Translation of "Utanç" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Utanç" in a sentence and their japanese translations:

Utanç duydum

私は肩身が狭いと感じ

Bu bir utanç.

それは悲惨だな。

Ben utanç duyuyorum.

- 恥ずかしいです。
- 気恥ずかしいな。

Soruyu yanıtlayamamaktan utanç duydu.

彼はその問題に答えられなくて恥ずかしいと思った。

Gelmeyecek olmanız bir utanç.

あなたがおいでにならないのは残念です。

Ne kadar utanç verici!

- 恥ずかしいなぁ!
- ああ恥ずかしい!
- ばつが悪いったらありゃしない。

- Kaçmak utanç verici, ama faydalı.
- Kaçmak utanç vericidir ancak işe yarar.

逃げるは恥だが, 役に立つ。

Karının gelememesi berbat bir utanç.

奥さんが来れなかったなんて至極残念です。

Bu utanç verici bir sır.

どんな家にも内輪の悩みはあるものだ。

O utanç içinde başını eğdi.

彼女は恥ずかしくてうつむいた。

Onlar utanç içinde başlarını eğdiler.

彼らははずかしくてうなだれた。

Tanrım, bu çok utanç verici.

あちゃー、こいつはばつが悪いわ。

Alice utanç içinde başını eğdi.

アリスは恥ずかしさで首をたれた。

Ama uzun süre utanç içinde kalmadı.

しかし、彼は長い間恥ずべきままではありませんでした。

Bu, hayatımdaki en utanç verici andı.

一生で一番恥ずかしいことです。

O utanç içinde onlara yüz döndü.

彼は困惑して彼らから顔をそむけた。

Utanç içinde yaşamaktansa öldürülmeyi tercih ederim.

不名誉の中で生きるより殺された方がましだ。

Şimdi geçimimi sağlamak için utanç duyuyorum.

生きてるのが恥ずかしくなってきた。

Utanç içinde yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim.

私は恥をかいて生きているよりはむしろ死にたい。

O, babasının fakir olmasından utanç duyuyordu.

彼は父親が貧乏であることを恥じている。

Yaptığım hakkında kendimden çok utanç duyuyorum.

私は自分のした事がとても恥ずかしい。

Başka ülkelerin işgali utanç verici bir etkinliktir.

- 他国を侵略することは恥ずべき行為である。
- 他国への侵略は恥ずべき行為である。

Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici.

子供をあんなに残酷に扱うなんて恥ずかしいことだ。

Utanç verici ama ben hiç Tolstoy okumadım.

恥ずかしながらトルストイは読んだことがないのです。

Toplantı sırasında karnım guruldamaya başladı. Bu utanç vericiydi.

会議中にお腹がグーグー鳴っちゃって困っちゃったよ。

Sevinç ve utanç ile o, kulaklarına kadar kızardı.

嬉しいやら恥ずかしいやらで、彼女は耳まで赤くなった。

Ettikten sonra görevden alındı . Yarı utanç içinde, Lannes Portekiz'e büyükelçi olarak gönderildi:

…ランヌは決して彼を許しませんでした。 半ば恥ずかしそうに、ランヌはポルトガルへの大使として派遣されました。