Translation of "Çünkü" in Japanese

0.023 sec.

Examples of using "Çünkü" in a sentence and their japanese translations:

çünkü onları ölçemezsiniz.

測ることができないですから

çünkü yeniden görüşeceksiniz.

また会うことになるからです

çünkü teknolojinin kendisi

なぜなら 技術そのものが 真に進歩した文明が発展するうえでの

Muhteşemdir, çünkü sanattır.

それは 建築が芸術だからです

Çünkü bana göre

私から見ると

Çünkü böyle yaparak

なぜなら そうすることによって

'Çünkü orada' dedi.

彼は「そこにあるので」と言った。

Çünkü Çince konuşabilirim.

何故ならば、私は中国語が話せます。

Gelemedi çünkü meşguldü.

彼女は多忙のため来られなかった。

Çünkü televizyon izliyorlar.

テレビを見ているからです。

Çünkü sınavı geçtim.

試験に合格したからさ。

Çünkü o hiçbir şeydi

最初から ここまで

Çünkü para gerektiren hayaller

だって お金が必要な夢とか

Çünkü Louis bir erkek.

ルイは男性だからです

çünkü bunu hak ediyorum.

その価値があるからです

Çünkü yeterince hata yapıyorum

私もミスを犯し

Çünkü o zamanlar öyleydi.

それが当時の やり方だったんです

Çünkü ben öyle yorumluyorum.

私はそう解釈するんです

Çünkü görüyorsunuz hepimiz geriliriz,

人間だれでも緊張して

çünkü ortaya çıktı ki

その理由は

çünkü deneyimini başkalarına aktaramadı.

すべては うまく伝えられなかったためです

çünkü emisyonların durdurulması gerekiyorsa

排出をやめる必要があるなら

çünkü o kurallar değişmeli.

ルールを変えなければ ならないからです

Çünkü şimdi olduğumuz yer

なぜなら 私たちは 今まさに

çünkü umursayıp umursamadığınızı anlayabilirler

心で気にかけていれば 相手には伝わるものだからです

çünkü matematikte iyi olmanın

だって 私なら学生達に

çünkü güç tüketicinin elinde.

消費者には力があるからです

Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda

だって 実際に動物界を見てみると

Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nin

なぜなら アメリカの

çünkü sadece internete bağlanarak

インターネットに接続しただけで

Çünkü Hindukuş-Himalaya dağları,

それはヒマラヤ・ヒンドウークシュ山脈―

Çünkü sanatsal bir ifadeyi

なぜなら それこそが 作品のメッセージを

Çünkü o eğitimsel tasarımın

開放的な会話を安心して 交わせる空間にするために

çünkü güvenli ve karşılanabilir

安全で安価な医療が 得られないために

çünkü erkeklik keşfi üzerindeyim

男性らしさについて 考えているところなので

Çünkü tüm gezegeni etkiliyorlar.

これは地球全体にそれなりの影響を 及ぼしますからね

çünkü ona hayranlık duyuyorlar.

大地の母神だからです

Koşamam çünkü çok yorgunum.

- とても疲れているから走れない。
- へとへとで走れないよ。

Çünkü bol su var.

そこには、水が多かったからである。

Çünkü mevcut durum kötü.

自分の感覚を麻痺させるのと一緒です。

"Neden gitmiyorsun?" "Çünkü istemiyorum."

- 「どうして行かないの?」「行きたくないからだよ。」
- 「なぜ行かないの」「行きたくないからさ」

- Çünkü köpekler kedilerden daha sadıktır.
- Çünkü köpekler, kedilerden daha sadıktırlar.

なぜなら犬の方が猫より忠実ですから。

çünkü biz sadece konu öğretmiyoruz

なぜなら 私達はただ科目を 教えているのではありません

Çünkü o annenin odasından çıktığımda

お母さんの部屋から出てきた時に

Çünkü sanırım buna cevabımız var

これには次のように 答えられると思うからです―

çünkü çoğu insanın seçtiği kart

それは ほとんどの人が

çünkü fabrika onun zamanında kapanıyordu.

彼が罪悪感を 持っているのが分かりました

çünkü aklında söylediği şeyin ciddiliğini

彼女は 心の中で 自分の言った事の重みや

Çünkü onların maaşlarını, vergilerimizle ödüyoruz.

私達が公務員の給料を 税金で払っているんですから

çünkü gürültü yaygın bir şey

なぜなら騒音は至る所にあり

çünkü babası olmayan arkadaşlarım vardı.

父親のいない友達がいたのが その理由です

Çünkü bulgular sizi kanıtlamaya zorlar.

エビデンスには証明が必要だからです

çünkü bunda çok emeğimiz vardı.

なぜなら 私たちは この仕事に入れ込んでいたからです

Çünkü gençler bize kaygılandıklarını söylüyorlar.

