Translation of "Inanamıyorum" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Inanamıyorum" in a sentence and their japanese translations:

- İnanamıyorum!
- Ben ona inanamıyorum!

信じられない!

Gözlerime inanamıyorum.

わが目を疑っちゃうなあ。

Ona inanamıyorum.

- 信じられない!
- それを信じられない。

- İnanamıyorum!
- İnanılmaz!

- 信じられない!
- あり得ねぇー。

Ne? İnanamıyorum!

なに?ありえない!

Ben ona inanamıyorum!

- 信じられない!
- あり得ねぇー。

Bunun olduğuna inanamıyorum.

あり得ねぇー。

Tom'un öldüğüne inanamıyorum.

トムが死んだなんて信じられない。

Tom'un evlendiğine inanamıyorum.

トムが結婚するなんて信じられない。

Tanrım, buna inanamıyorum.

えっ嘘でしょ。

Ben ona inanamıyorum.

そんなことは信じられない。

Ben bile ona inanamıyorum.

自分でも信じられない。

- Tom'a inanamam.
- Tom'a inanamıyorum.

トムの言うことは信じれない。

Tom'un beni hatırlamasına inanamıyorum.

トムが私を覚えているなんて、信じられない。

Ben Tom'un öldüğüne inanamıyorum.

トムが死んだなんて信じられない。

Tekrar yağmur yağdığına inanamıyorum.

また雨だなんて信じられない。

Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.

君が本当にハーバードに受かったなんて、信じられないよ。

Ben onun hikayesine inanamıyorum.

私は彼の話を信じる気にはなれない。

O kadar depresyonda olduğuna inanamıyorum.

彼がそれほど落ち込んでいるとは思えないな。

Tom'un onu Mary'ye yaptığına inanamıyorum.

- トムがメアリーにそれをしたなんて信じられない。
- トムがメアリーにそんなことしたなんて、信じられないわ。

Ben neredeyse onun hikayesi inanamıyorum.

彼の話はほとんど信用できない。

Tom'un hâlâ bekar olduğuna inanamıyorum.

トムは、まだシングルなんて信じられない。

Onun annemden daha yaşlı olduğuna inanamıyorum.

彼女が私の母より年上だなんて信じられません。

Doktorun yememeni söylediği şeyleri yediğine inanamıyorum.

医者が食べるなって言ったのを食べるなんて、信じられない。

Tom'un gerçekten bunu yapmayı planladığına inanamıyorum.

トムが本当にこれをやろうと計画しているとは信じられない。

Tom'un Mary'nin nerede yaşadığını bildiğine inanamıyorum.

メアリーの住んでいる場所をトムが知っているなんて信じられない。

Tom'un bana gerçekten hayır dediğine inanamıyorum.

トムが私に嫌だと本当に言ったなんて信じられない。

Tom'un bu tür bir hata yaptığına inanamıyorum.

トムがあんなミスをするなんて信じられない。

Tom'u gerçekten tedirgin eden şeyin o olduğuna inanamıyorum.

それがトムの本当に抱えている問題だとは思えない。