Translation of "Kısmı" in Korean

0.015 sec.

Examples of using "Kısmı" in a sentence and their korean translations:

Hazırlıklarımın bir kısmı sıradandı.

저의 준비에는 특별함이 없었습니다.

Daha zeki olanlarınızın bir kısmı

자, 여러분 중 예리한 분들은 눈치 채셨을텐데

Kayanın çevresindeki kısmı bulmaya çalışıyorum.

바위에 둘렀던 부분을 찾아볼게요

Jeolojinin en havalı kısmı nedir?

지질학에서 가장 멋진 부분이 뭘까요?

Ağızlık kısmı ses tellerine benzer

입으로 무는 흡입구가 성대 주름에 해당되고,

Muhtemelen de en önemli kısmı:

아마 지금까지 말씀 드린 것 중에서 가장 중요한 거랍니다.

Hayatımızın ev işine adadığımız kısmı

가사 노동에 소비되는 시간이

Cevabın bir kısmı bilişsel psikolojide gizli.

그 대답 중 일부를 우리의 인지 심리에서 찾을 수 있습니다.

En büyük kısmı Rusya ele geçirmiştir.

러시아가 그 중 가장 큰 영토를 차지했다.

Yani bunun anlamı, dinozorların ciğerlerinin üst kısmı

이것은 공룡들의 폐의 윗면이

Fakat "birini yap" kısmı neredeyse hiç olmamıştı.

직접 하는 것은 별로 가능하지 않았습니다.

Isının bir kısmı derin okyanusa doğru yayılır

열의 일부가 심해로 들어가면

Ve beyindeki bir nöron veya kısmı uyarabiliriz.

선택적으로 뇌 속으로 빛을 비출 수 있습니다.

Ama bir kısmı iyi bir hayat sürer.

그럼에도 불구하고 어떤 면에서 매우 행복해지기도 합니다.

Fakat durum şu ki yaptığım işin sevdiğim kısmı,

제가 하는 일 가운데 제가 가장 좋아하는 점은

Karaçalının üzerindeki çiçeği gördünüz mü? Sarı olan kısmı?

가시금작화의 작고 노란 꽃 보이세요?

Cevabın diğer bir kısmı da gazeteciliğin doğasından geliyor,

또 다른 대답은 언론의 본성에서 찾을 수 있습니다.

Saldırının maddi kaynaklarının bir kısmı ABD'deki korsan müziktendi.

이 공격에 쓰인 자금의 일부는 미국 내 불법 음악 CD 판매에서 온 것이었습니다.

Vücudunun büyük bir kısmı o yumurtalar için feda ediliyor.

‎알을 돌보는 일에 ‎온몸을 바치다시피 했죠

Ve bunun Tesla gibi şirketlere en çok yarayan kısmı

그리고 아마 가장 큰 장려책은 사업체에 대한 것일 겁니다.

Fark ettim ki bu sorunun büyük bir kısmı sistemle ilgili

문제의 많은 부분이 시스템 자체에 있다는 걸 배웠기 때문입니다.

Rus hussars ücret ve yönlendirilen kısmı Arrighi'nin Üçüncü Süvari Kolordusu.

러시아 후사르는 돌격하여 알리히의 제3기병대 일부를 궤멸시켰다.

Ancak bu baskının en acımasız kısmı ilk başta dünyaya gizlendi.

하지만 이번 탄압에서 가장 잔혹한 부분은 처음엔 세상에 숨겨져 있었습니다

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri.

뱀한테서 위험한 부분이라곤 독이 있는 독니뿐입니다

Yaklaşık 600.000 adam… yarıdan az olsa da bunların bir kısmı Fransız'dı.

약 60만명 규모의 군대였고, 그들 중 프랑스인의 비율은 절반에 미치지 못했다.

Ve bu paranın küçük bir kısmı, videolarımızı yapmamız için ödemelerimize yardım eder.

그 돈의 아주 일부는 우리가 비디오를 만드는데 도움이 됩니다.

Zor olan kısmı, çok fazla çıkıntı olması. Kayaların da ne kadar sağlam olduğunu bilmiyorum.

문제는 돌출부가 많다는 겁니다 그리고 암벽의 상태도 확실하지 않고요

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri. Tamam, hadi gidelim.

뱀한테서 위험한 부분이라곤 독이 있는 독니뿐입니다 자, 갑시다