Translation of "çaldı" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "çaldı" in a sentence and their spanish translations:

- Kapı çaldı.
- Kapı zili çaldı.

Sonó el timbre de la puerta.

- O çaldı.
- O onu çaldı.

- Él lo robó.
- Él la robó.
- Lo robó.
- La robó.

Alarm çaldı.

- La alarma sonó.
- El despertador sonó.

Telefon çaldı.

Sonó el teléfono.

Kapı çaldı.

- Han llamado a la puerta.
- Sonó el timbre de la puerta.

Akardeon çaldı.

- He tocado el acordeón.
- Toqué el acordeón.

O çaldı.

Sonó.

Siren çaldı.

La sirena sonó.

Zil çaldı.

La campana sonó.

O, gitar çaldı ve o piyano çaldı.

Él tocaba la guitarra y ella tocaba el piano.

Yangın alarmı çaldı.

Sonó la alarma de incendios.

O kapıyı çaldı.

Ella tocó la puerta.

Biri kapıyı çaldı.

Alguien llamó a la puerta.

Tom boynuz çaldı.

Tom tocó la bocina.

Telefon defalarca çaldı.

El teléfono sonó repetidamente.

Piyanoyu coşkuyla çaldı.

Ella tocaba el piano con entusiasmo.

Birisi pasaportumu çaldı.

- Me han robado el pasaporte.
- Alguien me ha robado el pasaporte.

Birisi arabamı çaldı.

Alguien robó mi auto.

Elmaları kim çaldı?

- ¿Quién se robó las manzanas?
- ¿Quién robó las manzanas?

Tom keman çaldı.

Tom tocó el violín.

Mary ıslık çaldı.

Mary ha silbado.

Birisi cüzdanımı çaldı.

- Alguien me robó la cartera.
- Alguien me robó la billetera.

Biri eşyalarımı çaldı.

Alguien me robó las pertenencias.

O, kapıyı çaldı.

- Él golpeó a la puerta.
- Él tocó la puerta.

Annesi kapıyı çaldı.

Su madre llamó a la puerta.

Elmayı kim çaldı?

- ¿Quién robó la manzana?
- ¿Quién se robó la manzana?

Birisi saatimi çaldı.

Alguien me ha robado el reloj.

Tom kemanını çaldı.

Tom tocó su violín.

Tom flüt çaldı.

Tom tocaba la flauta.

O parayı çaldı.

- Se alzó con el dinero.
- Él robó el dinero.

Tom ne çaldı?

¿Qué robó Tom?

Tom ıslık çaldı.

Tom chifló.

Birisi paramı çaldı.

- Alguien se robó mi dinero.
- Alguien se voló mi plata.

Hırsız arabamı çaldı.

El ladrón me robó el coche.

Emily kalbimi çaldı.

Emily me ha robado el corazón.

O bizden çaldı.

- Nos ha choreado.
- Nos ha robado.

Anahtarlarımı kim çaldı?

¿Quién me ha robado las llaves?

Birisi çantamı çaldı.

Alguien me robó mi bolsa.

Aniden telefon çaldı.

El teléfono sonó repentinamente.

Tom, kapıyı çaldı.

- Tom golpeó la puerta.
- Tom golpeó a la puerta.

Grup, Dixie'yi çaldı.

La banda tocó Dixie.

O onu çaldı.

- Lo robó.
- La robó.
- Ella lo robó.
- Ella la robó.

Biri şemsiyemi çaldı.

Alguien me ha robado el paraguas.

Tom babasının arabasını çaldı.

Tom le robó el coche a su padre.

Bando üç marş çaldı.

La banda de bronces tocó tres marchas.

O, bir sonat çaldı.

Ella interpretó una sonata.

Piyanoyu yeterince iyi çaldı.

Ella tocó el piano bastante bien.

O onun saatini çaldı

Le robó el reloj.

Birisi onun parasını çaldı.

Alguien le robó su dinero.

Birisi tüm paramı çaldı.

Alguien ha robado todo mi dinero.

Tom kapı zilini çaldı.

Tom tocó el timbre.

O benim saatimi çaldı.

- Él robó mi reloj.
- Me robó el reloj.

O, kapı zilini çaldı.

Él tocó el timbre.

O sessizce kapıyı çaldı.

Él golpeó suavemente a la puerta.

O, sessizce kapıyı çaldı.

Él golpeó suavemente a la puerta.

O, benden para çaldı.

Él me robó dinero.

Biri Tom'un bisikletini çaldı.

- Alguien robó la bicicleta de Tom.
- Alguien le robó la bicicleta a Tom.

Polis memuru düdüğünü çaldı.

El policía hizo sonar su silbato.

Biri benim bavulumu çaldı.

- Alguien ha robado mi maleta.
- Alguien me ha robado la maleta.

Duş alırken telefon çaldı.

- Sonó el teléfono cuando me estaba duchando.
- El teléfono sonó mientras me duchaba.

Banyo yapıyorken, telefon çaldı.

Cuando me estaba bañando sonó el teléfono.

Tom'un cep telefonu çaldı.

Sonó el móvil de Tom.

Birisi Tom'un gitarını çaldı.

Alguien le robó la guitarra a Tom.

O, benim elbiselerimi çaldı.

¡Ella se robó mi ropa!

Çocuk bakır sikkeyi çaldı.

El muchacho robó la moneda de cobre.

O benim cüzdanımı çaldı.

Se robó mi cartera.

Telefon birçok kez çaldı.

- El teléfono sonó varias veces.
- El teléfono ha sonado varias veces.

Mark Zuckerberg fikrimi çaldı!

¡Mark Zuckerberg me robó la idea!

O yürürken ıslık çaldı.

Él silbaba mientras caminaba.

O, güzelce piyano çaldı.

Ella tocaba maravillosamente el piano.

Yatırımcı müşterisinin sermayesini çaldı.

El inversor robó el capital de su cliente.

Tom Mary'ye korna çaldı.

Tom le pitó a Mary.

Adam benim cüzdanımı çaldı.

El hombre me robó el bolso.

O benim yüreğimi çaldı.

Ella me robó el corazón.

Birisi Tom'un arabasını çaldı.

Alguien ha robado el carro de Tom.

Tom senin bisikletini çaldı.

Tom se robó tu bicicleta.

Tom, Mary'nin bilgisayarını çaldı.

Tom robó el computador de Mary.

Tom, Mary'nin kapısını çaldı.

Tom golpeó la puerta de Mary.

Tom bir araba çaldı.

Tom robó un coche.

O ezgiyi kuyruklu piyanosunda çaldı.

Ella tocó esa canción en su piano de cola.

Gitar çaldı ve şarkı söyledi.

Ella tocó la guitarra y él cantó.

O, onun cüzdanından para çaldı.

Él robó dinero de su billetera.

Kapıyı çaldı ama kimse yanıtlamadı.

Él llamó a la puerta pero nadie contestó.

O adam benim cüzdanımı çaldı.

- Aquel hombre me robó la cartera.
- Ese tipo me robó la billetera.

Tom biraz güneş kremi çaldı.

Tom se puso algo de bloqueador solar.

Birisi saç kurutma makinemi çaldı.

Alguien me robó el secador de cabello.

Bir grup gangster parayı çaldı.

Un grupo de delincuentes se robó el dinero.

Eve varır varmaz, telefon çaldı.

En cuanto llegué a casa sonó el teléfono.

Öğle yemeği yerken, telefon çaldı.

Mientras almorzaba, sonó el teléfono.

Telefon çaldı ve Tom yanıtladı.

El teléfono sonó y Tom contestó.