Translation of "Edip" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Edip" in a sentence and their japanese translations:

Hayal edip inanabilirsiniz

自分は今 澄んだ明るい光を吸い込んでいると

Sorun ebeveynlerimin kabul edip etmeyecekleridir.

問題は両親が同意してくれるかどうかです。

Telefon edip bir masa ayırtmalıydık.

あらかじめ電話し、テーブルの予約をしておくべきだったな。

Ama beni hasta edip etmeyeceğini bilmiyorum.

でも体調(たいちょう)が悪(わる)くなるも

Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.

急いで他の生物をとらえよう

Aile yoluna devam edip su bulmalı.

‎水場がなければ死活問題だ

Bebeğimi ona emanet edip alışverişe gittim.

私は子どもを彼女に預けて買い物に行った。

Bana yardım edip etmeyeceğini ona sordum.

- 私は彼に助けてくれるかどうかたずねた。
- 私は彼に手伝ってくれるかどうか聞いた。

Onun planımızı kabul edip etmeyeceğini bilmiyorum.

彼が私達の計画に同意するかどうかは知りません。

Lütfen bu filmi banyo edip yayınlayın.

このフィルムの現像と焼付けをお願いします。

Acele edip bir karar verseniz iyi olur.

急いで決断してくれ

Suçunu kabul edip etmemesinin hiçbir önemi yok.

彼女が罪を認めるか否かは問題ではない。

Onun kabul edip etmemesinin ne önemi var.

彼が賛成しようとしまいが関係ない。

Onun benim önerimi kabul edip etmeyeceği şüpheli.

私が彼の提案を受けるかどうか疑わしい。

Tom Mary'nin gitmeyi kabul edip etmeyeceğini bilmiyor.

トムはメアリーが行くことに賛成かどうかわからない。

Demek izleri takip edip suyumuzu tazelememiz gerektiğini düşünüyorsunuz?

動物のあとを追って 水を補充すべきだと?

Acele edip hatalar yapmaktansa acele etmemen daha iyidir.

急いでやってミスするよりは、じっくり時間かけた方がいいよ。

Bizim başarımız onun bize yardım edip etmemesine bağlı.

我々の成功は彼が手伝ってくれるかどうかにかかっている。

Sorun onun gelecek ay bizi ziyaret edip etmeyeceğidir.

問題は来月彼が私たちを訪ねてくるかどうかだ。

Önümüzdeki pazar günü bizi ziyaret edip etmeyeceğini bilmiyorum.

彼が今度の日曜日に私達のところに来るかどうかは分からない。

Bunu yapmama birinin yardım edip edemeyeceğini merak ediyorum.

誰かこれを手伝っていただけませんか。

Bütün zihninizi ve bedeninizi sardığını hayal edip buna inanabilirsiniz.

自分の全身と心を満たします

Ama bilmediğim şey, bunlardan birinin beni hasta edip etmeyeceği.

でも体調が 悪くなるかは分からない

Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız. Dinleyin, duyuyor musunuz?

急いで他の生物を つかまえよう 聞いたか?

Solumda garip bir şekil fark edip aşağı ilerlediğimi hatırlıyorum.

‎不思議な物が見えたから ‎近くに寄ってみることに

Yazıp yazmayacağımı ya da telefon edip etmeyeceğimi merak ediyorum.

手紙を書くか、電話をかけるか、どちらにしようか。

Uçakla seyahat edip et ve süt ürünü yemeye devam ediyor.

多くの人は飛行機で飛びまわり 肉や乳製品を食べ続けています

Ay'dan yansıyan morötesi ışığı absorbe edip florışı şeklinde etrafa yayıyorlar.

‎月が反射する紫外線を吸収し ‎体から蛍光を発する

Ve hızlı hareket edip zekice seçimler yapmazsak çok fazla dayanamayız.

素早く賢い決断を 下さなくてはならない

Yoksa az suyumuz kaldığını ve bunu doldurmam gerektiğini kabul edip

少なくなった水を 補充するために―

- Bana yardım edip edemeyeceğini merak ediyordum.
- Bana yardım eder misin?

ひとつお手伝いいただけないでしょうか。

- Bize yardım edip edemeyeceğinizi merak ediyordum.
- Bize yardım eder misiniz?

私たちを助けてくれませんか。

Ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız. Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.

あまり長くはいられないぞ 急いで他の生物をとらえよう

Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için

でも任務は続けられる 生き物の毒液を 捜してみるんだ

- Kabul mü edeyim ret mi edeyim bilmiyorum.
- Kabul edip etmeyeceğimi ya da reddedip etmeyeceğimi bilmiyorum.

私は受けてよいのか断るのがよいのか分からない。

Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.

小さいころは、自分が死ねば世界は消えると思っていた。幼稚な妄想!自分はいないのに世界が続くのは許せなかった。