Translation of "Birlikte" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Birlikte" in a sentence and their japanese translations:

Bunlarla birlikte,

実はこれ以外にも

birlikte çalışmalı,

協力し合い

Birlikte çalışmak zorundayız,

力を合わせなければなりません

Birlikte şarkılar söyledik,

私たちは一緒に 歌っていました

Şimdi kızıyla birlikte

今や 娘と再会できた彼は

Öğretmen birlikte geliyor.

先生がやって来る。

Birlikte Japonya'ya dönelim.

一緒に日本に帰ろう。

Onunla birlikte gitti.

彼は彼女と一緒に行った。

Yarın birlikte olalım.

明日集まりましょう。

Amcamla birlikte yaşıyorum.

- 私は叔父の家に住んでいる。
- おじと一緒に住んでいます。

Onlar birlikte geçinemezler.

二人の間がしっくり行かない。

Benimle birlikte gel.

- 私についてきなさい。
- 私と一緒に来なさい。
- 私について来て。
- 着いてきてください。

Oraya birlikte gittiler.

彼らは一緒にそこに行った。

Biriyle birlikte misin?

誰かと一緒なの?

Ebeveynlerimle birlikte yaşıyorum.

- 私は両親と暮らしています。
- 私は両親と一緒に住んでいます。

Birlikte istasyona yürüyelim.

駅まで一緒に歩きませんか?

Tekrar birlikte olalım.

また会おうね!

Birlikte Fransızca çalışırız.

- 私たちは一緒にフランス語を勉強している。
- 私たちは一緒にフランス語を勉強する。

Birlikte yemek yiyelim.

一緒に食べに行きましょう。

Birlikte basketbol oynuyoruz.

私たちは一緒にバスケットボールをする。

Amcamla birlikte kaldım.

私はおじさんの家に滞在した。

Biz birlikte okuldaydık.

私たちは同窓生です。

Bizimle birlikte gel.

- 私たちといっしょにきなさい。
- さあ、一緒に来いよ。
- いっしょに来なさい。

Tom'la birlikte misin?

トムと一緒にいるの?

Birlikte İngilizce öğrendik.

私たちは英語を学んでいた。

Biz birlikte kutlamalıyız.

私たちはいっしょに祝うべきだ。

Yakında birlikte olacağız.

すぐ行きます。

Onunla birlikte yaşar.

彼女は彼と一緒に住んでいます。

Seninle birlikte gidiyorum.

あなたと一緒に行くよ。

- Şimdilik halamla birlikte kalıyorum.
- Şimdilik teyzemle birlikte kalıyorum.

当分の間叔母さんのところにいます。

- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- Birlikte şarkılar söylemenin tadını çıkardık.

私たちは一緒に歌を歌って楽しんだ。

Her şeyi birlikte çözdük.

そして一緒に 解決していったんです

Paylaşmasak bile birlikte yaşayabiliriz.

私たちの共存を可能にします

Babamla birlikte profesyonel güreş

私は小さい頃から 父と一緒にプロレスを見て

Birkaç kişiyle birlikte kovuldum.

他の何人かと共に 私は 解雇されました

Murat'ın süvarileriyle birlikte çalıştı .

てオスマン帝国軍に破滅的な敗北をもたらしました。

Yıllarca birlikte deneyler yürüttükten

彼らと共に 数年実験を行い

Şanslarımı sizinle birlikte alacağım.

君と運命を共にしよう。

Ailemi birlikte getirebilir miyim?

- 家族もつれてきていいですか。
- 家族もいっしょに連れてきてもいいですか。

Seninle birlikte gidebilir miyim?

一緒にいきましょうか。

Kalabalık ile birlikte gidin.

みんなに合わしとけ。

Hawaii'de halamla birlikte kalacağım.

ハワイでは叔母の所に滞在する予定です。

Hepsi birlikte 3,000 yendir.

それは全部で三千円です。

Onunla birlikte huzursuz hissediyorum.

あたしは彼女といると落ち着かない。

Onlarla birlikte oraya gitmemelisin.

彼等とそこへ行ってはいけません。

Yabancılarla birlikte nadiren rahattır.

彼女は知らない人と一緒のときはほとんどくつろげない。

Genellikle çocuklarıyla birlikte yaşamazlar.

彼らは、普通、自分たちの子供と一緒に暮らさない。

O, ellerini birlikte ovaladı.

