Translation of "Yoksa" in Korean

0.008 sec.

Examples of using "Yoksa" in a sentence and their korean translations:

yoksa başaramayacağız.

그렇지 않으면 우리는 아무것도 할 수 없을 것입니다.

Yoksa bilinmeyenden korku mu?

아니면 미지의 것에 대한 공포일까요?

Kaşığınız yoksa yemek yemek,

수저 없이 먹고

"Adalet yoksa barış yok!"

"정의 없이 평화 없다!"

Yoksa bir rahatlama mı hissettirir?

아니면 해방으로 느껴질까요?

Yoksa durup ateş mi yakayım?

아니면 멈춰서 불을 피울까요?

Yoksa çok hızlı şekilde üşürüm.

그러지 않으면 순식간에 몸이 식을 거예요

Yoksa ben mi hayal ettim?

아니면 제 착각인가요?

Atlayacak mıyız? Yoksa inecek miyiz?

뛰어내릴까요? 로프를 타고 내려갈까요?

yoksa Yapışkan Vicky gibi kokarsınız.''

그렇지 않으면 끈적 비키같은 냄새가 날거야"

yoksa kötü gün için mi biriktiriyorsunuz.

혹시 모를 일에 대비해서?

Eğer yoksa nasıl bir ayarlama yapmalıyım?

능력이 없다면 무엇이 필요할까?

çok derinlere girmeyin, yoksa onları kaybedersiniz.

너무 깊이 들어가지마세요, 아니면 놓칩니다.

Gerçek mi yoksa tamamen mecazi mi?

이것은 사실일까요 아니면 순전히 비유적인 의미일까요?

Peki karanlık maddeniz yoksa ne olur?

그러면 만약 암흑물질이 없다면 어떤 일이 일어날까요?

yoksa kötü bir gün mü geçirmek istersiniz?

아니면, 나쁜 하루를 보내실건가요?

yoksa bu geçtikleri doğal bir süreç mi?

아니면, 그냥 자연스러운 성장 과정인걸까요?

Ya da daha bilimsel konuşmamıza gerek yoksa

혹은 우리가 과학에 대해 말할 필요가 없는 사람이라면,

Peki ama, ya bir evim yoksa, evsizsem

만약 집이 아예 없는 노숙자인 경우나

Kurumlarımız yıkılıyorsa ve yeniden düzenleme umudu yoksa

만약 우리 제도권이 무능해서 다시 개혁할 희망도 없다면

Yoksa balıklar oraya gelmez. Bakın, bir tane geçiyor.

그림자가 드리워진 곳엔 고기가 안 올 거예요 보세요, 저기요

yoksa larvaları alıp donmuş gölde balık mı avlayalım?

아니면 애벌레를 이용해서 얼어붙은 호수에서 낚시를 해볼까요?

Sanatı lüks mü yoksa ihtiyaç olarak mı görüyoruz?

예술은 사치일까요? 아니면 필수불가결한 요소일까요?

yoksa larvaları alıp donmuş bir gölde balık mı avlayalım?

아니면 애벌레를 이용해서 얼어붙은 호수에서 낚시를 해볼까요?

Öyleyse biyoloji hakkında mı konuşuyorum yoksa jeoloji hakkında mı?

지금 저는 생물학을 논하는 걸까요, 아니면 지질학을 논하는 걸까요?

Yoksa bu birlikte yaşamamız gereken hayatın bir gerçeği mi?

아니면 그저 그렇게 살아야하는 걸까요?

Optimist mi, realist mi, yoksa başka bir şey mi?

낙관주의자, 현실주의자, 아님 무엇?

Peki, ne yapacağız? Spekülatif mi iz süreceğiz yoksa sistematik mi?

어떻게 할까요? 추론을 해볼까요? 아니면 체계적으로 추적할까요?

Yoksa az suyumuz kaldığını ve bunu doldurmam gerektiğini kabul edip

아니면 모자란 물을 채워야 한다는 걸 인정하고

Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?

아니면 저쪽일까요? 협곡으로 통하는 왼쪽?

Elimizde olanı mı yiyelim, yoksa daha doyurucu bir şey mi arayalım?

손에 있는 걸 먹을까요? 아니면 좀 더 푸짐한 걸 노려볼까요?

Yoksa bu ağacın arka tarafına gidip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?

아니면 이 나무 뒤에서 자연물을 그대로 이용할까요?

Yoksa bu ağacın arka tarafına girip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?

아니면 이 나무 뒤에서 자연물을 그대로 이용할까요?

yoksa bu ağacın arka tarafına gidip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?

아니면 이 나무 뒤에서 자연물을 그대로 이용할까요?

Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?

잊지 마세요 시간이 흐르고 있습니다 아니면 덫을 놓을까요?

Kazalım mı? Yoksa geri dönüp suyu aldıktan sonra çıkartmayı mı deneyeyim?

자, 파헤칠까요? 아니면 돌아가서 물을 가져다 제 발로 나오게 할까요?

Hiçbir şirket adı, telefon numarası, e-posta adresi, posta adresi yoksa,

일반적이고 포괄적인 형식밖에 없다면

Yukarı çıkıp bu su tankına mı girelim? Yoksa bu hurda yığınına mı?

이 탱크로 들어가 볼까요? 고철 더미로 들어갈까요?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

어떻게 생각하세요? 손전등과 투명한 병을 쓸까요? 아니면 자외선 전등을 쓸까요?

Kazalım mı? Yoksa geri dönüp biraz su alarak onu oradan çıkartmaya mı çalışayım?

자, 파헤칠까요? 아니면 돌아가서 물을 가져다 제 발로 나오게 할까요?