Translation of "Yerken" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Yerken" in a sentence and their japanese translations:

- Muz yerken çekilmişim.
- Bu benim, muz yerken.

これは僕がバナナを食べてるとこ。

Yemek yerken okumamalısın.

食べながら読んではいけません。

Yemek yerken işten bahsetme.

食事をしている時は仕事の話をするな。

Çorba yerken ses yapma.

スープを飲むとき音をたててはいけない。

Yemek yerken ağzında yemekle konuşma.

食事中には口にいっぱい食べ物を入れたままでしゃべってはいけない。

Biz yemek yerken sessiz olun.

食事中は静かにしなさい。

Öğle yemeği yerken, telefon çaldı.

私が昼食を食べているとき電話が鳴った。

Konjac yerken asla kilo almazsın.

こんにゃくは、太らない。

Yemek yerken bir kitap okurum.

- 食事中本を読んだ。
- 私は食事をしながら本を読みました。

Yemek yerken konuşmaya devam etti.

彼女は食べながら話を続けた。

Blackie yemek yerken çok ses çıkarıyor.

ブラッキーは食べる時たいへん音をたてます。

Yerken cep telefonunu meşgul etme, lütfen.

食べながら携帯電話を使わないでください。

Lütfen yemek yerken cep telefonuna bakma.

食事中に携帯を見るのやめなさい。

O yemek yerken gazete okuma alışkanlığında.

- 彼は食事中に新聞を読む癖がある。
- 彼は食事をしながら新聞を読む習慣がある。

Ben öğle yemeği yerken telefon çaldı.

昼食を食べているとき電話が鳴った。

Ben akşam yemeği yerken telefon çaldı.

夕飯を食べているときに電話がかかってきた。

Lezzetli şeyler yerken olduğu gibi, haz aramak

美味しいものを食べるというような 快を求めるため

O gizlice bir parça kek yerken görüldü.

彼はケーキをつまみ食いするのを見られた。

Lütfen biz yemek yerken cep telefonuna bakma.

食事中に携帯を見るのやめなさい。

Onun yemek yerken gazete okuma alışkanlığı vardır.

- 彼は食事中に新聞を読む癖がある。
- 彼は食事をしながら新聞を読む習慣がある。

Tom elmaya benzer bir şey yerken bankta oturuyordu.

トムは何かリンゴのようなものを食べながらベンチに座っていました。

Biz kek yerken ve çay içerken gece geç saatlere kadar konuştuk.

私たちはお茶を飲みケーキを食べながら夜遅くまで話をした。

Biz bir restorana girdik ve akşam yemeğimizi yerken enerji krizini tartıştık.

私たちはレストランに入り、夕食をとりながらエネルギー危機について論じた。

- Ağzın doluyken konuşma.
- Yemek yerken konuşma.
- Ağzında yemek varken konuşma.
- Dolu ağızla konuşma.

- 口を一杯にして話すな。
- 口をいっぱいにしたままで話してはいけない。
- 口に物を入れたままでしゃべってはいけない。
- 口に物を入れて話すな。
- 口に食物をほおばったままものを言ってはいけません。
- 口に食物をいっぱい入れてしゃべるな。
- 口に食べ物を入れて話してはいけません。
- 口に食べ物を入れたまましゃべるな。
- 口にものをほおばってしゃべるな。
- 口いっぱいにほおばっておしゃべりしていけません。