Translation of "Bulunur" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Bulunur" in a sentence and their japanese translations:

Ofisimiz şehrin merkezinde bulunur.

私たちの事務所は市の中心部にある。

Fakat gerçek uzmanlık bulguda bulunur.

しかし本当の専門性は エビデンスによって築かれます

Sadece birkaç özel yerde bulunur.

‎沿岸部の限られた地域に ‎生息する

Bir kilisede genellikle org bulunur.

教会には普通オルガンがあります。

Restoran iki otobanın kavşağında bulunur.

そのレストランは2つの高速道路の合流点に立っている。

Teknik konularda bana tavsiyelerde bulunur.

彼女は私に専門的な事について忠告する。

Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.

オーストラリアは鉱物が豊富だ。

Evim bir tepe üzerinde bulunur.

- 私の家は丘の上に建っています。
- わたしの家は丘の上に立っています。

Filler burada bol miktarda bulunur.

ここには象が多い。

Gelen mineralleri çözündüren sıcak su bulunur.

地中の岩石に含まれる鉱物が 溶け込んでいます

Kışın bile burada az kar bulunur.

当地では冬でもほとんど雪が降らない。

Telefon kulübeleri burada çok az bulunur.

このあたりは電話ボックスがとても少ない。

Cennet ve cehennem, insanın kalbinde bulunur.

地獄極楽は心にあり。

Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur.

この種の犬は日本だけにいる。

Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur.

この花は北海道のあちこちで見られる。

Ama büyük kedilerin kürklerinde nadiren koku bulunur.

でもネコ科の動物(どうぶつ)は ほとんど においがない

Günde bir kez nazik bir harekette bulunur.

彼は一日に一回は親切な行動をする。

Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.

中米はヒトモトススキが多い

Arizona akreplerinde sizi öldürmeye yetecek kadar zehir bulunur.

ヤセサソリは死に至らしめる 毒を持ってる

Ve mavi okyanus ve siyah sonsuzluk arasında bulunur,

青い海と漆黒の宇宙を隔て

O çok hastadır ve bir haftadır yatakta bulunur.

彼女は重い病気に罹っており、一週間ベッドで寝込んでいる。

Evim tren istasyonu yakınında, uygun bir yerde bulunur.

自宅は便利なところにある――駅の近くです。

Bu küçük ölüm tuzağından daha korkunç yılan az bulunur.

この小さなヘビが 最も怖いと言います

Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.

オアシスには水がある 生き物もいるさ

Böyle bir altınfıçı kaktüsünde bol miktarda iyi sıvı bulunur.

タマサボテンからたくさんの 水分がとれる

Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.

サビた金属はマズい サビがあると 破傷風になってしまうよ

Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.

自分の才能を示すために、めったにないこの機会を最大限に利用すべきだ。

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

‎助けを呼ぶキノコもいる ‎魅惑的に発光するキノコだ

Bir ülkenin ekonomik gücü sadece üretme kabiliyetinde değil aynı zamanda tüketme yeteneğinde de bulunur.

一国の経済力はその生産力だけでなく消費力にも存する。

Bir insan ne kadar çok yetenek öğrenirse, topluma o kadar daha çok katkıda bulunur.

多くの技術を修得すればするほど、社会に対して大きな貢献をすることができる。

- İsteğin olduğu yerde, bir yol vardır.
- İstenirse her şey mümkündür.
- İstenirse mutlaka bir yol bulunur.

- 意志あるところには道がある。
- 成せば成る。
- 意志のあるところに道あり。
- 意志のあるところには道がある。
- 意志があるところに道は開ける。
- 意志ある所に道あり。
- やる気があれば方法は見つかるもの。
- 為せば成る、為さねば成らぬ何事も。