Translation of "Dışarıda" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Dışarıda" in a sentence and their japanese translations:

Dışarıda olduğumda

人前にいると しばしば子供が

Dışarıda durun.

- 立ち入りを禁ず。
- 立ち入り禁止。

Annem dışarıda.

母は外出しています。

Babam dışarıda.

父は外出している。

Tom dışarıda.

トムがいません。

Dışarıda bekliyorum.

外で待ってるね。

Dışarıda hava kararıyor.

外は暗くなりかけている。

Taksi dışarıda bekliyor.

タクシーが外で待っていますよ。

Onlar dışarıda bahçedeler.

彼らは庭に出ています。

Bugün dışarıda uyumalıyız.

今日俺たちは外で寝なきゃならない。

O şimdi dışarıda.

彼女は今外出中です。

Üzgünüm babam dışarıda.

あいにく父は今留守です。

Çocuklar dışarıda oynuyorlar.

子供らは外で遊んでるよ。

Tom dışarıda bahçede.

トムは庭に出ている。

Dışarıda kalmak istiyorum.

私は外にいたい。

Beni dışarıda bekleyin.

外で待ってて。

Kendimi dışarıda kilitledim.

鍵を部屋においたままドアをしめてしまいました。

Çocuklar dışarıda oynamalılar.

子供は外で遊ぶべきだ。

Tom dışarıda mı?

トムは外出中?

Ben dışarıda çalışırım.

- 私は運動する。
- 運動します。

Tom hâlâ dışarıda.

トムはまだ外出してるよ。

Dışarıda kar yağıyor.

- 外は雪だよ。
- 外は雪が降ってるよ。

Misafirini dışarıda bekletmemelisin.

お客様を外に待たせておいてはいけないよ。

O dışarıda olmalı.

彼はいないだろう。

Beni dışarıda bırakmayın.

私を締め出さないで下さい。

- Dışarıda hava çoktan karardı.
- Dışarıda hava karardı bile.

外はもう暗いです。

Dışarıda hava yaz gibi.

外は、夏みたいだよ。

Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.

外で足音が聞こえる。

Babam şimdi bahçede dışarıda.

父は今、庭に出ています。

Onlar dışarıda alışveriş yapıyorlar.

彼らはショッピングに出かけている。

O bugün dışarıda oynar.

彼は今日外野を守っている。

Bay Tanabe şimdi dışarıda.

田辺先生はただいま外出しております。

Ben dışarıda bırakılmış hissettim.

無視された気がした。

Dışarıda hava sıcak görünüyor.

- 外は暖かいようです。
- 外は暖かいみたいです。

Dışarıda öğle yemeği yiyelim.

- 外でランチを食べましょう。
- 外でお昼ご飯を食べましょう。

Dışarıda verandada yiyebileceğimizi düşündüm.

私たちは中庭で食べることができると思っていました。

Neden dışarıda oynamaya gitmiyorsun?

外で遊んできたら?

Git dışarıda egzersiz yap.

- 戸外で運動しなさい。
- 外で運動しなさい。

Evde aslan, dışarıda fare.

彼は内弁慶だ。

O dışarıda yemek yedi.

彼は外食した。

Dışarıda bir partimiz vardı.

私達は野外でパーティーをした。

Çocuklar dışarıda oynamayı severler.

子供は外で遊ぶのが好きだ。

Bu akşam dışarıda yiyeceğim.

今夜は外食だ。

Bu gece dışarıda yiyelim.

- 今夜は外に食事をしに行きましょうか。
- 今夜は外で食べましょう。
- 今晩、外食しましょう。
- 今夜は外食にしようよ。

Bu akşam dışarıda yiyelim.

今晩は外で食事を食べましょう。

Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.

今日は我々は野宿しないといけない。

Dün gece dışarıda mıydın?

昨夜君は外出していましたか。

Tom dışarıda kar kürüyor.

トムは外で雪かきしてるよ。

Dışarıda soğuk ve rüzgarlı.

外は寒くて風が強いよ。

Ben genellikle dışarıda yerim.

私は、普通外食しています。

Biri dışarıda futonu çırpıyor.

誰かが外で布団をパンパンと叩いている。

Dışarıda çok yer misin?

よく外食しますか。

Seni görmek ümidiyle dışarıda bekledim.

君に会えるかと思って外で待っていた。

Değişiklik olması için dışarıda yiyelim.

