Translation of "Köpeğin" in Japanese

0.023 sec.

Examples of using "Köpeğin" in a sentence and their japanese translations:

Köpeğin nerede?

あなたの犬はどこですか。

İşte köpeğin.

ここに君の犬がいる。

- Köpeğin çok büyük.
- Senin köpeğin çok büyük.

- お宅の犬は大きいですね。
- 君の犬はとても大きい。

Köpeğin adı Ken.

その犬の名前はケンです。

Köpeğin havladığını duydu.

彼は犬がほえているのを聞いた。

Köpeğin kaç yaşında?

あなたの犬は何歳ですか。

Köpeğin atlamasına bak.

犬が跳ねるのをごらん。

Köpeğin gerçekten bunalımlı olabilir.

君の犬は本当に意気消沈しているのだろう。

O, köpeğin korkusundan giremedi.

その子は犬がこわくて入れなかった。

Köpeğin bir gözü kör.

その犬は片方の目が見えない。

Bir köpeğin var mı?

- 犬を飼っていますか。
- 犬は飼っていますか。

Köpeğin kaçmayacağından emin ol.

その犬が逃げないようにしなさい。

- Köpeğiniz burada.
- Köpeğin burada.

- ここに君の犬がいる。
- あなたの犬はここにいます。

Her köpeğin havlamasına uyanma.

犬が吠えるたびに目を覚ますな。

Şu köpeğin adı Ken.

その犬の名前はケンだ。

Senin dört köpeğin var.

あなたは4匹の犬を飼っています。

Hey, köpeğin beni ısırdı.

- おい、おまえの犬、いま俺を噛んだぞ。
- やだ、おたくの犬、いま私を噛んだわ。

Çocuk köpeğin göğsüne sarıldı.

少年は仔犬を胸に抱いた。

Tavşan köpeğin üstünden atladı.

うさぎが、犬を飛び越えました。

- Bir köpeğin dört bacağı var.
- Bir köpeğin dört tane bacağı vardır.

犬は四本足である。

Bir köpeğin dört bacağı var.

犬は四本足である。

Köpeğin akıllı olduğunu düşünmüyor musun?

その犬を利口だと思いませんか。

O köpeğin bir resmini istiyorum.

私はあの犬の写真がほしい。

Bir köpeğin caddeyi geçtiğini gördüm.

- 犬が通りを横切っているのが見えた。
- 犬が道路を渡ってくのを見たんだ。

Uzakta bir köpeğin havladığını duydum.

- 犬が遠くで吠えているのが聞こえた。
- 遠いところで犬が吠えているのが聞こえた。

Köpeğin neden bir ağızlık takmıyor?

なぜ君の犬は口輪を付けていないの?

Kirli köpeğin avluya gittiğini gördüm.

私は汚い犬が庭に入ったのを見ました。

Ormanda bir köpeğin havladığını duydum.

森の中で犬がほえているのが聞こえる。

Köpeğin içeri girmesine izin vermeyin.

犬を中に入れるな。

Susan köpeğin nereden geldiğini öğrendi.

スーザンはその子犬がどこからきたのかわかった。

Köpeğin bana her zaman havlar.

あなたの犬はいつも私に向かってほえつく。

O köpeğin gitmesine izin vermeyin.

その犬を放してはいけない。

Hiç köpeğin tarafından ısırıldın mı?

- 自分の犬に噛まれたことってある?
- 飼ってる犬に噛まれたことある?

Köpeğin ağzında bir parça et vardı.

その犬は肉を一切れくわえていた。

O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.

彼はその狂暴な犬をつないでおくよう要求した。

Tom köpeğin tabağına biraz yiyecek koydu.

- トムは犬の食器に食べ物を入れた。
- トムは犬の食器に餌を入れた。

Lütfen köpeğin dışarıya gitmediğinden emin ol.

犬が外へ出ないように気をつけてください。

- İşte sizin köpeğiniz.
- İşte senin köpeğin.

- ここに君の犬がいる。
- あなたの犬はここにいます。

O köpeğin kısa bir kuyruğu var.

あの犬はしっぽが短い。

Senin köpeğin büyüktür ve benimki küçüktür.

あなたの犬は大きくて私のは小さい。

Tom Mary'ye köpeğin nerede olduğunu sordu.

- トムはメアリーに、犬がどこにいるのか聞いた。
- トムはメアリーに犬がどこにいるのか尋ねた。

Bir köpeğin sadece bakışı onu korkuttu.

犬を見ただけで彼女は怖がった。

- O güzel köpeğin ona ait olmasını diledi.
- O, sevimli köpeğin kendine ait olmasını diledi.

- 彼女はその犬が自分のものだったらいいのにと思った。
- 彼女はそのかわいい犬が自分のものだったらいいのにと思った。

Ben bir köpeğin nehrin karşısına yüzdüğünü gördüm.

私は犬が川を泳いで渡るのを見た。

Bir kedinin bir köpeğin peşinden koştuğunu gördüm.

私は猫がその犬を追いかけているのをみた。

Bu köpeğin keskin bir koku duyusu var.

この犬は鋭い臭覚をもっている。

Köpeğin insanın en iyi arkadaşı olduğu söylenir.

犬は人間の最良の友だといわれている。

O, trafik ile köpeğin havlaması arasında uyuyamadı.

交通の騒音や犬のなき声やらで彼は眠れなかった。

Bir köpeğin dışında, bir kitap insanın en iyi arkadaşıdır. Bir köpeğin içinde, okumak için çok karanlıktır.

犬の外では本が人間の最良の友だ。犬の中では暗すぎて本は読めない。

Şimdi sizden bir köpeğin ciğerlerini hayal etmenizi istyorum.

まず 犬の肺を 思い浮かべて下さい

Bir köpeğin keskin bir koku alma duyusu vardır.

イヌは鋭い嗅覚を持っている。

Yeni bir yavru köpeğin var. O yaklaşık 12 haftalık.

新しく小犬を飼いました。生後3ヶ月です。

Küçük köpeğin sahibi onu boynundan tuttu ve onu azarladı.

小さな犬の飼い主は首を捕まえてしかりつけました。

Bir sopa at ve köpeğin onu alıp getirmesini izle.

棒を投げて犬がそれを取ってくるのを見なさい。

Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.

ライオンの尾となる犬より犬の頭となるほうがいい。

- Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerine atlar.
- Pijamalı hasta yağız şoföre çabucak güvendi.

いろはにほへと ちりぬるを わかよたれそ つねならむ うゐのおくやま けふこえて あさきゆめみし ゑひもせすん