Translation of "Söylüyorlar" in Russian

0.013 sec.

Examples of using "Söylüyorlar" in a sentence and their russian translations:

Onlar yalan söylüyorlar.

- Они врут.
- Они лгут.

Yağmur yağacağını söylüyorlar.

Говорят, будет дождь.

Onun öldüğünü söylüyorlar.

Говорят, она умерла.

Bana yalan söylüyorlar.

- Они мне лгут.
- Они мне врут.

Bir savaşçı olduğunuzu söylüyorlar.

что вы — настоящий боец,

Iş bulamamaktan korktuklarını söylüyorlar.

что они не смогут найти себе работу.

Ağustos böcekleri şarkı söylüyorlar.

Поют цикады.

Onun yakında evleneceğini söylüyorlar.

- Они говорят, что она скоро выйдет замуж.
- Говорят, она скоро выйдет замуж.

Onun Almanya'da doğduğunu söylüyorlar.

Говорят, она родилась в Германии.

Fıstıkların afrodizyak olduğunu söylüyorlar.

Говорят, арахис - афродизиак.

Onun sırrı bildiğini söylüyorlar.

Говорят, он знает секрет.

Onun hasta olduğunu söylüyorlar.

- Они говорят, он болен.
- Говорят, он болен.
- Говорят, он болеет.

Onlar İsabela'nın öldüğünü söylüyorlar.

Говорят, Изабелла умерла.

İnsanlar deli olduğumu söylüyorlar.

Люди говорят, что я сумасшедший.

Onun asla dönmeyeceğini söylüyorlar.

Говорят, что он никогда не вернется.

Onlar masada yalan söylüyorlar.

Они лежат на столе.

Onlar bunu sana söylüyorlar.

Они это тебе говорят.

Yakında seçim olacağını söylüyorlar.

Говорят, скоро выборы.

İnsanlar Tom'a benzediğimi söylüyorlar.

Люди говорят, я похож на Тома.

Dışardaki kuşlar şarkı söylüyorlar.

На улице поют птицы.

- İnsanlar onu her zaman söylüyorlar.
- İnsanlar her zaman onu söylüyorlar.

Люди всё время так говорят.

Çünkü gençler bize kaygılandıklarını söylüyorlar.

Потому что дети обеспокоены.

Ihtiyaç duydukları becerileri edinemediklerini söylüyorlar.

что они, возможно, не получают необходимые знания.

Peki bunu neye dayanarak söylüyorlar

так что они говорят на основе

Trump'ın kazanmasının imkansız olduğunu söylüyorlar

Говорят, Трампа невозможно победить

Onun çalışmaktan nefret ettiğini söylüyorlar.

Говорят, что он ненавидит учиться.

Onlar onun Almanya'da doğduğunu söylüyorlar.

Говорят, он родился в Германии.

Tom'un beyninin artık çalışmadığını söylüyorlar.

Они говорят, что мозг Тома больше не функционирует.

Onlar hayvanların nefret edemediğini söylüyorlar.

Говорят, животные не способны ненавидеть.

Sert bir kış geçireceğimizi söylüyorlar.

Говорят, нас ждёт суровая зима.

Kızlar onu her zaman söylüyorlar.

- Девушки всё время это говорят.
- Девушки всё время так говорят.

Eski evin perili olduğunu söylüyorlar.

Говорят, в том старом доме привидения.

Onlar filmin ilginç olduğunu söylüyorlar.

Говорят, что тот фильм очень интересный.

Onlar Tom'un bunu yapabileceğini söylüyorlar.

- Говорят, Том может это сделать.
- Говорят, Том умеет это делать.

Venedik'in güzel bir şehir olduğunu söylüyorlar.

- Говорят, что Венеция красивый город.
- Говорят, Венеция - красивый город.

Onlar onun hâlâ hayatta olduğunu söylüyorlar.

- Говорят, он всё ещё жив.
- Говорят, он ещё жив.

İnsanlar onun hâlâ hayatta olduğunu söylüyorlar.

Люди говорят, он ещё жив.

Çocuklar kamp ateşi etrafında şarkı söylüyorlar.

Дети поют вокруг костра.

Bu eski evde hayaletlerin olduğunu söylüyorlar.

- Говорят, что в этом старом доме есть привидения.
- Говорят, в этом старом доме привидения.

Onun gençken bir müzisyen olduğunu söylüyorlar.

Говорят, в молодости он был музыкантом.

Onlar Coca-Cola'nın dişleri erittiğini söylüyorlar.

Говорят, кока-кола растворяет зубы.

Onlar bu gece yağmur yağacağını söylüyorlar.

Говорят, сегодня вечером будет дождь.

Vikinglerin Columbus'tan önce Amerika'yı keşfettiğini söylüyorlar.

Они говорят, что викинги открыли Америку раньше Колумба.

Onlar patlıcanın çok nikotin içerdiğini söylüyorlar.

Говорят, что в баклажанах много никотина.

Onlar Liisa'nın yazlık evinin yandığını söylüyorlar.

Говорят, что летний домик Лиизы сгорел.

Bu eski evin perili olduğunu söylüyorlar.

- Говорят, что в старом доме живут привидения.
- Говорят, что в этом старом доме есть привидения.
- Говорят, в этом старом доме привидения.

İnsanlar Tom hakkında aynı şeyi söylüyorlar.

То же самое люди говорят про Тома.

Onlar onun çok zengin olduğunu söylüyorlar

- Говорят, что она очень богата.
- Говорят, она очень богата.

Tom ve Mary bize yalan söylüyorlar.

Том и Мэри нас обманывают.

Doktorlar Tom'un çok şanslı olduğunu söylüyorlar.