- 気分転換に外食しましょう。
- たまには気分を変えて外食をしよう。

Dışarıda hava yavaş yavaş kararıyor.

外は、少しずつ暗くなって行きます。

Yağmur dışarıda tenis oynamamızı engelledi.

雨のために、私たちは外でテニスができなかった。

Sık sık dışarıda yer misin?

よく外食しますか。

Çadırlarımız yerine dışarıda yemek yiyelim.

テントの中ではなくて外で食べよう。

Değişlik olsun diye dışarıda yiyelim.

たまには外で食事をしよう。

Üzgünüm fakat o şimdi dışarıda.

あいにくですが、彼は外出中です。

Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.

問い合わせてみて、彼女は不在だとわかった。

Bizi uzun süre dışarıda beklettiler.

彼らは私たちを長い間外で待たせ続けた。

Karısının dışarıda çalışmasına itiraz etti.

彼は妻が外で働くことに反対した。

Beni soğukta dışarıda bırakma, hadi.

わたしを蚊帳の外に置かないでください。

Dışarıda oynamak için çok kalabalık.

- 暗すぎて外では遊べないよ。
- 暗すぎて、外では遊べない。

Bütün aile dışarıda ekin biçiyordu.

家族はみな穀物の収穫にでていた。

Dışarıda oynamak için çok karanlık.

暗すぎて、外では遊べない。

Tom dışarıda çalışırken iPodunu dinliyordu.

トムはトレーニングをしながらiPodを聞いていた。

Her gece dışarıda yemekten usandım.

- 毎晩の外食にうんざりだ。
- 毎晩外食で飽き飽きしてるんだ。

Hava yağmurlu, yani dışarıda oynayamayız.

雨降りなので、外で遊べません。

Tom hâlâ dışarıda oynuyor mu?

トムはまだ外で遊んでるの?

Onu her aradığımda, o dışarıda.

いつ電話しても彼は留守にしている。

Bir yabancının dışarıda yürüdüğünü gördük.

私達は見知らぬ人がおもてを歩いているのを見た。

Babam dışarıda ama annem evde.

父は出かけていますが、母は在宅しています。

Tom ve Mary dışarıda bekliyorlar.

トムとメアリーが外で待ってるよ。

Dışarıda bekleyen o adam kimdi?

外で待ってた人って誰?

Sanırım dışarıda konuşsak iyi olur.

外で話したほうがよさそうだ。

Dışarıda bir masaya oturabilir miyiz?

外のテーブルがいいのですが。

Bu gece dışarıda yemek istiyorum.

今晩は外食したいんだが。

Ben her zaman dışarıda yerim.

私はいつも外食なんです。

TV izleme yerine dışarıda oynayın.

テレビを見てないで、外で遊びなさい。

Ben dışarıda oturup Japonca okudum.

私は外に座って、日本語を勉強した。

Mary dışarıda bekliyor, değil mi?

- メアリーは外で待ってるんだよね。
- メアリーが外で待ってるんでしょ?

- Cumartesi geceleri sık sık dışarıda yemek yiyor.
- Cumartesi akşamları genelde dışarıda yer.

彼はよく土曜の夜に外食します。

Genç bir adam seni dışarıda bekliyor.

若い人が外であなたを待っています。

Dışarıda çok sert bir soğuk vardı.

外は身を切るような寒さだった。

Benimle birlikte dışarıda yemeğe ne dersin?

一緒に食べにいきませんか。

Bütün aile bir yürüyüş için dışarıda.

一家そろって散歩に出かけている。

Canım bu gece dışarıda yemek istiyor.

今晩は外食したいんだが。

Tom hâlâ dışarıda soğukta mı duruyor?

トムは今も無視されてるの?

"Günaydın. Dışarıda kar yığılı." "Gerçekten mi!?"

「おはよう。雪積もってるよ」「まじで!?」

Bu gece dışarıda yemeğe ne dersin?

今夜外食にしてはどう?

Bu akşam canım dışarıda yemek istemiyor.

- 今夜は外食したくない。
- 今夜は外へ食べに行く気分じゃないんだ。

Sivrisinekleri dışarıda tutmak için pencereyi kapadım.

私は蚊を入れないよう窓を閉めた。

Saat sekizden sonra dışarıda olmamız tehlikelidir.

私たちが8時以降に外出するのは危険だ。