Translation of "Etmenin" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Etmenin" in a sentence and their japanese translations:

- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.

不平を言っても無駄だ。

Kaderle kavga etmenin faydası yoktur.

運命に文句を言ってみたところで始まらない。

Ona nasihat etmenin faydası yok.

彼女に忠告しても無駄だ。

Ona tekrar rica etmenin faydası yok.

彼にもう一度頼んでも無駄だ。

Seyahat etmenin en iyi yolu nedir?

旅行方法としてはどれが一番良いですか。

Teklifi kabul etmenin akıllıca olduğunu düşünüyordu.

彼は申し出を受諾することが賢明だと考えた。

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.

過去へさかのぼることは不可能だと見なされている。

O, teklifi kabul etmenin akıllıca olacağını düşündü.

彼は申し出を受諾することが賢明だと考えた。

Evi derhal terk etmenin bir sakıncası yok.

すぐに家を出たほうがよい。

Kriz zamanı geçmişi idealize etmenin manası yok.

危機の時代に過去を理想化しては駄目。

Tom konuşmaya devam etmenin zor olduğunu fark etti.

トムは会話を続けるのは難しいとわかった。

İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel

気候変動対策の一番大きな障害は

Uzayda seyahat etmenin nasıl bir şey olduğunu merak ediyorum.

宇宙旅行するってどんなものだろう。

Bizim için kayıp zamanı telafi etmenin mümkün olmadığını düşünüyorum.

遅れを取り戻すのは無理だと思う。

Onun nasıl davranacağını tahmin etmenin bir yolu yok mu?

彼がどのように行動するか予想する手はないものか。

Gerçekleri kontrol etmenin üzerinde çok daha fazla durulmasına yol açtı.

事実を確認することの 重要性が高まっています

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

‎獲物を出し抜こうと ‎捕食者は巧妙に進化する

Bu gece neyin rüyasını göreceğini tahmin etmenin bir yolu yok.

夜にどんな夢を見るのかを予言するのは不可能です。

Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu, onu kendi başınıza yaratmaktır.

未来を予言する最善の方法は自分自身で創ることだ。

Finans merkezini takip etmenin iyi para kazandıran bir iş olduğunu biliyordum

金融の仕事は高給だと 分かっていましたが

O sonbaharda Madrid'i yeniden işgal etmenin ve Wellington'un ordusunu Portekiz sınırına geri

その秋、彼はマドリードを再占領し、ウェリントンの

Tarifeleri blok olarak kontrol etmenin ülke ülke kontrol etmekten daha uygun olduğunu vurgulamak istiyorum.

関税を国ごとではなくブロックでコントロールする方が好都合であることを強調したい。

Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.

川をたどると問題もある 水は抵抗のない道を選ぶ

"Ben polisim. Karakola kadar gelir misiniz?” "N-neden?" “Şehrin ortasında silahla ateş etmenin suç olmadığını mı düşünüyorsun?”

「警察だ。ちょっと署まで来てもらおうか」「な、なんで?」「こんな街中でドンパチやって罪にならないわけないだろうが!!」