彼は両手をこすりあわせた。

Atla birlikte tekneye bindi.

彼は馬とともにそのボートに乗った。

O, akrabalarıyla birlikte kalıyor.

彼は親戚の家に身を寄せている。

Onunla birlikte okula giderdim.

- 彼と一緒に学校に行くのが常だった。
- 私は彼と学校に行くのが常でした。

Onunla birlikte okula giderim.

私は彼と一緒に学校にいきます。

Hepsi birlikte, 150 dolar.

全部で150ドルです。

Bir tilki birlikte geldi.

狐が1匹ひょっこりやってきた。

O patronla birlikte içeride.

彼は上司とうまくいっている。

O, onunla birlikte gitti.

彼は彼女と一緒に行った。

Seninle birlikte olduğuma memnunum.

- 私は君といっしょにいてうれしい。
- 貴方と一緒にいられて嬉しいわ。

Bu gece birlikte olalım.

今晩集まりましょう。

O, yumurtalarla birlikte kaçtı.

彼女は卵を持ち逃げした。

Birlikte geldiğin adamı tanıyorum.

私は、あなたが一緒に来た人を知っています。

Hepimiz birlikte dua edelim.

みんなで祈ろう。

Ev ödevini birlikte yapalım.

宿題を一緒にしよう。

Benimle birlikte gelmeni istiyorum.

君に一緒に来て欲しいのですが。

Onlar hep birlikte başladılar.

彼らは一斉にスタートした。

Birlikte gelmek istemez misin?

- 一緒に行かない?
- 一緒にくるかい。

Tokyo'da amcamla birlikte kalıyorum.

私は東京の叔父の家に滞在しています。

Birlikte yemek yemeye gidelim.

一緒に食べに行きましょう。

O, elmasla birlikte kaçtı.

彼はそのダイヤモンドを持って逃げた。

Birlikte oynayacak kimsesi yok.

彼は一緒に遊ぶ人がいない。

Tom seninle birlikte mi?

トムは貴方といっしょですか?

Ben sizinle birlikte çalışabilirmiyim?

一緒に走ってもいいですか。

Sonsuza dek birlikte olacağız.

私たちはいつまでも一緒です。

Okula Ken'le birlikte giderdim.

私はよく健と一緒に学校へ行ったものです。

Ailenle birlikte mi yaşıyorsun?

ご両親と一緒に住んでいますか?

Üzgünüm seninle birlikte gidemem.

残念ですが、君と一緒にいけません。

Birlikte çalışmayı kabul ettiler.

彼らは協力して働くことに意見がまとまった。

Onu Tom'la birlikte aldım.

トムにはもううんざりだ。

Onlar birlikte tatil yaptılar.

彼らは一緒に休暇を過ごした。

Birlikte gitmek istiyor musun?

一緒に行こうか?

Tom seninle birlikte miydi?

トムが一緒だったの?

Halası ile birlikte yaşadı.

彼は叔母さんの家に下宿していた。

Onunla birlikte kiliseye gittim.

私は彼と教会へ行きました。

Cüzdanımla birlikte anahtarları bıraktım.

私は財布を置いたところに鍵を置いてきた。

Biz hepimiz birlikte oynadık.

私たちはみんないっしょに遊んだ。

Biz mağazayı birlikte çalıştırıyoruz.

私たちはその店を共同で経営している。

Bizimle birlikte gidebilir misin?

私たちと一緒に行けますか。

Birlikte gelmek ister misin?

君も一緒に来たいですか。

Onunla birlikte güvenli hissediyorum.

彼と一緒だと安心感がある。

Bugün babamla birlikte miydin?

今日、私の父と一緒だった?

Birlikte bir partiye gitmeliyiz.

私たちはいっしょにパーティーに行くべきだ。

John, Jack'le birlikte oturuyor.

- ジョンはジャックの側に座る。
- ジョンはジャックの隣に座る。

Lütfen karınla birlikte gel.

- ご夫婦でお越しください。
- 奥さまとご一緒においでください。

Benimle birlikte gel bari.

- 私と来たほうがいいでしょう。
- 私と一緒にきたほうがよいでしょう。
- 私と一緒に来た方がいいですよ。

Kyoto'da amcamla birlikte kalacağım.

私は京都の叔父のところに泊まるつもりだ。

Aileni birlikte getirdin mi?

ご家族もごいっしょに連れてこられたのですか。