若者たちが不安を訴えているからです

çünkü karımdan bir şey saklıyordum.

妻には伝えていませんでしたが

çünkü bugün konuştuğumuz mobil ödeme,

私達が皆 よく話題にしている モバイル(スマホ)決済が

çünkü Sanayi Çağı'nın iş ahlakı

なぜなら産業革命の仕事観は

çünkü önemsediğim şeyleri internette göremiyordum.

私が気にするようなことは ネットでは分からないからです

Çünkü bu değişimler maceralar yaratır.

変化が冒険を生むからです

çünkü alacakaranlık bölgesi tehdit altında.

トワイライトゾーンに 危機が迫っているからです

Çünkü fakir sakinlerin mahallelerinden edilip

地域の貧困層の住民が

çünkü bunu tek başımıza yapamayız.

男性だけでは達成できないからです

çünkü su mikrodalgada hızla ısınacaktır.

なぜなら 液体の水は 電子レンジで簡単に温度が上がるからです

çünkü şahitlerin de performansı azalmıştı

目撃者の仕事の質も下がり

...çünkü ailelerinin geçimini sağlamak zorundalar.

家族を養うため 他に手段がないのです

Çünkü başka bir seçenekleri yok.

家族を養うため 他に手段がないのです

Evde kaldılar, çünkü yağmur yağıyordu.

雨が降ったので、彼らは家にいました。

Çünkü o beni davet etti.

なぜなら彼が招待したからです。

Çünkü o büyük bir müzisyendi.

なぜなら彼は偉大な音楽家だったからです。

Onu yapıyorum çünkü yapmak zorundayım.

已むに已まれずやっているんです。

Ondan hoşlanmadım çünkü çok kibirli.

彼はあまりにも高慢なので嫌いだ。

Çünkü Covid-19 çok farklı.

インフルとの大きな違いです。

Okula gidiyorum çünkü öğrenmek istiyorum.

私は学びたいので、学校へ行く。

Karnım acıktı çünkü kahvaltı yapmadım.

私は朝、食べなかったから空腹だ。

Sınavdan kaldı çünkü yeterince çalışmamıştı.

彼は勉強不足のせいで試験に落ちました。

Odama gidiyorum, çünkü orada çalışabilirim.

私は自分の部屋に行きます。そこで勉強できますから。

O mutluydu çünkü hayali gerçekleşti.

- 彼女は夢が叶ったので幸せだった。
- 彼女は夢が実現したので嬉しかった。

çünkü yapabildiğim çok şey var.

だって できることが山ほどあるから

çünkü farkettim ki kelimeler önemsizdi

言葉自体の意味は 関係ないとわかりましたし

Mektubuna cevap vermedim, çünkü meşguldüm.

忙しかったので君の手紙の返事を書かなかった。

Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.

私たちは勉強したいので学校へ行きます。

Açım çünkü öğle yemeğimi yemedim.

昼食を取らなかったので、お腹がすいています。

Sana yardım edemem çünkü meşgulüm.

- 私は忙しいのでお手伝い出来ません。
- 忙しいので手伝えません。

Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün.

君は未成年だから入れません。

Çünkü evlerinde boşanmış bir kız istemiyorlardı,

娘が離婚して出戻るなんて もってのほかだったのです

çünkü bu devrim şu anda gerçekleşiyor.

この革新は 今すでに起こりつつあるからです

Çünkü o çocuk, hâlâ ebeveynlerini seviyordu.

なぜならば その子は まだ 親を愛してるからです

Çünkü, eğer mutluluğumuz bu duruma bağlıysa--

なぜなら自分の幸福が それ次第なら

"Sayı oldu çünkü potayı kimse savunmuyordu,

「このゴールをされたのは バスケットが守られてなかったからだ

çünkü asıl stres hormonu olan kortizol,

主なストレスホルモンであるコルチゾールは

Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,

なぜなら 自分の根幹にある 心の平和を捉えているからです

çünkü ya bunu bizzat tecrübe etmişlerdi

なぜなら彼ら自身その経験があるか

çünkü doğrusunu söylemek gerekirse ezbere anlatıyorum.

厳密には 暗唱しているんですから

Çünkü çıkardığımda çığlık attın

外すと あなたは悲鳴をあげたわ

Çünkü sanat çok güçlü bir araç.

それはアートが強力な手段だからです

Ki ben haklıyım çünkü hep haklıyımdır,

「私はいつも正しいのだから 私が正しい」と主張したとします

çünkü ilgilendiğimiz kendi teorimize çok bağlıyız.

自分が支持する説を 守りたいと思ってしまうからです

Çünkü bu, muhalif teorilerle de uyumludur.

だって次のような対立する仮説も 成り立ってしまうのですから

Çünkü veri, bir şey öğrenmenizi sağlar

データは私達に 学ばせてくれるからです