Translation of "Inşa" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Inşa" in a sentence and their japanese translations:

Inşa ettik.

ポツダム広場に建てました

Parkı inşa ettik.

私たちは公園を作りました

İnşa ettiğimiz yollar

山道を整備したことで

- Onu kim inşa etti?
- Bunu kim inşa etti?

- 誰が立てたのですか。
- 誰が建てたんですか?
- 誰がそれを造ったのですか?

Özgüveni nasıl inşa edersiniz?

どうやって自信を付けるか?

Ve fabrikayı inşa ederken

工場を建てている間に

Bir yapı inşa edebilmelisiniz,

自ら建物を建てられることが必要です

Çatlakların üzerine inşa ediyoruz.

私たちは壊されたものの上に 建てているわけです

Ev şimdi inşa ediliyor.

その家は今建築中である。

Evim ahşaptan inşa edildi.

私の家は木造です。

Onu ben inşa ettim.

私が作ったんです。

Ne zaman inşa edildi?

いつ建てられたのですか。

İbadet için ortamlar inşa ettik.

信仰のための場を築きました

Bir günde köprü inşa edemezsiniz.

1日では橋は架けられません

Gelecekte nelerin inşa edilmesini umdukları,

将来望む建築の構想だけではなく

Afrikan-Amerikan Müzesini inşa ediyoruz.

国際アフリカ系アメリカ人博物館を 建設中です

Piramitler antik çağda inşa edildiler.

ピラミッドは古代に建造された。

Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.

その塔を建てるのに長い年月が費やされた。

Salon, kurucunun anısına inşa edilmiştir.

そのホールは創立者を記念して立てられたものだ。

Yeni bir ev inşa etti.

彼は新しい家を建てた。

Küçük bir ev inşa edebildi.

彼は小さな家を建てることができました。

Ahşap bir bina inşa edeceğiz.

私は木の建物を造る。

Roma bir günde inşa edilmedi.

- 一朝一夕にはできない。
- 何事も一朝一夕にはいかない。

Evimiz tamamen yeniden inşa edildi.

わが家は全面的に改築された。

Bu, Jack'in inşa ettiği evdir.

これはジャックが建てた家だ。

- Bataklık arazi üzerinde binalar yapamazsın.
- Bataklık araziye bina inşa edemezsin.
- Bataklık araziye bina inşa edemezsiniz.
- Sulak alanlarda binalar inşa edemezsiniz.

沼地に建物は建てられない。

Zaman duvar inşa etme zamanı değil,

壁を建てている時ではありません

Açılıp kapanan ranzalı yatak inşa ettik.

跳ね上げ式のベッドを作りました

Bir gelecek inşa etmeye hazır olduğunuzu

未来を築く準備をしているけれど

Barınacak bir yer inşa eden sanattır.

住居を作る芸術で

Kanak etnik grubu için inşa edildi.

カナック民族を称えた施設です

Sherpa 53 yıldır yollar inşa ediyor.

Himalayan Trustから53年間の功績を認められました

Köprü altı ay içinde inşa edilmeli.

その橋は6ヶ月のうちに建てられねばならない。

Ev çok kötü biçimde inşa edildi.

その家はひどい建てつけだった。

Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.

日本は経済の建て直しをはからなければならない。

O, evini kaya üzerine inşa etti.

彼は岩の上に家を建てた。

Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.

教会が島中に建てられた。

O ev tuğla ile inşa edilmiştir.

あの家はレンガ造りだ。

Bu okul 1970 yılında inşa edildi.

この学校は1970年に創立された。

Bu uzun zaman önce inşa edildi.

- これはずっと昔建てられた。
- これからずっと昔、建てられた。

Bu işçiler bir yol inşa ediyorlar.

この労働者達は道路を建設している。

Bu alan oldukça geç inşa edilmiştir.

この地区は最近家がかなり建て込んできた。

Bu alan şu anda inşa edilmiştir.

- この地域は今や立て込んできた。
- この地域は、今や建て込んできた。

Bu kilise 12.yüzyılda inşa edilmiştir.

この教会は12世紀に建てられた。

Bu tapınak ne zaman inşa edildi.

このお寺はいつ建てられたのですか。

Yeni yollar birbiri ardına inşa edildi.

新しい道路が次から次へと建設された。

Çocuklar sahilde kumdan kaleler inşa ediyorlar.

子供たちは浜辺で砂の城を作っている。

Daha iyi bir dünya inşa etmek için

そして彼らは成功を勝ち取る 機会を求めています

çünkü mimari en nihayetinde inşa etme sanatıdır.

建築というのは 最終的には建物を作り上げる芸術だから

Ama, bununla nasıl bir şey inşa edebiliriz?

でもその材料で どの様に建設するのでしょう?

Bir demiryolu inşa etmek için sözleşme yaptık.

我々は鉄道施設の契約をした。

Evi inşa etmek onların iki yılını aldı.

