Translation of "Söylemek" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Söylemek" in a sentence and their japanese translations:

- Ne söylemek istedin?
- Ne söylemek istediniz?

何を言いたかったの?

Söylemek istemiyorsan hiçbir şey söylemek zorunda değilsin.

言いたくないことは言わなくていいからね。

Yalan söylemek yanlıştır.

- 嘘を付くのは悪いことだ。
- 嘘をつくことは悪い。

Ne söylemek istiyorsun?

何が言いたいの?

Şarkı söylemek istiyorum.

一曲歌いたい。

NB: Bunu söylemek zor.

(ボストロム) 難しいですが

Şunu söylemek için buradayım:

もう沢山だと 私は言いに来たんです

Yalan söylemek ve aldatmak."

利口で株主の得になるやり方だ」と

Onu söylemek uğursuzluk getirir.

縁起でもないこと言うなよ。

Şairin söylemek istediği açıktı.

その詩人が何を言いたいかは明らかだった。

Söylemek istediğim şey bu.

私の言いたいことはこのことだ。

Canım şarkı söylemek istiyor.

私は歌いたい気がする。

Gerçekten sırrı söylemek istedi.

彼女は秘密を打ち明けたくてうずうずしていた。

Ona gerçeği söylemek istiyorum.

- 本当のこと、彼女に言いたいな。
- 本当のこと、彼女に伝えたいんだけどな。

Gerçeği söylemek için cesurdun.

本当の事を言ったとはさすがに勇気がある。

Bir şey söylemek istiyorum.

一言言いたい。

Yalan söylemek zorunda bırakıldım.

私はやむなく嘘をついた。

Bilmediğini mi söylemek istiyorsun?

知らないってどういうこと?!

Söylemek gereksiz, ödülü alamaz.

言うまでもなく、彼は賞を取ることができなかった。

Artık yalan söylemek istemiyorum.

これ以上嘘はつきたくない。

Bütün söylemek istediğim bu.

私が言いたいことはこれで全部です。

Sana gerçeği söylemek istemiyorum.

あなたには本当のことを言いたくないの。

Bir şey söylemek istemiyorum.

何も言いたくないんだ。

Yalan söylemek iyi değildir.

うそをつくのは良くない。

Çıplak gerçekleri söylemek zordur.

ありのままの事実を伝えることは難しい。

Gerçekten söylemek istediğiniz nedir?

- あなたが本当に言いたい事は何ですか。
- あなたがおっしゃりたいことは、いったい何ですか。

Tom şarkı söylemek istemeyebilir.

トムは歌いたくないかもしれないな。

Şarkı söylemek istersen söyle.

歌いたいなら、歌え。

Sıçanlardan nefret ettiğimi söylemek istiyorum.

ネズミは嫌いだ

Mesela yalan söylemek tamamen yanlıştır.

嘘をつくのは悪いというのが良い例です

Doğruyu söylemek gerekirse, onu sevmiyorum.

実を言うと、彼が好きではない。

Ben bir şarkı söylemek istiyorum.

一曲歌いたい。

Söylemek istediğim şey o değildir.

それは私が言おうとしたことではない。

Bunu ebeveynlerine söylemek zorunda değilsin.

そのことは親に言わなくていいですよ。

Gerçeği söylemek gerekirse, ondan bıktım.

本当を言うと私はそれに飽きた。

Gerçeği söylemek gerekirse, sanırım yanılıyorsun.

本当のことをいうと、私は君が間違っていると思う。

Onun söylemek istediği oldukça açık.

彼の言おうとしていることは全くわかりやすい。

Sana kaç kez söylemek zorundayım?

何回言ったらわかるの?

Yumi'nin hobisi popüler şarkılar söylemek.

由美の趣味は流行歌をうたうことです。

Canım yağmurda şarkı söylemek istiyor.

雨の中で歌いたい気分だ。

Gerçeği söylemek gerekirse, oraya gitmedim.

- 本当のことをいえば、私はそこにはいかなかった。
- 実を言うと、私はそこに行きませんでした。

Gerçekten ne söylemek istediğini anlamıyorum.

あなたの言いたいことが良く理解できないのですが。

Canım ona doğruyu söylemek istemiyor.

彼女に真実を伝える気がしない。

Gerçeği söylemek gerekirse, kalemini kaybettim.

実を言うと、あなたのペンをなくしてしまったのです。

Bir şey söylemek istiyor musun?

何か言いたいことがあるの?

Açık söylemek gerekirse, o yanılıyor.

率直に言って、彼は間違っている。

Söylemek zorunda olduğum şeyi dinle.

私の話を聞いて下さい。

Onu kız arkadaşıma söylemek istemiyorum.