Врачи говорят, что Тому очень повезло.

Diyelim ki yalan söylüyorlar ne elde edecekler

Допустим, они лгут, что они получат

Onun en iyi tenis oyuncusu olduğunu söylüyorlar.

Они говорят, что он лучший теннисист.

Onlar golfün Japonya'da çok popüler olduğunu söylüyorlar.

Говорят, гольф очень популярен в Японии.

Onlar Tom'un samimi bir kişi olduğunu söylüyorlar.

Они говорят, что Том — дружелюбный человек.

Onlar onun ciddi olarak hasta olduğunu söylüyorlar.

Говорят, он серьёзно болен.

İki kişi bir silah sesi duyduğunu söylüyorlar.

Два человека говорят, что слышали выстрел.

Bak, onlar Mozart dinlemenin domatesleri büyüttüğünü söylüyorlar.

Послушай, говорят, что музыка Моцарта заставляет помидоры расти.

Bazı insanlar Fransızcanın öğrenmesi kolay olduğunu söylüyorlar.

- Некоторые люди говорят, что французский язык легко учить.
- Некоторые люди говорят, что французский язык легко выучить.

Onlar, senin ilk aşkını asla unutmadığını söylüyorlar.

Говорят, никогда не стоит забывать о первой любви.

Onlar onun amcasının onlar için çalıştığını söylüyorlar.

- Они говорят, что его дядя на них работал.
- Они говорят, что её дядя на них работал.

Onlar benim yaşlı bir kadın olduğumu söylüyorlar.

Меня считают старухой.

Onlar onun iyi bir doktor olduğunu söylüyorlar.

- Он, говорят, хороший доктор.
- Говорят, он хороший врач.

Onlar benim bir savaş kahramanı olduğumu söylüyorlar.

Говорят, я герой войны.

"Yalan mı söylüyorlar yoksa?" diye bir video çekmiştik

"Они лгут или они?" мы сделали видео

Onlar, Mary'nin gençken harika bir şarkıcı olduğunu söylüyorlar.

Говорят, в юные годы Маша была отличной певицей.

Onlar onun kentteki en zengin kişi olduğunu söylüyorlar.

Говорят, что он самый богатый человек в городе.

- İnsanlar krizin bittiğini söylüyor.
- İnsanlar krizin bittiğini söylüyorlar.

Люди говорят, кризис закончился.

Onlar kadınların genellikle erkeklerden daha uzun yaşadıklarını söylüyorlar.

Обычно говорят, что женщины живут дольше мужчин.

- Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- Aşkın gözü kördür derler.

- Говорят, любовь слепа.
- Как говорится, любовь слепа.
- Говорят, что любовь слепа.

Bazı insanlar Boston'un tehlikeli bir şehir olduğunu söylüyorlar.

Некоторые люди говорят, что Бостон — опасный город.

Arkadaşlarım ben sarhoşken daha iyi Fransızca konuştuğumu söylüyorlar.

Мои друзья говорят, что я лучше говорю по-французски, когда напиваюсь.

Onlar Macarcanın dünyadaki en zor dillerden biri olduğunu söylüyorlar.

Говорят, венгерский - один из самых сложных языков в мире.

- İki kadın şarkı söylüyor.
- İki tane kadın şarkı söylüyorlar.

Две женщины поют.

Bir bakışın binlerce kelimeden daha fazla değerli olduğunu söylüyorlar.

Они говорят, что один взгляд стоит больше тысячи слов.

Bazı insanlar, Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyorlar.

Некоторые люди говорят, что в японском обществе доминируют мужчины.

Bazı insanlar Fransızcanın dünyadaki en güzel dillerden biri olduğunu söylüyorlar.

Некоторые утверждают, что французский язык - один из самых красивых в мире.

Firefox'un bir gün içinde 8 milyon kez indirilmiş olduğunu söylüyorlar.

Говорят, что Firefox скачивают больше восьми миллионов раз ежедневно.

- İyi bir doktor olduğu söyleniyor.
- Onun iyi bir doktor olduğunu söylüyorlar.

Говорят, он хороший врач.

Kızlar kıpır kıpır, dans ediyorlar ve zıplıyorlar, gülüyorlar ve şarkı söylüyorlar.

Девчушки-непоседы танцуют и прыгают, смеются и поют.

- Onlar onun çok zengin olduğunu söylüyorlar.
- Onun çok zengin olduğunu söylerler.

Говорят, он очень богат.

Onlar Amerika'da herhangi birinin başkan olabileceğini söylüyorlar fakat belki gerçekten doğru değildir.

Говорят, что в Америке любой может стать президентом, но, наверное, на самом деле это не так.

Onlar amniyotik sıvının aşağı yukarı deniz suyu ile aynı bileşime sahip olduğunu söylüyorlar.

Говорят, что околоплодная жидкость имеет примерно тот же состав, что и морская вода.

- Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu iddia ediyorlar.
- Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu söylüyorlar.

Они утверждают, что все их продукты экологически безопасные.

- Onlar her sorunun bir çözümü olduğunu söylüyorlar.
- Onlar her problemin bir çözümü olduğunu söylerler.

Говорят, что у любой проблемы есть решение.

"Yüzün BBC'nin her yerinde, Dima!"Al-Sayip bağırdı. "Onlar 25 adamla uyuduğunu va sonra onları öldürdüğünü söylüyorlar! Allah'ın belası bunu nasıl yaptın!

— На Би-би-си повсюду показывают твоё лицо, Дима! — воскликнул аль-Саиб. — Говорят, что ты переспал с 25 мужчинами, а потом их убил! Как же ты такое натворил?!