家を建てるのに彼らは2年かかった。

Türbe iki yüz yıl önce inşa edildi.

その神社は200年前に建てられた。

Kale 1485 yılında yandı , yeniden inşa edilmedi.

その城は、1485年に全焼して、再建されなかった。

Bina en güzel renkte mermerden inşa edilmiştir.

その建物は実に美しい色合いの大理石でできている。

Bu kilise yüzlerce yıl önce inşa edilmiştir.

その教会は何百年も前に建てられた。

Ev birkaç yüz yıl önce inşa edildi.

その家は数百年前に建てられた。

Müzeyi inşa etmede ne kadar para harcandı?

美術館の建設にいくらお金が使われたのですか。

Hiç çimento kullanmadan kalenin duvarlarını inşa ettiler.

彼らはセメントを全然使わないで要塞の壁を築いた。

O, oğluna yeni bir ev inşa etti.

彼は息子に新しい家を建ててやった。

Ünlü bir mimar bu evi inşa etti.

有名な建築家がこの家を建てた。

O, şimdiye kadar iki ev inşa etti.

彼は今までのところ2軒の家を建てた。

Birleşmiş Milletler binası 1952'de inşa edildi.

国連のビルは1952年に建てられた。

- Taş evler yapıyorum.
- Taştan evler inşa ediyorum.

私は石で家を作ります。

Şehrin merkezinde yeni bir müze inşa ediliyor.

市の中心地に新しい博物館が建造されつつある。

O, evinin etrafında bir çit inşa etti.

彼は家の周りに塀をめぐらした。

Babam bana yeni bir ev inşa etti.

父は私に新しい家を建ててくれた。

Nehir üzerine büyük bir köprü inşa edildi.

その川に大きな橋が架けられた。

Bu saray zengin kral için inşa edilmiştir.

この宮殿はお金持ちの王様のために建てられた。

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.

あの城は大昔の時代に建てられた。

O mimar çok modern evler inşa ediyor.

あの建築家はモダンな家を建てる。

Sahildeki çocuklar kumdan bir kale inşa ediyor.

浜辺にいる子供たちが砂のお城を造っている。

Nehir üzerine yeni bir köprü inşa ediliyor.

新しい橋がその川に造られているところです。

Tom ve Mary kendi evlerini inşa ettiler.

トムとメアリーは自分たちの家を建てた。

Bunu inşa ettikten sonra inanılmaz bir korunmanız olur.

作れば 完璧に身を守れる

Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım.

私はこのネットワークを 三年前から作り始めました

M.Ö. 400'de, tedavi yapılan tapınaklar inşa edildi

紀元前400年 治癒のための寺院が建てられ

Ve bu bina Platinum LEED olarak inşa edildi.

このビルはLEEDプラチナ認証が 与えられました

Hizmet ekonomisi inşa etmek içinse 60 yılımız vardı.

そして60年かけて サービス経済を確立してきました

Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,

科学者は又 生体組織試料の 巨大な貯蔵庫を作りました

Yeni bir yol inşa edilmesi kararı kabul edildi.

新しく道路を作るという決議が可決されました。

Zengin aile büyük bir ev daha inşa etti.

その裕福な家族はもう1つ大きな家を建てた。

Onlar kanal boyunca uzun bir köprü inşa ediyor.

その海峡に長い橋を建設中です。

Baraj inşa edilmeden önce burada bir köy vardı.

そのダムが造られる前、ここには村があった。

Orada yeni bir fabrika inşa etmemiz gerektiğini öneririm.

そこに新しい工場を作ったらどうでしょうか。

Heykel 1958 yılında Hiroşima Barış Parkına inşa edildi.

1958年、その記念碑は広島平和公園に建てられた。

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.

彼は家を建てる目的でその土地を買った。

Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.

私たちは新しい町を作るためにここへ来た。

Bu köpek kulübesini tamamen tek başıma inşa ettim.

- 私は一人でこの犬小屋を作った。
- 私はひとりでこの犬小屋を作った。
- 私は自分自身でこの犬小屋を作った。

Tom bir şişenin içinde bir gemi inşa etti.

トムはボトルシップを作った。

Onlar dağı kazdılar ve bir tünel inşa ettiler.

山を掘りぬいて、トンネルを作った。

Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır.

これらの道具は家を建てるのに使われる。

Tom ve Mary köpek kulübesini birlikte inşa ettiler.

トムとメアリーは一緒に犬小屋を作った。

Köpeğiniz için bir köpek kulübesi inşa etmeniz gerekir.

犬のために犬小屋を作ったほうがいいよ。

Bir firma, patent duvarını ne kadar yüksek inşa ederse

特許の壁を 高くすればするほど

Gelecek şimdi yarattığımız ve inşa ettiğimiz şeyden devam ediyor.

私たちが今作り上げているものが 未来へと続きます

Büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,

議論を呼びながらも 莫大な資源を使って建設していますが