彼女にはそれを話したくないんだよな。

Böyle bir şeyi söylemek kaba!

そんなことを言うのは失礼よ。

Ne zaman hastalanacağımızı söylemek imkansız.

私達がいつ病気になるかわかりません。

Bunu söylemek için çok erken.

- 今話すのは時期尚早だ。
- まだ話すには早過ぎる。

Bir şey söylemek ister misin?

何か言いたいことがあるの?

Ben sana cevabı söylemek üzereyim.

- 私はあなたに答えを教えてあげようとしているところです。
- あなたに返事をしようとしているところです。
- 今から答えを教えてあげましょう。

Sana bir şey söylemek istiyorum.

あなたにお話があるのですが。

Tom Mary'ye yalan söylemek istemiyor.

トムさんはメアリーさんにうそをつきたくありません。

Söylemek istediğim şey bu değildi.

- 私が言おうとしていることは、そういう事じゃないの。
- 私が言いたいことは、それじゃないの。

Ona ne söylemek istediğimi düşünmek zorundayım.

写真で伝えたいことについて 考える必要があります

Aklımdakileri söylemek için yeterli olduğumu düşünmüyorum.

私は 自分の思いを伝える資格が ないと思っています

çünkü doğrusunu söylemek gerekirse ezbere anlatıyorum.

厳密には 暗唱しているんですから

Basit bir şey söylemek için buradayım --

私が主張したいのは単純なことです

Doğrusunu söylemek gerekirse, onlarla gitmek istemiyorum.

実を言えば、連中と一緒に行きたくないんだ。

Doğruyu söylemek gerekirse, onu gerçekten sevmiyorum.

実を言うと私は彼女が大嫌いなのです。

Gerçeği söylemek gerekirse, biraz bira içmiştim.

実を言うと、私はビールを少し飲んでいました。

Söylemek ve yapmak iki farklı şeydir.

- 言うことと行うことは別である。
- 言うこととすることとは別問題だ。

Onu bana söylemek zorunda değilsin, aptal.

そんな事知ってるよ。失礼な。

Söylemek üzücü, onun oğlu genç öldü.

悲しいことに、彼女の息子は若死にした。

Sana önemli bir şey söylemek üzereyim.

大切な話があるんです。

Gerçeği söylemek gerekirse, o oyuncu evli.

実を言うと、あの俳優は結婚しているんだ。

Bu söylemek zorunda olduğum her şeydir.

私の言い分はこれだけだ。

Ona söylemek istediğim bir şeyim var.

私は彼に言いたいことがある。

İçimden onunla ilgili düşündüğümü söylemek geliyor.

彼をどう思っているか話してみたい気がする。

Doğruyu söylemek gerekirse, o benim yeğenimdir.

実を言うと彼女は私の姪です。

Gerçeği söylemek gerekirse, kendimi yalnız hissettim.

正直に言うと、私は孤独だった。

Yarın ona gerçeği söylemek zorunda kalacağım.

明日彼女に本当のことを言わなければならないでしょう。

Gerçeği söylemek gerekirse, o benim kuzenim.

実を言えば彼女は僕のいとこなのです。

Gerçeği söylemek gerekirse onu fark etmedim

- 実を言うと、私はそれに気づいていなかったのです。
- ほんと言うと、気が付かなかったんです。

Geç kalacağını söylemek için telefon etti.

彼は遅刻しますと電話を入れた。

Doğruyu söylemek gerekirse, onun dersi sıkıcı.

実際のところ、彼の講義は退屈であった。

Sana özel bir şey söylemek istiyorum.

あなたに折り入ってお話したいことがあるのですが。

Söylemek istediğin bir şey var mı?

言いたいことは何かありますか?

Her şeyden önce, gerçeği söylemek istiyorum.

まず最初に、現実をお話ししたいと思います。

Sana söylemek istediğim bir şey var.

話したい事があるんだ。

Sana söylemek istediğim bir şeyim var.

お話ししたいことがあります。

Söylemek zorunda olduğum şeye kulak ver.

私の言い訳を聞いてくれ。

Onun dahi olduğunu söylemek abartı değildir.

彼は天才だと言っても過言ではない。

Üzücü haberi ona söylemek bana kalmış.

その悲しい知らせは私が責任を持って必ず彼女に伝えよう。

Söylemek istediğin bir şey var mıydı?

何か言いたいことがあったの?

Doğruyu söylemek gerekirse, gerçekten umurumda değil.

つーかマジどうでもいんですけど。

Keşke bunu sana söylemek zorunda olmasam.

ちょっと言いにくい話なんだけど。

Onun piiyanosu eşliğinde şarkı söylemek istiyorum.

私は彼のピアノ伴奏で歌いたい。