Translation of "Anahtarı" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Anahtarı" in a sentence and their japanese translations:

Anahtarı olabilir.

刷新されるかもしれません

Anahtarı aradı.

彼は鍵を探した。

Anahtarı onarayım.

私にスイッチを修理させて下さい。

Anahtarı kaybettim.

- 鍵をなくしてしまった。
- 私は鍵をなくした。

Anahtarı nerede buldunuz?

どこでその鍵を見つけたのですか。

O anahtarı döndürdü.

- 彼はドアのキーを回した。
- 彼は鍵を回した。

Başarının anahtarı eğitimdir.

成功への鍵を握るのは教育である。

Bana anahtarı uzat.

そのスパナを取ってくれ。

Anahtarı alabilir miyim?

鍵をいただけますか。

Ben anahtarı aradım.

私はその鍵を探した。

O anahtarı aradı.

彼は鍵を探した。

Çekmecede anahtarı aradı.

彼は鍵はないかと引き出しの中を探した。

Anahtarı çantasına koydu.

彼女はバッグに鍵を入れた。

Anahtarı odada bıraktım.

部屋に鍵を置いてきた。

Sonunda anahtarı bulduk.

私たちはついに鍵を見つけた。

Kutunun anahtarı budur.

- これはその箱をあける鍵です。
- これがその箱の鍵だよ。

Bana anahtarı ver.

- キーを取って。
- 鍵を持ってきて。

Anahtarı bana getir.

- キーを持ってきて。
- 鍵、持ってきて。

Tom anahtarı bulamadı.

トムは鍵を見つけられなかった。

Mary anahtarı kaybetti.

メアリーは鍵を無くした。

Ve anahtarı çevirmek üzereyim.

スイッチを入れます

Anahtarı kaybetmek senin dikkatsizliğindi.

君は鍵をなくすなんて不注意だったね。

Oğlan kayıp anahtarı arıyordu.

その少年は無くした鍵を探していた。

Senfoninin anahtarı Sol-minördür.

その交響曲はト短調である。

Jim anahtarı kilide koydu.

ジムはドアロックに鍵を差し込んだ。

O, anahtarı kilide soktu.

彼は鍵を錠に差し込んだ。

Lütfen ana anahtarı getir.

合鍵を持ってきてください。

Sen yanlış anahtarı aldın.

君は違う鍵を取った。

O, ona anahtarı verdi.

彼女は彼に鍵を手渡した。

Biz sonunda anahtarı bulduk.

私たちはついに鍵を見つけた。

Bu anahtarı denedin mi?

- このキーで試してみた?
- この鍵でやってみた?

Anahtarı Tom'a verdin mi?

トムに鍵渡した?

Anahtarı ona verdiğimi hatırlıyorum.

彼に鍵を渡したことを覚えている。

Anahtarı posta kutusuna koy.

鍵は郵便受けに入れといてね。

Anahtarı paspasın altında buldum.

- 私はマットの下から鍵を見つけた。
- この鍵をマットの下で見つけたんですが。

Anahtarı sağa doğru dönder.

- 鍵を右に回しなさい。
- 鍵は右に回してよ。

O, anahtarı cebine koydu.

彼女は鍵をポケットに入れた。

Ben aradığım anahtarı buldum.

- 私は探していた鍵を見つけた。
- 捜してた鍵が見つかったよ。

- Kapıyı kırdım çünkü anahtarı kaybettim.
- Anahtarı kaybettiğim için kapıyı kırdım.

私は鍵を失くしたのでドアを壊した。

Bu yüzden de anahtarı aramamışsındır.

手を伸ばす気もなれず

Arabasının anahtarı için çantasını aradı.

彼は自動車のキーを見つけようと鞄の中を捜した。

Şimdi anahtarı alabilir miyim, lütfen?

じゃあ、キーをもらえますか。

Anahtarı Tom'un ceket cebinde buldum.

トムの上着のポケットの中から鍵を見つけたんだ。

Anahtarı arabanda bırakman senin dikkatsizliğin.

車の中に鍵を忘れるとは君はうかつだった。

Anahtarı istedim ve odama çıktım.

私は鍵をもらい、二階の部屋へ行った。

Jim kilitin içinde anahtarı çevirdi.

ジムは鍵を回した。

Anahtarı arabada bırakmak senin dikkatsizliğindi.

車にキーを置き忘れたのは不注意でしたね。

Tom anahtarı masanın üzerine koydu.

トムは机の上に鍵を置いた。

Tom anahtarı nereye koyduğunu hatırlayamadı.

トムはどこに鍵をやったか覚えていない。

Bu değişikliklerin en önemli anahtarı nöroplastisitedir.

こうした変化の鍵となるのが 神経可塑性です

Zıpkınla balık avlamanın anahtarı, balıkları şaşırtmaktır.

魚をさすには 突然(とつぜん)やることがカギだ

Veya belki de girişteki ışık anahtarı

またある時は 玄関の電気のスイッチが

Ondan yapılmış bir yedek anahtarı vardı.

彼はその鍵で合鍵を作らせた。

Her zamanki gibi anahtarı masaya koydu.

彼は、いつものように机の上に鍵を置いた。

Evimin dışarıda gizli bir yedek anahtarı var.

外の隠れ家のスペアキーを持っている。

Çalışkanlığın başarının anahtarı olduğunu söylemeye gerek yok.

たゆまぬ努力が成功の鍵であることは言うまでもない。

Anahtarı unuttum ve onun için geri gittim.

私は鍵を忘れて取りに戻った。

Anahtarı bu odada bir yere bırakmış olabilirim.

私はカギをこの部屋のどこかに置いたかもしれない。

Evin anahtarı için çantasına baktı ama onu bulamadı.

彼女はハンドバッグを開けて家の鍵を探してみたが、見つからなかった。

Tom kapıyı açmak için Mary'nin ona verdiği anahtarı kullandı.

トムはメアリーにもらった鍵でドアを開けた。