Translation of "Altına" in Korean

0.004 sec.

Examples of using "Altına" in a sentence and their korean translations:

Ve yer altına kilitliyorlardı.

지하에 가두었던 것입니다.

Anayasada güvence altına alınmış.

우리 헌법에 소중히 담겨 있습니다.

Yani timsahları mercek altına aldık;

해부학적 구조를 살펴 보았으며,

Yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.

땅이나 지하 깊은 밑, 혹은 바닷 속에 저장하게 되겠죠.

Camileri devlet kontrolü altına aldı.

이슬람 사원을 국가 통제하에 두고

Vadinin altına geçip dağlara ulaşmalıyım. Ah!

산으로 가려면 골짜기 바닥을 건너야 합니다

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

인류의 이익에 반하는 일을 하는

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!

혼란이 세상을 어지럽힙니다!

Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.

골드러시 시대에 수천 명이 죽었습니다

Ve sonra da fincanların altına geri atlıyorlar.

그리고는 컵 아래로 이동했네요.

Yapacağı ilk şey kaputun altına bakmak olur

아마 후드를 맨 먼저 열어볼 거예요.

Bunu altına koyup bir testere gibi kullanacaksınız.

줄을 선인장 아래 넣고 마찰 톱처럼 쓰는 거죠

Ve kocaman, zehirli bir anemonun altına gizlendi.

‎독성이 있는 커다란 아네모네 아래 ‎몸을 숨겼습니다

Kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.

자국의 공해를 억제하고 이 싸움을 이끌어야 합니다.

İnsanların dikkatini vermediği bir anda limonları fincanların altına koyun.

'사람들이 집중 안 할 때 라임을 컵 아래에 두세요.'

Akrepler her zaman çalıları ve taşların altına saklanmayı severler.

전갈은 덤불이나 돌 밑에 숨기를 좋아하죠

Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.

이렇게 좀 더 큰 돌을 계속 뒤집어 보겠습니다

Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.

‎짝짓기가 끝나고 ‎암컷은 알을 낳기 위해 ‎땅속으로 향합니다

Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.

전갈은 덤불이나 돌 밑에 숨기를 좋아하죠

Sağa gitmeye karar verirsek parlak güneşin altına çıkma riskine gireriz.

선택하세요, 오른쪽으로 가서 물집이 생길 정도로 뜨거운 햇볕에 노출되거나

Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.

이런 커다란 돌을 계속 뒤집어 볼 겁니다 이 밑에 뭐가 있을까요?

Bakın, şu çıkıntı yapan kayalığın altına sığınabiliriz. İhtiyacınız olan bu, sadece güneşten kaçıp gölgeye girmek.

여기 튀어나온 바위 아래를 피난처로 삼을 수 있겠네요 햇볕을 피할 그늘로 저 바위면 충분합니다