Translation of "Düşündüğünü" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Düşündüğünü" in a sentence and their japanese translations:

Kimse ne düşündüğünü önemsemez.

- 君の考えなどはどうだっていいことだ。
- 誰もあなたの考えてることを気にしてはいない。

Tom'un ne düşündüğünü bilmiyorum.

トムが一体何を考えていたのか、私はしらない。

Tom öldüğümü düşündüğünü söyledi.

私は死んだものと思ったって、トム言ってた。

- Ne düşündüğünü kimse anlayamaz.
- Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.

彼が何を考えているのか言い当てることはできない。

- Tom'un ne düşündüğünü duymak istiyorum.
- Ben Tom'un ne düşündüğünü duymak istiyorum.

トムがどう考えているかを聞きたい。

O, amirine ne düşündüğünü söyledi.

彼女は思うことを上司に話した。

Tom Mary'nin ne düşündüğünü bilmiyordu.

メアリーが何を考えているのかトムには分からなかった。

Onun ne hakkında düşündüğünü anlayamıyorum.

私は彼が考えていることが理解できない。

Gerçekten ne düşündüğünü asla söylemiyorsun.

君は本当に何を考えているか絶対言わない。

Lütfen bana ne düşündüğünü söyle.

あなたの考えを言ってください。

Herkesin düşündüğünü söyleme hakkı vardır.

みんなはそれぞれ自分の意見を述べる権利を持っている。

Aslında ne düşündüğünü bana söyle.

- 本音を言えよ。
- 本心を言ってみろ。

Tom karizmatik olduğumu düşündüğünü söyledi.

僕はカリスマ的だと思ったとトムは言った。

Onun ne düşündüğünü hayal bile edemiyorum.

彼が何を考えているのか私には解らない。

Diğer insanların ne düşündüğünü umursuyor musun?

他の人達がどう考えるのか何て気になる?

Tom'un bütün yüzü ne düşündüğünü gösteriyor.

トムは、思ってることが全部顔に出てしまう。

Başkalarının hakkımızda ne düşündüğünü umursuyor musun?

人にどう思われてるかって気になる?

Tom'a Boston hakkında ne düşündüğünü sor.

ボストンについてどう思うか、トムに聞いて。

Tom Mary'nin devamsız olacağını düşündüğünü söyledi.

メアリーは休むだろうって、トムは思ったんだって。

Öncelikle, onun niçin öyle düşündüğünü anlamaya çalışacağım.

まず、なぜ彼がそのように考えるか理解してみよう。

Onların ne düşündüğünü sormayın. Ne yaptığını sorun.

考えていることを聞くな。やることを聞け。

Düşündüğünü açıkça söylemek kötü bir şey değildir.

思っている事を率直に言う事は悪い事では無い。

Diğer insanların senin hakkında ne düşündüğünü umursar mısın?

- 他の人達が貴方をどう思うのかが問題?
- 人にどう思われてるかって気になる?

Bana iki satır yaz ve bana ne düşündüğünü bildir.

手紙で君の考えを聞かせてください。

Bunu bir süre çiğne ve ne düşündüğünü bana bildir.

そのことをよく考えてから君の意見を聞かせてください。

Diğer insanların duygusu ne olursa olsun, o düşündüğünü söyler.

彼は他人の感情にかまわず思っていることを口に出す。

Lafı ağzında geveleme ve bize gerçekten ne düşündüğünü söyle.

率直なご意見をお聞かせください。

- Onun aklında ne olduğunu merak ediyorum.
- Ne düşündüğünü merak ediyorum.

彼女は何を心配しているのだろう。

"İnsanların neden Twitter'ın çok ilginç olduğunu düşündüğünü bilmiyorum." "Ben de."

「Twitterって何が面白いのか分かんないんだけど」「俺も」

Mary Tom'a elbisesi hakkında ne düşündüğü sordu, fakat o gerçekten ne düşündüğünü ona söylemekten daha iyisini biliyordu.

メアリーは自分のドレスをどう思うか尋ねたが、トムは感じたままを口にするほど馬鹿ではなかった。