Translation of "Soktu" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Soktu" in a sentence and their japanese translations:

Boynumdan soktu.

首をかまれてしまった

Mektubu cebine soktu.

彼は手紙をポケットにねじ込んだ。

Parayı cebine soktu.

彼はポケットにそのお金を押し込んだ。

Tom'u arı soktu.

トムは蜂に刺された。

Haber onu sıkıntıya soktu.

彼女はその知らせを聞いて悲しんだ。

O, anahtarı kilide soktu.

彼は鍵を錠に差し込んだ。

Beni bir arı soktu.

蜂に刺されました。

O beni oldukça şoka soktu.

僕はまったくひどいショックを受けた。

Tom pantolonunu gömleğinin içine soktu.

トムはシャツをズボンの中に入れた。

Bir yaban arısı beni soktu.

スズメバチにこっぴどく刺された。

O, kendini bir kadın kılığına soktu.

- 彼は女性に扮装した。
- 彼は女装した。

Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu.

その事故で交通は大混乱に陥った。

Tom senin başını belaya soktu, değil mi?

トムがあなたをトラブルに巻き込んだのでしょう?

- Patronu gerçeği öğrendiğinde, yalan onun başını derde soktu.
- Patronu gerçeği öğrendiğinde yalan onun başını belaya soktu.

上司が事実を知ったとき、彼はその嘘のせいでトラブルに巻き込まれた。

Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu.

彼は、奇抜なアイデアを出すため、もっと保守的な同僚と何度ももめごとをおこしている。

soktu : görevinden istifa etmek zorunda kaldı ve 6 hafta hapis yattı.

問題に巻き込みました:彼は任務を辞任することを余儀なくされ、6週間の刑務所で過ごしました。

Bu Rusya'yı Japonya ile çatışmaya soktu, Mançurya ve Kore üzerinde de tasarımları vardı.

この行動は、同じく満州と大韓帝国を狙っていた 日本との紛争を誘発した

Onu imkansız bir duruma soktu - görev ve sadakat duygusuyla her iki yönde de paramparça oldu.

は、彼を不可能な状況 に 置きました–彼の義務感と忠誠心によって両方の方法で引き裂かれました。