Translation of "Tavsiye" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Tavsiye" in a sentence and their japanese translations:

- Tavsiye istemekten çekinme.
- Tavsiye istemek için tereddüt etmeyin.
- Tavsiye istemekten çekinmeyin.

遠慮しないで助言を求めなさい。

Tavsiye ettiğini uygula.

人に説教することを自らも実行せよ。

Tavsiye için teşekkürler.

紹介ありがとう。

Ondan tavsiye istemelisin.

君は彼に助言を求めるべきだ。

Hangisini tavsiye edersiniz?

どちらを勧められますか。

Tavsiye tuz gibidir.

忠告は塩のようなものだ。

Tom tavsiye istiyor.

トムはアドバイスが欲しいんだよ。

Gitmemeni tavsiye ederim.

私は行かないことを忠告する。

Övünme tavsiye edilmez.

自賛は推薦にならない。

- Hangi dersi tavsiye edersin?
- Hangi kursu tavsiye edersin?

おすすめのコースはどこですか。

- O, oraya gitmemi tavsiye etti.
- Oraya gitmemi tavsiye etti.

そこへ行くように彼女に勧めた。

Sana biraz tavsiye vereyim.

- 少し忠告したい事がある。
- 君に少し忠告したい事がある。
- 君に一つ忠告しておきたい。
- ひとこと君に忠告させて欲しい。

Dış tavsiye gerekli olabilir.

外部からの助言が必要かもしれません。

İlacı almanız tavsiye edilebilir.

その薬を飲んでおいた方がいいよ。

O, dikkat tavsiye etti.

彼は用心するように忠告した。

Trenle gitmek tavsiye edilebilir.

列車で行くのが賢明だよ。

Mola vermeyi tavsiye ederim.

休みを取ることをお薦めします。

Sigarayı bırakmanı tavsiye ediyorum.

- 禁煙を勧めます。
- 禁煙をお勧めします。

İyi tavsiye için teşekkürler.

いいアドバイスをありがとう。

Kimden tavsiye isteyeceğimi bilmiyorum.

私は誰に忠告を求めたら良いのか分からない。

Bunu şiddetle tavsiye ediyorum.

- 私は、それを強くすすめる。
- 超おすすめだよ。
- とってもおすすめなんだ。

Doktorunu dinlemeni tavsiye ederim.

医者の言うことは聞いた方がよい。

Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.

- ご忠告どおりいたします。
- あなたの忠告のようにします。
- あなたのアドバイスのとおりにします。

Hangi ilacı tavsiye edersiniz?

おすすめの薬は何ですか。

Ona gitmemesini tavsiye etti.

- 彼女は彼に行かないようにアドバイスした。
- 彼女は彼に行かないように助言した。

Hemen başlamayı tavsiye ederdim.

- 私ならすぐに出発することをすすめる。
- すぐに始めることをお勧めするよ。

- Ebeveynlerinden bağımsız olmasını tavsiye ettim.
- Ona ailesinden bağımsız olmasını tavsiye ettim.

- 私は彼に、親に頼らないように忠告した。
- 私は彼に親離れするよう忠告した。

Size bir tavsiye vermek istiyorum.

1つ言わせて下さい

Avukatından tavsiye alsan iyi olur.

君の弁護士に相談した方がいい。

Doktor sigarayı bırakmamı tavsiye etti.

医者は私に禁煙するように助言した。

Doktorum sigarayı bırakmamı tavsiye etti.

医者は煙草をやめるようにいった。

Doktor sigarayı bırakmanı tavsiye etti.

医者はあなたにタバコを辞めるようにと勧めた。

Ne tür şarap tavsiye edersiniz?

どんな種類のワインがいいと思いますか。

Tom'la arkadaşlık etmemeni tavsiye ederim.

トムとはつきあわないほうがいいよ。

Bana biraz tavsiye verir misin?

- ちょっと知恵を拝借ねがえませんか。
- 何かご助言していただけませんでしょうか?
- 何かアドバイスをいただけないでしょうか?

Onun söylediklerine inanmamamı tavsiye etti.

- 彼は私に彼女の言葉を信じないようにと助言をした。
- 彼は私に、彼女の言うことを信じないようにと忠告した。

O, bana çok tavsiye vermedi.

彼は私にあまり忠告をくれなかった。

Ona biraz yararlı tavsiye verdim.

彼に助言をしておきました。

Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.

彼に休むよう忠告した。

Bana verdiğin tavsiye sayesinde başardım.

君が忠告してくれたので成功できた。

Ona araba sürmemesini tavsiye ettim.

私は彼に運転しないように助言した。

Ben tavsiye için ona döndüm.

私は彼に忠告を求めた。

Bir uzman tavsiye için çağrıldı.

助言を聞くために専門家が招かれた。

Ona sigaradan vazgeçmesini tavsiye ettim.

私は彼にたばこをやめるように忠告した。

Sana bu kitabı tavsiye edebilirim.

私はこの本をあなたに推薦できます。

Ondan tavsiye alacak kadar akıllıydı.

賢明にも彼は彼女の忠告に従った。

Sana tavsiye verecek konumda değilim.

私はあなたに助言出来る立場にいない。

İyi tavsiye anlaşılmazsa takip edilemez.

