Translation of "Güvenli" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Güvenli" in a sentence and their japanese translations:

Güvenli...

‎安全で‎―

Güvenli yolculuklar.

- 安全な旅を。
- 行ってらっしゃい。

Güvenli bir mekândasın.

君は安全な場所にいる。

Burası güvenli mi?

ここは安全なの?

Ama daha güvenli olabilir.

でも安全(あんぜん)だろう

Sessizlik... ...en güvenli strateji.

‎沈黙が最善の防御策だ

çünkü güvenli ve karşılanabilir

安全で安価な医療が 得られないために

Güvenli bir hızda sürmelisin.

安全なスピードで運転すべきだ。

Bu yer güvenli mi?

この場所は大丈夫なんですか?

Bunu yemek güvenli mi?

これって、食べても大丈夫?

- Güvenli sür.
- Dikkatli sür.

- 気をつけて運転してください。
- 安全運転してください。
- 安全運転してくださいね。
- 安全運転してね。
- 安全運転しなさい。
- 安全運転でお願いします。

Onunla birlikte güvenli hissediyorum.

彼と一緒だと安心感がある。

Burada güvenli olacak mıyız?

ここなら安全なのですか。

Bunu yapmak güvenli olmazdı.

それをすることは危険なことであったろう。

Boston ne kadar güvenli?

ボストンってどのくらい安全ですか?

- Ben güvenli bir yerde olduğunu umuyorum.
- Umarım güvenli bir yerdesindir.

あなたが安全な場所にいるといいですね。

- Parayı güvenli bir yerde tut.
- Parayı güvenli bir yerde saklayın.

- 金は安全な場所にしまっておきなさい。
- そのお金は安全な所にしまっておきなさい。
- お金は安全な場所に保管しときなさい。

Ama bu diyette bulunanlar güvenli.

この食事法で摂取するものは 当てはまらないので 安全です

Ne kadar güvenli olduğunu da.

安全かな

Sahada kendine güvenli bir doktor

向こう側にいる 自信を持った協力者

Parayı güvenli bir yerde saklayın.

そのお金は安全な所にしまっておきなさい。

Uçak güvenli bir iniş yaptı.

飛行機は無事着陸した。

Parayı güvenli bir yerde tut.

金は安全な場所にしまっておきなさい。

Kesinlikle güvenli bir rota var!

絶対、安全なルートがあるぞう!

Bunu güvenli bir kaynaktan duydum.

これは確かな筋からの情報だ。

Bu nehirde yüzmek güvenli midir?

この川で泳ぐのは、安全ですか。

Bu su içmek için güvenli.

- この水は飲んでも大丈夫だ。
- この水は飲んでも安心です。

Uçak güvenli bir şekilde indi.

飛行機は無事着陸した。

Çiğ yumurta yemek güvenli midir?

生卵は食べても安全ですか?

- Değerli şeylerini güvenli bir yerde muhafaza etmelisin.
- Değerli eşyalarını güvenli bir yerde saklamalısın.

貴重品は安全の場所にしまっておくべきだ。

- Tokyo'nun çok güvenli bir kent olduğu söyleniyor.
- Tokyo'nun çok güvenli bir şehir olduğu söyleniyor.
- Tokyo'nun çok güvenli bir şehir olduğu söylenir.

東京はとても安全な都市であると言われています。

Güvenli ve etkin olması için araştırılmasını

動物にワクチンを接種して ウイルスに感染させるのです

Şelaleden inmenin en güvenli yolu ne?

滝を下るのに安全なのは?

Hiçbiri sürünün güvenli ortamını bırakmak istemez.

‎群れの中が一番安全だからだ

Gececi yaratıkların güvenli yuvalarına dönme vakti.

‎夜行性の動物はねぐらに帰る

Sevkiyat bize güvenli bir şekilde ulaştı.

積み荷は無事届きました。

Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.

その道路の幅は安全運転に不十分だ。

O çocuk annesinin kollarında güvenli hissetti.

