Translation of "Halde" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Halde" in a sentence and their japanese translations:

Baygın halde gömleğimi çıkardım.

無意識に上着を脱ぎ棄てました。

O halde hadi başlayalım, deneyelim

やってみましょう

O, fena halde azarlanmış görünüyor.

彼はひどくしかられたようだ。

Fena halde suya ihtiyaçları vardı.

彼らはひどく水を欲しがっていた。

Tom dağınık bir halde çalışır.

トムは仕事が雑だ。

Fena halde suya ihtiyacımız var.

私達はひどい水不足だ。

Oldukça kötü bir halde olduğumuz görülüyor.

先が思いやられます

O halde programımızı kullanmak için onlara

そこで 私達のプログラムの使用料を

O halde biz ne hakkında konuşmalıyız?

何について話せばよいのでしょうか?

O halde TRAPPIST-1'i dinleyelim.

トラピスト1の音響を聞いてみましょう

O halde şans rüzgarlarını nasıl yakalayacaksınız?

では どうしたら運の風を 掴むことができるのでしょう?

Benim iş durgunluktan dolayı işlemez halde.

不況で私の商売は上がったりだ。

Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.

彼女にはどうしてもその金が必要だった。

O nasıl geçim yapacağını şaşırmış halde.

彼女は家計のやりくりに頭をかかえている。

Bunu istemiyorlarsa, o halde ne istiyorlar?

これがやつらの目当てじゃないとしたら、一体やつらの目的は何なんだ?

Japonya'dan gidersen, seni fena halde özlerim.

あなたが日本を離れると私はとてもさびしくなる。

Jack, istemediğim halde beni oraya gönderdi.

ジャックはむりやり私をそこへ行かせた。

Ben hastaydım, aksi halde toplantıya katılırdım.

私は病気でした。そうでなければその会合に出席したのですが。

- Aksi halde öleceksin.
- Aksi takdirde ölürsün.

さもなければ、死ぬよ。

Bir şeyleri şaşırtıcı yöntemlerle kullanır halde buluyoruz.

結局 こういうものを使っているうちに 驚くような事態も生じました

O halde insanları asıl motive eden ne?

では実際 何によって 動機付けされているのでしょうか

Ne kadar zamandır Kobe'de yaşıyorsun, o halde?

君はいつから神戸に住んでいるの。

Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.

トムは交通事故でひどいケガをした。

O, fena halde yeni bir elbise istiyor.

彼女は新しいドレスをひどく欲しがっている。

En iyi halde ortalama bir not alacak.

彼はよくても平均点しか取れないだろう。

Hemen başladık, aksi halde onu kaybetmiş oluruz.

私は直ちに出発した。さもなければ彼に会いそこなっただろう。

O gerçeği anlattı, aksi halde o cezalandırıldı.

彼は正直に話した。そうでなかったら、彼は罰を受けていただろう。

Çin'de hala sadece nüfusun %56'sına ulaşabilmiş halde.

中国では インターネット人口は まだ56%に留まっています

Geri çekilmenin sonunda parmakları donmuş halde yürüyerek yürüyordu.

退却の終わりまでに、彼は凍傷を負った指で歩いて行進していた。

Ilerideki zorlu yıllarda İmparator tarafından fena halde özlenecekti .

天皇 に ひどく見落とされるでしょう 。 1.

O halde, ben sizin bugün gelmeniz gerektiğini düşünüyorum.

それでしたら今日いらしてください。

O sıkı çalıştı; aksi halde sınavda başarısız olurdu.

彼は一所懸命勉強した、そうでなかったら、試験に落ちていただろう。

Acele et, aksi halde öğle yemeğine geç kalacaksın.

急がないと昼食に遅れますよ。

Daha dikkatli sür, aksi halde başın belaya girecek.

もっと注意深く運転しなければ、事故に巻き込まれますよ。

O zaman fena halde onun yardımına ihtiyacım vardı.

あの当時私は彼の援助をとても必要としていた。

Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.

スミスさんは彼が約束した時間を過ぎてもまだ現れなかった。

- O ona fena halde âşık oldu.
- O ona çarpıldı.

彼は完全に彼女に夢中になっている。

Çocuklarım erken kalkmak için acınacak halde samimi çabalar gösterirler.

うちの子供達は早く起きるようにと涙ぐましい努力をしている。

İşle çok meşgul olduğunuz halde beni dinlediğiniz için teşekkürler.

仕事忙しいのに話聞いてくれてありがとう。

Yüksek morfinden kafam iyi halde daha sonra ne olacağını düşünüyordum.

モルヒネで朦朧としながら この現実を理解しようとしていました

Çünkü kendimi o ana kadar ki en içler acısı halde buldum.

なぜなら 自分自身が 最も悲しい状態だと気付いたから

Sabah 10'dan önce otelden ayrılmalıyız, aksi halde Miami trenini kaçıracağız.

10時前にはホテルを出発しなければなりません。さもなければマイアミ行きの電車を乗り逃がしてしまいます。

Fakat işin hileli bir yanı da bu halde bile meditasyon yapabiliyor olmam.

しかし実は こんなふうに

Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.

母は無邪気にも「もっとビールを召し上がるの」と尋ねた。

Ben böyle bir şey istemediğim halde yemek yemek için beni beklemeniz büyük kabalık.

私が食べたくない食べ物を私に食べることを期待するなんて君は大変失礼だ。

- O ondan dolayı sefil bir hayat yaşadı.
- O, ondan dolayı çok sefil bir halde yaşadı.

彼女のおかげで彼はみじめな暮らしをした。

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?

なんですぐ使うってわかってるのに鶏肉こんな取りにくいとこに入れるのよ?