Translation of "Gelmedi" in Chinese

0.016 sec.

Examples of using "Gelmedi" in a sentence and their chinese translations:

- O gelmedi.
- Gelmedi.

她不来了。

Müşteri gelmedi.

顾客没来。

Kimse gelmedi.

没有人来了。

Tom gelmedi ve Jane de gelmedi.

湯姆沒來,簡也沒來。

Bill partiye gelmedi.

比爾沒有在派對上出現。

Otobüs henüz gelmedi.

巴士還沒來。

Kimse partiye gelmedi.

誰也沒有出席派對。

O henüz gelmedi.

她还没有到来。

O niçin gelmedi?

她为什么没来?

Grace henüz gelmedi.

葛蕾絲還沒有來。

O aklıma gelmedi.

这不是我的想法。

Steve eve gelmedi.

史蒂夫沒回家。

Jim henüz gelmedi.

吉姆还没来。

Hiçbir arkadaş gelmedi.

没有一个朋友来了。

Dün partiye gelmedi.

昨天的派对上她并没有如约而至。

O bugün okula gelmedi.

他今天沒上學。

Bilinci hâlâ yerine gelmedi.

他还没有恢复意识。

Öğrencilerden biri bugün gelmedi.

学生们其中的一个今天没来。

Sonuç olarak o gelmedi.

最后她没有来。

Mary hariç kimse gelmedi.

除了瑪麗沒有人來。

O hala gelmedi mi?

- 他來了沒有?
- 他已经来了吗?

Sonuç olarak Tom gelmedi.

汤姆最终没来。

Tom dün partiye gelmedi.

湯姆昨天沒有出現在派對上。

Jim henüz eve gelmedi.

Jim还没回家。

O, son toplantıya gelmedi.

他最後一場會議沒來。

Tom bugün işe gelmedi.

Tom今天没来上班。

O zaten gelmedi, değil mi?

- 他並沒有來,不是嗎?
- 他还没有来,是不是?

O, hasta olduğundan dolayı gelmedi.

她不在是因为病了。

Saatlerdir bekliyoruz ama o gelmedi.

我们等了好几个小时,但他没来。

Tom hariç hiç kimse gelmedi.

除了汤姆没有人来。

Tom fazla endişeli gibi gelmedi.

湯姆聽起來不太擔心。

Annen ve baban gelmedi, değil mi?

你的父母沒來,是嗎?

Tom treni kaçırmış olabilir, henüz gelmedi.

湯姆到了現在還沒來,說不定是沒趕上火車。

O henüz gelmedi. Otobüsü kaçırmış olmalı.

他还没来。他肯定错过公交车了。

Tek bir kişi bile geç gelmedi.

沒有一個人遲到。

O gelmek için söz verdi, ama gelmedi.

他保证过会来却没有来。

Etrafta olduğumun farkındaydı ama beni selamlamaya gelmedi.

他注意到我在場,但是沒向我打招呼。

O, gelmek için söz verdi, ve gelmedi.

他答應會來,但並沒有。

Tom dün gece eve gelmedi. Umarım iyidir.

昨晚湯姆沒有回家,希望他沒事。

Bir nedenle o dün gece eve gelmedi.

不知道怎么回事,她昨天晚上没回家。

- O henüz gelmedi. Ona bir şey olmuş olabilir.
- O henüz gelmedi. Başına bir şey gelmiş olabilir.

他還沒有來,不知道是不是發生了甚麼意外?

Tom zaten burada ama Mary henüz buraya gelmedi.

汤姆已经在这里了,但玛丽还没到。

Trenin gitmesine sadece beş dakika var ve o gelmedi.

火車還有五分鐘就要開了,她卻還沒有出現。

Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.

我邀请了二十人参加我们的聚会,但不是所有人都来。

Dün gece kızım saat bir buçuğa kadar eve gelmedi.

昨天晚上我的女儿一点半才回家。

Dersimiz saat dokuzda başlıyor, fakat o dokuzu çeyrek geçeye kadar gelmedi.

我们九点上课,可是他九点一刻才来。