Translation of "Kalmak" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Kalmak" in a sentence and their japanese translations:

Kalmak,

そこに留まるかどうかを

- Ben burada kalmak istiyorum.
- Burada kalmak istiyorum.

私はここにいたい。

Hayatta kalmak zorundasın.

生きていかなければいけない

Yalnız kalmak istiyordum...

プライベートのヨガレッスンが 必要だったので

Yalnız kalmak istiyorum.

私は一人でいるのが嫌いだ。

Dışarıda kalmak istiyorum.

私は外にいたい。

Kalmak isteyenler kalabilirler.

残りたい人は残りなさい。

Evde kalmak sıkıcıdır.

家にいるのはつまらない。

Evde kalmak istiyorum.

家にいたいな。

- Bunda anonim kalmak istiyorum.
- Bu konuda anonim kalmak istiyorum.

この件では名前を出したくない。

Hayatta kalmak isteyen kişinin

サバイバーにとって

Artık kalmak istiyor musun?

もうちょっといませんか。

Sadece sessiz kalmak zorundasın.

- 黙ってさえいればいいのですよ。
- 君は黙っていさえすればよい。

Ben evde kalmak zorundayım.

- 私は家にいなければならない。
- 家にいないといけないの。

Evde kalmak eğlenceli değildir.

- 家にいるのは楽しくない。
- 家にいるのはつまらない。

Tom'la burada kalmak istiyorum.

トムと一緒にここにいたいのですが。

Yalnız kalmak istemediğin için.

それはあなたが一人になりたくないからです。

Birkaç gün kalmak istiyorum.

- 数日間滞在したいです。
- 数日ここにいたいな。
- 5、6日滞在したい。

Geç kalmak ona yakışmıyor.

遅刻するなんて彼らしくない。

Ben burada kalmak istiyorum.

私はここにいたい。

Biz böyle kalmak istiyoruz.

私たちはこのままでずっといたい。

Bir süre kalmak zorundayım.

私はしばらく残らないといけません。

Evde kalmak istiyorum baba.

専業主夫になりたい。

O kalmak için buradadır.

これからは彼の時代だ。

Evde kalmak zorunda değilsin.

- あなたは家にいなくてもよろしい。
- 家にいる必要はないよ。

- Geç kalmak istemem.
- Geç kalmak istemiyorum.
- Gecikmek istemiyorum.
- Gecikmek istemem.

遅刻したくないんだよ。

- 3-4 gün kalmak istiyorum.
- Üç dört günlüğüne kalmak istiyorum.

3、4日滞在したい。

Ormanda hayatta kalmak kolay değil.

ジャングルは簡単(かんたん)ではない

Burası kalmak için çok sıcak.

暑くてここにはいられない。

İçeride kalmak için çok güneşli.

とてもいい天気だから家の中にいるのがもったいない。

Fırtına yüzünden evde kalmak zorundaydık.

- 嵐の為私たちはやむなく家にいた。
- 嵐のために私たちはやむなく家にいた。

Formda kalmak için ne yaparsın.

体調を保つために何をしていますか。

O yatakta kalmak zorunda kaldı.

彼は寝ていなければならなかった。

Ben senin otelinde kalmak istiyorum.

宿泊したいのですが。

Bence burada kalmak daha iyi.

ここにいる方がいいって思うよ。

Bütün gün evde kalmak zorundaydılar.

彼らは一日中家にいなければならなかった。

Git buradan. Yalnız kalmak istiyorum.

どっか行けよ、ひとりになりたいんだ。

Burada daha uzun kalmak istiyorum.

ここに、もっと長くいたい。

Ben bir gece kalmak istiyorum.

一晩泊めてもらいたいんだけど。

Burada kalmak için nedenimiz yok.

私たちがここにとどまる理由はない。

Sonuna kadar kalmak zorunda değilsiniz.

- 最後までいる必要はありません。
- 最後まで待たなくてもいいよ。
- 最後までご期待しなくてもよろしいです。

Bu gece burada kalmak istiyoruz.

今晩泊まりたいのですが。

Sessiz kalmak için akıllı olabilirsin.

君は黙っている方が賢明だろう。

Ben Hilton Otel'inde kalmak istiyorum.

ヒルトンホテルに泊まってみたい。

Daha uzun kalmak zaman kaybıdır.

これ以上待つのは時間の無駄だよ。

Gün ve gece boyunca hayatta kalmak.

ヘリコプターが来るまでね

Taze balık, hayatta kalmak için harikadır.

新鮮な魚は サバイバルに最適だ

...hayatta kalmak için süper duyular gerekir.

‎生き残るには ‎特殊能力が必要だ

Evde kalmak dışarı çıkmaktan daha iyidir.

- 出かけるよりも家にいた方がよい。
- 外出するより家にいた方がいいですよ。

Ne olursa olsun, sakin kalmak zorundasın.

何が起こっても、あなたは落ち着いていなければならない。

İki gün yatakta kalmak zorunda kaldım.

2日間ベッドにいなくてはならなかった。

Havaalanına yakın bir otelde kalmak istiyorum.

空港の近くのホテルに泊まりたいな。

Ama sonuna kadar kalmak zorunda değilsiniz.

