Translation of "Yaşadı" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Yaşadı" in a sentence and their hungarian translations:

Büyükannem bizimle yaşadı..

A mamám velünk lakott együtt.

Bin Singapurda yaşadı.

Ben Szingapúrban élt.

Tom Avustralya'da yaşadı.

Tom Ausztráliában élt.

Tom orada yaşadı.

- Tom ott élt.
- Ott lakott Tamás.

Tom bitişikte yaşadı.

Tom a szomszédban lakott.

Tom nerede yaşadı?

- Hol élt Tomi?
- Hol lakott Tamás?

Tom, Boston'da yaşadı.

Tom Bostonban élt.

Tom ormanda yaşadı.

Tom az erdőben élt.

Tom bizimle yaşadı.

Tom velünk élt.

İş kazası yaşadı.

Munka közben balesetet szenvedett.

- Mutlu bir hayat yaşadı.
- O, mutlu bir hayat yaşadı.

Boldog életet élt.

Sade bir hayat yaşadı.

Egyszerű életet élt.

Ormanda yalnız başına yaşadı.

Egyedül élt az erdőben.

Onlar barış içinde yaşadı.

Békében éltek.

Tom bir çiftlikte yaşadı.

Tamás egy farmon élt.

Tom batı yakasında yaşadı.

Tamás a nyugati parton élt.

O, yıllarca orada yaşadı.

Évekig élt ott.

Calamity Jane, California'da yaşadı.

Calamity Jane Kaliforniában élt.

Tom yıllarca Avustralya'da yaşadı.

Tom több évig lakott Ausztráliában.

Yaşlı adam tek başına yaşadı.

Az öreg férfi egyedül élt.

Yaklaşık beş yıl orada yaşadı.

- Körūlbelül öt évet élt ott.
- Ott élt körülbelül öt évig.

O, zor bir hayat yaşadı.

Nehéz élete volt.

Tom hapları yutarken zorluk yaşadı.

Tamásnak nehezére esett a tabletták lenyelése.

Tom uzun bir hayat yaşadı.

Tamás hosszú életet élt.

O üç yıl Kobe'de yaşadı.

Három évet élt Kóbéban.

Tom orada tek başına yaşadı.

Tom egyedül élt ott.

O, orada tek başına yaşadı.

Egyedül élt ott.

Tom üç ay bizimle yaşadı.

Tom három hónapig nálunk lakott.

Tom Avustralya'da yaşadı, değil mi?

Ugye Tom Ausztráliában élt?

Tüm hayatı boyunca o kasabada yaşadı.

Egész életét abban a városban élte le.

Tom on yaşına kadar Boston'da yaşadı.

Tamás Bostonban élt tízéves koráig.

Neden o Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşadı?

Miért élt az Egyesült Államokban?

Tom yaşadı, Tom hayatta, Tom yaşayacak.

Tom élt, Tom él, Tom élni fog.

Onların her ikisi de Boston'da yaşadı.

Mindketten Bostonban éltek.

Tom bu yeri bulmada sıkıntı yaşadı.

Tom nehezen találta meg ezt a helyet.

Pilot, uçağı kontrol ederken zorluk yaşadı.

A pilótának nehézségei támadtak a repülőgép irányítása közben.

Bazen görüşlerini ifade etmekte sorun yaşadı.

Néha nehézségei vannak, ha jól ki akarja fejteni nézeteit.

Tom üç yıl önce burada yaşadı.

Tomi három évvel ezelőtt itt élt.

Ailem burada yirmi yıl boyunca yaşadı.

Húsz éven keresztül élt ott a családom.

Üç gün boyunca kraker ve suyla yaşadı.

Három napig kekszen és vízen élt.

Bob bir çocuk olduğu için Boston'da yaşadı.

Bob Bostonban lakott gyermekkorában.

O, başlangıçta yeni evine alışmakta sorun yaşadı.

Először gondot okozott neki, hogy megszokja az új házát.

O kırsal bir yerde tek başına yaşadı.

Vidéken lakott egyedül.

Tom 1963'ten 2013'e kadar yaşadı.

Tom 1963-tól 2013-ig élt.

Onlar evlenmeden önce iki yıl birlikte yaşadı.

Két évig éltek együtt, mielőtt összeházasodtak.

Bu köyde, onlar mutlu bir hayat yaşadı.

Ebben a faluban boldogan éltek.

Tom üç ay öncesine kadar bize bitişikte yaşadı.

Tom a szomszédban lakott három hónappal ezelőttig.

Yaşlı bayan tek başına üç odalı bir dairede yaşadı.

Az öreg hölgy egyedül élt egy háromszobás lakásban.

Kız kardeşim, yedi yıl boyunca İsveç'in Malmö şehrinde yaşadı.

A nővérem hét évet élt Svédországban, Malmöben.

Büyük büyük ebeveynlerimden sadece ikisi onlarla tanışmam için yeterince uzun yaşadı.

Csak két dédnagyszülőm élt olyan sokáig, hogy találkozhattam velük.

Biri beyaz ve biri siyah renkli iki küçük sincap, büyük bir ormanda yaşadı.

Két kicsi mókus, egy fehér és egy fekete élt a nagy erdőben.