その子供は母親の腕の中に抱かれて安心した。

Bunu yemenin güvenli olduğundan emin misiniz?

本当にこれ食べても大丈夫なの?

Enfeksiyon kapma riski açısından budaha güvenli,

また、感染リスクを下げるほかの方法としては、

Gece o mahallede yürümeyi güvenli hissetmiyorum.

夜にこの辺を歩くのは心配だ。

- Burada güvenli hissediyorum.
- Burada güvende hissediyorum.

ここは落ち着くよ。

Biz onun güvenli dönüşünü duyduğumuza sevindik.

私たちは彼が無事に戻ったのを聞いてうれしかった。

Bence Japonya çok güvenli bir ülke.

日本はとても安全な国だと思います。

Bu onların işlerinin güvenli olmasından dolayıdır.

これは彼らの仕事がしっかりしているからです。

Bu yılan dokunmak için güvenli midir?

この蛇は触っても安全ですか。

O köprü hiç de güvenli değil.

あの橋はけっして安全ではない。

Yere düşmüş yiyeceği yemek güvenli mi?

床に落としてしまった食べ物を食べても大丈夫でしょうか。

Gelecek hakkında kendini güvenli hissediyor musun?

将来について心配はありませんか。

Medeniyeti bulmak için en güvenli güzergâh hangisi?

文明を見つけるには どっちが安全?

Şelaleden aşağı inmenin en güvenli yolu ne?

滝を下るのに安全なのは?

Işin kolay ve güvenli kısımlarına dâhil oluyor

仕事の中でも 簡単でリスクの少ないことをやってみて

Gece, yumurta bırakmak için en güvenli zaman.

‎夜のほうが安全に産める

Ebeveynlerini ararken grubun sağladığı güvenli ortamdan uzaklaştı.

‎親を捜し歩くうちに ‎保育所から離れた

çünkü UV ışınlarının güvenli olmadığını herkes biliyor.

誰もが 紫外線は安全でないと 知っていますからね

Mülteciler güvenli bir şekilde sınır çizgisini geçtiler.

- 亡命者は無事国境を越えた。
- その亡命者は無事国境を越えた。

O, uçakların arabalardan daha güvenli olduklarını düşünüyor.

飛行機は車より安全だというのが彼の考えだ。

Ailesinin güvenli bir şekilde geldiğini duyduğuna sevindi.

彼が無事に到着したという知らせは家族を喜ばせた。

Bu dinamiti taşımanın güvenli olduğundan emin misin?

本当に、このダイナマイト動かしても危なくない?

Artık Japonya'da bir tek güvenli yer yok.

平和なところなんて、もう、日本のどこにもありませんよ。

Sabah erken saatte güvenli şekilde buraya geldim.

私は今朝早く無事当地に着いた。

Şu eski köprü hiç de güvenli değil.

あの古い橋は安全なんてものではない。

Çocukların dumanlı restoranlarda yemek yemesi güvenli midir?

タバコの煙が充満したレストランで子供が食事することは安全でしょうか?

Bir domuzun göz küresini yemek güvenli midir?

- 豚の眼球は食べても大丈夫なんですか?
- 豚の目玉って食べても大丈夫なの?

- Bu ilçe yaşamak için güvenli bir yer değil artık.
- O semt, yaşanılacak güvenli bir yer değil artık.

その地区はもはや住むのに安全なところではない。

Dana'yı bulmak için hangi yol daha güvenli olur?

どっちの道が安全かな?

Bu şeyi güvenli şekilde uçurup öyle inmek istiyoruz.

安全にこれを放って飛びたい

Ama yüzde yüz bildiğim şey, yemenin güvenli olduğu

でもこれは100% 食べても安全さ

Ama yüzde yüz bildiğim şey yemenin güvenli olduğu.

でもこれは100% 食べても安全さ

Dünyanın daha güvenli, temiz ve eşitlikçi olduğu zamanları.

