Translation of "Gençler" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Gençler" in a sentence and their japanese translations:

Ayrıca gençler bana

若者が こう訴えることもあります

Gençler göç ettiğinden,

若者が出て行くにつれて

Onlar tipik gençler.

彼らは典型的な若者だ。

Film, gençler arasında popüler.

映画が若者の間で流行している。

Bu hareketi gençler bilirler.

この身振りは若い人たちにはよく知られている。

Beatles gençler arasında popüler.

ビートルズの曲は若い人達の間で人気がある。

Gençler, kütüphanede sessiz olun.

皆さん、図書館では静かにしなさい。

Gençler olarak bunu nasıl çözeceğimizi,

私たちのような若い人たちが

Çünkü gençler bize kaygılandıklarını söylüyorlar.

若者たちが不安を訴えているからです

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.

十代の子供たちは親から独立したいと思っている。

Gençler değişime kolayca uyum sağlarlar.

若者は変化にたやすく順応する。

Gençler bugünün acımasız gerçeklerine uymalılar.

10代の若者達は今日の厳しい現実に適応しなければならない。

Şarkıları gençler arasında iyi biliniyor.

彼女の歌は若い人々によく知られている。

Onun kitapları gençler tarafından sevilir.

彼の本は若者に好まれている。

Gençler yaşlılara karşı kibar olmalılar.

- 若者は、老人に親切にすべきです。
- 若い人たちは、年老いた人たちに親切にすべきだ。

Biz sokaklardaki gençler, okullu grevciler olarak

若い人たちが街に出て 学校をボイコットすれば

Ayrıca gençler bana istihdam konusundaki kaygılarını

若者たちは雇用についても 不安を訴えます

Bu hareketin ismini bizzat gençler koydu.

若者たち自ら こう名付けました

Gençler bize çıraklık, iş başında eğitim

若者たちは 見習い期間や

Genel olarak konuşursak, bugünkü gençler akıllıdırlar.

一般的にいえば、現代の若者は利口だ。

Mr. Children, gençler arasında çok popülerdir.

ミスター・チルドレンは若者の間でとても人気がある。

Motosiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir.

バイクは若者が乗ると危険なことがある。

Onun şarkıları gençler arasında çok popülerdi.

彼の歌は若い人に大いにうけた。

Gençler için kitaplar bugünlerde iyi satıyor.

若者を対象にした本が近頃良く売れる。

Gençler yurt dışına gitmekte çok hevesli.

若者は、外国に行きたがる。

Kalabalık otobüslerde gençler koltuklarını yaşlılara vermelidir.

- 込み合ったバスの中では若い人々は老人達に席を譲るべきだ。
- 混んでいるバスの車内では、若者はお年寄りに席を譲るべきだ。

O şarkı gençler arasında çok popüler.

あの歌は若い人達に非常に人気がある。

Onun CD'leri gençler tarafından satın alınmıyor.

彼女のCDは若者には買われていません。

Gençler ise etrafına toplanır ve sessizce otururlar.

子どもたちは傍らに集い静かに座ります

Gençler ayrıca bana şiddetle ilgili kaygılarından bahsediyorlar.

さらに 若者たちは 暴力に対する不安を訴えます

Yaşlılar da gençler de zayıf olmak istiyor.

若人も老人も、ほっそりとした姿を望む。

Okinawalı şarkıcı, gençler insanlar arasında çok popüler.

その歌手は沖縄出身だが、若者にとても人気がある。

Hem yaşlılar hem de gençler günah suçlusudur.

老若共は罪を作る。

"Otizmli Gençler için Minecraft'ı Destekleyici Teknoloji olarak Kullanmak"

題して「自閉症児の支援技術としての マインクラフトの活用」です

Gençler ve yaşlılar arasında bir iletişim eksikliği vardır.

若者と老人の間にはコミュニケーションの欠如がある。

Saç stili yakın zamanda gençler arasında popüler oldu.

その髪型が瞬く間に若者の間に広まった。

- Gençler yaşlılara saygı göstermeliler.
- Gençlerin yaşlılara saygı duyması gerekir.

若い人たちは老人を尊敬するべきだ。

- Genç insanlar genelde enerji dolu.
- Gençler genelde enerji doludur.

若者はたいてい活気に満ちている。

Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.

若い人は老人より早く何にでも慣れる。

Tom ilk kez sahneye çıkar çıkmaz gençler arasında popüler oldu.

トムは映画界にデビューするとすぐに10代の若者の間で人気が出た。

- Onun romanları genç insanlar arasında popülerdir.
- Romanları gençler arasında popülerdir.

彼の小説は若者に愛読されている。