Translation of "Dikkatli" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Dikkatli" in a sentence and their arabic translations:

Dikkatli sür.

- قُد بحذر.
- سُق بحذر

Kenarda dikkatli ol.

‫بلطف وحذر عند الحافة.‬

Dikkatli olması gerek.

‫يجب أن يكون أكثر حذرًا.‬

Çok dikkatli davranın

كن حذرا جدا

Lütfen dikkatli olalım

رجاءا كن حذرا

Lütfen dikkatli sürün.

قد بحذر من فضلك.

Daha dikkatli olmalıydık.

كان من المفترض أن نكون حذرين أكثر.

Çok dikkatli olacağım.

سأكون حذرا جدا.

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.

‫حسناً، سنواصل بثبات.‬ ‫يجب أن نكون في غاية الحذر.‬

Bunlara karşı dikkatli olmalısınız.

‫عليك أن تحترس منه.‬

Baksanıza. Biraz dikkatli olmalıyız.

‫انظر.‬ ‫كن حذراً معها.‬

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün.

‫حسناً، سنواصل بثبات.‬

- Dikkatli olun.
- Uyanık olun.

توخى الحذر.

- Güvenli sür.
- Dikkatli sür.

- قد بحذر.
- سُق بحذر

Yerinde olsam dikkatli olurdum.

ّسأكون حذراً لو كنت مكانك.

Güzel görünebilir, ama dikkatli olun.

‫قد يبدو جميلاً، لكن حذار.‬

Onlara çok dikkatli bakmaya başladım.

بدأتُ في الحقيقة أنظرُ إليهم بدقة.

Bunları çevirirken çok dikkatli olmalıyız.

‫لذا سنتوخى الحذر الشديد في قلب هذه الصخور.‬

Yoldan karşıya geçerken dikkatli ol.

التمس الحذر وأنت تعبر الطريق.

Yapacağın şey üzerinde dikkatli düşün.

فكّر جيّدا بما ستفعل.

Vahşi doğada gireceğiniz mücadeleleri dikkatli seçin.

‫اختر معركتك في البرية.‬

Bu konuda biraz dikkatli olmalıyız. Tamam.

‫لذا نحن بحاجة لتوخي الحذر تجاه هذا الأمر.‬ ‫حسناً.‬

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

‫يجب أن نتوخى الحذر‬ ‫ونحن نسير فوق بحيرة متجمدة.‬

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

‫يجب أن نتوخى الحذر‬ ‫ونحن نسير فوق بحيرة متجمدة.‬

Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyım.

‫يجب أن أتوخى الحذر ‬ ‫حتى لا أهبط فوق الأفعى مباشرة.‬

Küfür ederken arkadaşlar dikkatli olalım lütfen

دعنا نكون حذرين أثناء شتائم الأصدقاء من فضلك

Yol buzlu, bu yüzden dikkatli ol.

الطريق متجمد، لذا انتبه.

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Dikkatli olmalıyız.

‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة أن تكون قاتلة. ‬ ‫لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬

Ve dikkatli olmanız gereken yer de burası.

‫وهنا يجب أن تكون حذراً بعض الشيء.‬

Bölgede ayılar varsa iki kat dikkatli olmanız gerekir!

‫إن كان هناك دببة في الجوار،‬ ‫فهذا يعني أنه يجب أن نكون في منتهى الحذر!‬

Yüksek dağlarda yamaç paraşütü yaparken çok dikkatli olmalısınız.

‫يجب أن تكون في قمة الحذر‬ ‫عند ممارسة الطيران المظلي ‬ ‫في الجبال العالية.‬

Ama bu taşları çevirirken çok dikkatli olmak gerekiyor.

‫يجب أن أكون في غاية الحذر‬ ‫وأنا أقلب هذه الصخور.‬

Burada bir şey olması ihtimaline karşın dikkatli olmalıyız.

‫يجب أن ألزم الحذر في حال إن كان هناك...‬ ‫أي شيء هنا.‬

Bu sefer kızı mümkün olduğunca dikkatli bir şekilde

وقالت الابنة بكل دبلوماسية ممكنة،

Tom bir dahaki sefere daha dikkatli olmasını umuyorum.

أتمنى ان يكون توم أكثر حرصاً المرة القادمة.

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة أن تكون قاتلة،‬ ‫لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬

Çıngıraklı yılan sokması ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة أن تكون قاتلة،‬ ‫لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬

Burası gittikçe daralıyor. Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyız.

‫المكان هنا أصبح شديد الضيق.‬ ‫يجب أن أتوخى الحذر ‬ ‫حتى لا أهبط فوق الأفعى مباشرة.‬

Ama deneyimlerime göre biliyorum ki serbest inişte çok dikkatli olmalıyım.

‫ولكنني تعلمت من خلال الخبرة،‬ ‫وجوب التزام الحذر في النزول بنفسك.‬

Bunlar bir sürü yaratığa ev sahipliği yapabilirler. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

‫ويمكن أن يستوطن بها مختلف الكائنات.‬ ‫لذا يجب أن نلزم الحذر.‬

Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.

‫يجب أن تكون حذراً بعض الشيء‬ ‫في رفعك إياها بأصابعك، ‬ ‫في حال إن جرى منها شيء بسرعة.‬

Hepimizin dikkatli olmak istediğini düşünüyorum, özellikle bazı ülkeler yeniden açılmaya başlamışken.

أظن أننا يجب أن نكون حذرين، بما أن بعض الولايات تعاود الفتح مجددا،

Aşırı dikkatli olmalıyız, çünkü sivri ve paslı olan çok fazla metal bulunuyor.

‫يجب أن نكون في غاية الحذر لأن هناك ‬ ‫الكثير من الأجزاء المعدنية المكشوفة،‬ ‫الحادة والصدئة أيضاً.‬

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

‫في هذا الكهف، أنت المسؤول. اتخذ القرار.‬ ‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة‬ ‫أن تكون قاتلة. لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