世界はもっと安全で きれいで 平等だったと

Dağın tepeleri bu saatten sonra pek güvenli olmayacak.

‎日没後の山頂は危険だ

Önce ateşi söndüreceğim sonra güvenli bir yere koşacağım.

先ず火を消して、それから安全な場所へ行きます。

Organik sebzeler güvenli ve lezzetli oldukları için popülerdir.

安全で美味しいとのことでオーガニック野菜は人気がある。

İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim.

ロープにしっかりつかまりながら、私は無事陸地に着いた。

Oğlunun güvenli varışını duyana kadar anne rahat olmayacaktır.

母親は息子が無事ついたということを聞くまでは安心しないだろう。

Keiko onun güvenli bir şekilde gelişini ona bildirdi.

恵子は彼に無事に到着したことを知らせた。

Bu nükleer çağda dünyada hiçbir ülke güvenli değildir.

この核時代にあっては、世界中どこの国だって安全ではない。

Bu kırılgan şeyleri güvenli bir yere koyar mısın?

この壊れものを安全な場所に置いてもらえませんか。

Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatıldığını kontrol etti.

彼はドアがすべて安全に閉まっているかどうか確かめた。

Güvenli bir iglo yapmak için bir sürü blok lazım.

しっかり作るには 多くの塊が必要だ

Insanlar için güvenli ve açık bir diyalog olmasını istedim.

育成プログラムに 教育的なデザインを求めました

Gerçekten de her yönden daha güvenli bir hâle geldik.

実際のところ あらゆる面で安全になっています

Şaşırtıcı olan şey ise bunun bizi daha güvenli kılmadığı.

それなのに これだけお金をかけて 治安がよくなるわけでもありません

Karanlık çöktüğü için bu vakitler daha güvenli olsa gerek.

‎暗い夜の海なら ‎比較的安全なはずだ

Kendisinin araba kullanmasının, bana kullandırmaktan daha güvenli olduğunu düşünüyor.

自分で運転するほうが僕に運転させるより安全だと彼は思っている。

Kayıp olan balıkçı teknesi güvenli bir şekilde limana döndü.

行方不明だった漁船が無事帰港した。

Şu günlerde, bir güvenlik bölgesi her zaman güvenli değildir.

最近は安全地帯が必ずしも安全ではない。

Dişiyi kendine çağırmak çok daha güvenli. Ama etkileyici sesler çıkarmalı.

‎メスを呼ぶほうが安全だ ‎魅力的な声で呼ぶ

Pilot paraşütle güvenli şekilde indi, ama enkaz hâlâ kayıp hâlde.

操縦士は脱出したが 飛行機が見つからない

Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.

東に向かって早く 抗毒液を手に入れて― 安全に帰ろう

Güvenli bir demirleme noktası bulmak her halatlı iniş için hayatidir.

安全な固定場所を 探すのが重要だ

Fırlatıldığında, kapsül daha güvenli bir oksijen-nitrojen karışımı ile basınçlandırıldı.

打ち上げ時に、カプセルはより安全な酸素-窒素混合物で加圧されました。

New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.

ニューヨークと比べると東京はずっと安全なところだ。

O, dosyayı güvenli bir yer olduğunu düşündüğü şeyin içine sakladı.

彼は、そのファイルを安全だとおもうところに隠した。

Sadece güvenli tarafta olmak için neden yanına bir şemsiye almıyorsun?

念のため傘持って行ったら?

Zaman geçtikçe oyunu daha güvenli hale getirmek için kurallar eklendi.

時が経つのにつれて、フットボールの試合をより安全な競技にするために規則が付け加えられていったのです。

En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.

このロープは安全(あんぜん)だよ

Pek çok ufak yaratık en güvenli buldukları bu zamanda ortaya çıkar.

‎夜のほうが安全だと ‎考えてるようだ

- ordunun güvenli bir şekilde geri çekilmesi için yeterli köprü olmadığını biliyordu,

彼は、軍が安全に撤退するのに十分な橋がないことを知っていましたが