でも最後までいる必要はありませんよ。

Tom bugün evde kalmak zorunda mı?

- トムは今日家にいなければいけませんか。
- トムは今日家にいなきゃ駄目なの?

Sessiz kalmak amaçsız konuşmaktan daha iyidir.

目的も無しに喋るよりは、黙っている方がマシだ。

Geride kalmak yerine terk etmeyi seçtim.

私は後に残るより出発することにした。

Sağlıklı kalmak istediğim için egzersiz yapıyorum.

私は健康でいたいから運動をする。

Orada iki gün daha kalmak istedim.

私はそこにもう2日だけ長くいたいと思います。

Hasta olduğum için evde kalmak zorundaydım.

私は、病気だったので、家にいなければならなかった。

Bugün evde kalmak daha iyi olurdu.

今日は家にいた方が良いよ。

Orada kalmak için onun nedenleri var.

彼には、そこに留まる彼なりの理由があるのだ。

Fırtınadan dolayı evde kalmak zorunda kaldık.

嵐のため私たちはやむなく家にいなければならなかった。

Birkaç gün daha burada kalmak istiyorum.

ここにもう2・3日滞在したいです。

Niçin bu sıcakta Londra'da kalmak zorundasın?

この暑い最中になぜ、あなたはロンドンにいなければならないのですか。

Batı tarzı bir otelde kalmak istiyorum.

私は洋式のホテルに泊まりたい。

Tom bunu hayatta kalmak için yaptı.

トムは生きるためにそれをやった。

Bir ışık kaynağı olmadan  mahsur kalmak istemeyiz.

明かりを失って 途方に暮れたくない

Tabii ki Eyfel Kulesi'nin uzunluğunda mutabık kalmak;

もちろんエッフェル塔の 高さについて合意するのは

Ben bir gece için burada kalmak istiyorum.

宿泊したいのですが。

Hemşireler hastalarının rahatı için uyanık kalmak zorundadır.

- 看護婦は患者の快適さに配慮しなくてはいけない。
- 看護婦は患者の安楽に気をつけなければならない。

Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

もう1日滞在を延ばしたいのですが、泊まれますか。

Küçük işletmeler ayakta kalmak için kemerlerini sıkacaklar.

中小企業は生き残るために、じっと耐えていかなければなりません。

O, kuzeni ile birlikte kalmak için gitti.

彼はいとこのところへ泊まりに行きました。

Mümkün olduğu kadar uzun süre kalmak istiyorum.

- できるだけ長期間滞在したいです。
- できるだけ長くいたいです。

Başka bir yere git. Yalnız kalmak istiyorum.

どっか行けよ、ひとりになりたいんだ。

Evde kalmak ve bütün gün uyumak istiyorum.

家にいて一日中寝ていたいなぁ。

Bir randevu için geç kalmak can sıkıcı.

デートに遅れるのがはずかしいです。

Uyuyakalmak geç kalmak için bir mazeret değildir.

寝坊なんて遅刻の理由にならない。

Bu sabah çok erken kalmak zorunda mıydın?

けさはとても早く起きなければならなかったのですか。

Ben bütün gün yatakta kalmak zorunda kaldım.

- 一日中ベッドに寝ていないといけませんでした。
- 1日中ベッドに寝ていなければなりませんでした。

Tom'un geç kalmak için hiçbir nedeni yok.

トムは遅れる理由はない。

O anda kalmak için neredeyse zorlayıcı bir mekanizma.

ほぼ強制的に 気を研ぎ澄まさざるをえない 仕組みになっています

Hayatta kalmak isteyen için bu harika bir haber!

これは最高の食料だよ

İyi iş! Bu çölde hayatta kalmak kolay değil

よくやった 砂漠は厳しい地だ

Japonya'da ticari bir otelde kalmak daha az pahalıdır.

日本のビジネスホテルはそんなに高くない。

- Hastanede kalmanıza gerek yok.
- Hastanede kalmak zorunda değilsin.

入院しなくてもいいです。

Bugün canım evde kalmak yerine dışarı gitmeyi istiyor.

今日は家にいるより出かけたい気分だ。

Keşke seninle kalmak ve konuşmak için zamanım olsa.

君と話し合う時間がもっとあればいいのに。

Tom'un geç kalmak için iyi bir nedeni vardı.

トムが遅刻するのもいたしかたなかった。

Çocuklardan bazıları ayakları üstünde kalmak için çok zayıftı.

子供たちの中にはとても衰弱していて立っていられない者がいた。

Bu gece havaalanına yakın bir otelde kalmak zorundayım.

今夜は空港の近くのホテルに泊まらなければならない。

Ama hayatta kalmak isteyen için yumurtalar harika enerji kaynağıdır.

でも おれらにとって― 卵はいいエネルギー源(げん)だ

Bu, hayatta kalmak isteyenler için harika bir yiyecek kaynağı.

サバイバルには いい食料だよ

Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak

厳しい環境の中 生き延びることが任務だ

Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak,

厳しい環境の中 生き伸びることが任務だ

Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir.

危機のさいにも冷静さを失わず、狂気に走るのを避けることが肝要である。

Uyanık kalmak için biraz daha kahve içmek zorunda kalabilirim.

眠くならないにはコーヒーを飲むのがいい。