Translation of "Girmesine" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Girmesine" in a sentence and their japanese translations:

Yabancıların girmesine izin verilmez.

部外者の立ち入りを禁ず。

Köpek girmesine izin vermeyin.

犬を中に入れるな。

Küçüklerin girmesine izin verilmez.

- 未成年者お断り。
- 未成年者はお断りします。

- Bölgeye yerlilerin girmesine izin verilmiyor.
- Yerlilerin bölgeye girmesine izin verilmiyor.

現地の人達はその地区に立ち入ることを許されなかった。

Oturanların alana girmesine izin verilmedi.

住民達はその地区に立ち入ることを許されなかった。

Kedinin odama girmesine izin verdim.

私は猫を部屋に入れた。

Köpeğin içeri girmesine izin vermeyin.

犬を中に入れるな。

Tom'un içeri girmesine izin ver.

トムを入れてあげて。

Hiçbir yolcunun köprüye girmesine izin verilmiyor.

船客のブリッジ立ち入り禁止。

O, onun içeri girmesine izin vermezdi.

彼女はどうしても彼を部屋の中に入れようとしなかった。

Ben kedinin içeri girmesine izin verdim.

私は中へ猫を入れた。

Onun içeri girmesine kesinlikle izin vermedi.

彼女は、彼を中に入れるのをきっぱりと拒否した。

Hiçbir öğrencinin odaya girmesine izin verilmiyor.

いかなる生徒もその部屋に入ることは許可されていない。

Fedai onun içeri girmesine izin vermedi.

警備員はどうしても彼を入れてくれなかった。

Ne olursa olsun odaya girmesine izin vermezdi.

彼女はどうしても彼を部屋にいれようとしなかった。

O, ziyaretçinin oturma odasına girmesine izin verdi.

彼はその訪問者を居間に通した。

Alkollü içki içen İnsanların girmesine izin verilmez.

お酒を飲む人はお断り。

Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.

- この切符で二人入れるよ。
- このチケットは2名様でご入場できます。

Lütfen içeriye biraz temiz hava girmesine izin ver.

新鮮な空気を入れてください。

Herhangi birinin bu odaya girmesine ya da yaklaşmasına izin verme.

誰もこの部屋へ入れたり近づけたりしてはいけません。

- John' un girmesini kabul etti.
- O, dün John'un girmesine izin verdi.

彼は昨日ジョンが入ることを許した。

O yirmi yaşına girmesine rağmen, o kızlarla sohbet etmek için hala çok çekinden.

彼は20歳になったのに、まだ女の子とおしゃべりすることに臆病だ。

Tom'un ebeveynleri olmadan müzeye girmesine izin verilmeyeceğinin farkında olmamasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.

両親と一緒でなければその美術館に入れてもらえないだろうということにトムが気づいていなかったとは、到底考えにくい。

Gangasterler bir rakip çete liderini öldürmek için planları gereği onun içeri girmesine izin verdiler.

そのヤクザ達は対立するヤクザの親分を暗殺する計画の仲間に彼を入れた。

- Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
- Bırak bu dumanlı hava odadan çıksın ve temiz hava girsin.

タバコで煙った空気を部屋から出して、新鮮な空気を入れてちょうだい。