良い助言であれ、理解していなければ、それに従うことは出来ない。

Gençken yurtdışına gitmeni tavsiye ederim.

若いうちに海外へ行かれることをお勧めします。

Vejetaryen yemekleri tavsiye edebilir misiniz?

菜食主義者へのおすすめは、なんですか。

Sana biraz tavsiye verebilir miyim?

あなたにひとつ忠告してもいいですか。

Bu romanı okumanızı tavsiye ederim.

その小説を読むことを薦めます。

Bu güzel tavsiye için teşekkürler.

いいアドバイスをありがとう。

Size dakik olmanızı tavsiye ederim.

- 私は君に時間を守るよう忠告する。
- 時間はちゃんと守った方がいいよ。

Tavsiye için gidecek kimsem yok.

私には相談相手がいない。

Sana bir parça tavsiye vereyim.

- 一言忠告しておきたいんだ。
- 一言苦言を呈したい。

Ona sözünü tutmasını tavsiye ettim.

私は彼にその約束を守るように忠告した。

Neden tavsiye için öğretmenine sormuyorsun?

先生に助言を求めてみてはどうですか。

Erken bir başlangıcı tavsiye etti.

彼は早く出発することを勧めた。

Zorluklarla karşılaşırsan tavsiye istemekten çekinme.

困ったときは躊躇せず助言を求めなさい。

Biraz tavsiye aldığıma memnun olmuştum.

アドバイス頂けたら嬉しいです。

- Ne tavsiye edersiniz?
- Ne önerirsin?

おすすめは何ですか。

Tavsiye edebileceğin biryer var mı?

あなたが推薦する場所はありますか。

Babam tembel olmamamı tavsiye etti.

父は私に怠けるなと忠告した。

O, oraya gitmemi tavsiye etti.

- 彼はそこへ行くように助言した。
- 彼はそこに行くように助言した。

İçki içmeyi bırakmanı tavsiye ederim.

酒を飲むのをやめたらどうだい。

- Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
- Doktor ona içmeyi azaltmasını tavsiye etti.

医者は彼に酒を控えるように忠告した。

Hemşire onun yürümeyi denemesini tavsiye etti.

看護婦は、彼が歩いているほうがよいと勧めた。

Doktor ona sigara içmemesini tavsiye etti.

医者は彼にタバコをすわないようにと忠告した。

Doktor bir hava değişikliği tavsiye etti.

医者は転地を勧めた。

Doktor babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

医者は私の父に禁煙するように忠告した。

Doktor, babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

医者は私に父にタバコをやめなさい、と忠告した。

Doktor çok fazla içmememi tavsiye etti.

- 医者は私に酒を飲みすぎないように言いました。
- 医者は私に飲み過ぎないように忠告した。

O, bana nerede kalacağımı tavsiye etti.

どこに滞在すべきか彼女は私に助言してくれた。

Görevi ona tavsiye etmemin nedeni odur.

それで、私は彼をそのポストに推薦するのです。

Kızın tavsiye için başvuracağı kimsesi yoktu.

その少女には助言を求めるべき頼りになる人が一人もいなかった。

Doktor onun evde kalmasını tavsiye etti.

その医者は彼女が家に留まるように忠告した。

Babam bana asla çok tavsiye vermedi.

- 父は私に決して多くの助言はしなかった。
- 父は私にあまり忠告しなかった。

Doktor, babama sigarayı azaltmasını tavsiye etti.

父は医者からタバコの量を減らせといわれた。

O, bana biraz iyi tavsiye verdi.

彼女がいいアドバイスをしてくれた。

O iyi bir parça tavsiye verdi.

彼は良い忠告を一つしてくれた。

O bana bir parça tavsiye verdi.

彼は私に忠告を1つしてくれた。

O, bana sigara içmememi tavsiye etti.

彼は私に煙草を吸わないように忠告した。

Ona tavsiye bulunmanın bir anlamı yok.

彼に忠告しても意味がない。

Onun polise gitmesini tavsiye ettin mi?

彼に警察へ行くよう忠告しましたか。

Ona daha erken başlamasını tavsiye ettim.

彼にもっと早く出発したほうがいいと勧めた。

Başka bir otel tavsiye eder misiniz?

他のホテルを紹介していただけませんか。

Biz onlara erken başlamalarını tavsiye ettik.

私達は彼らに早く出発するように忠告した。

Onun tavsiye ettiği kişiyi işe alacağım.

私は彼が推薦する人なら誰でも雇うつもりだ。

Ona, dokuza kadar gelmesini tavsiye ettim.

私は彼女に9時までに来るように忠告した。

İyi bir oyun tavsiye edebilir misiniz?

どの芝居がいいですか。

Öğretmen bize bu sözlüğü tavsiye etti.

先生は私たちにこの辞書を推薦してくれた。

Öğretmenim benim için bir tavsiye yazdı.

- 先生は私のために推薦状を書いた。
- 先生は推薦状を書いてくれた。

Amcam bana dostça bir tavsiye verdi.

叔父は私に親切な忠告をしてくれた。

Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.

- 医者は彼に酒を控えるように忠告した。
- 医者は彼にお酒を減らすようにアドバイスした。

Bana müzeyi ziyaret etmem tavsiye edildi.

私はその博物館を訪れるように勧められた。