Translation of "Beklenmedik" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Beklenmedik" in a sentence and their japanese translations:

Beklenmedik sonuçlar açıklandı.

意外な結果が発表された。

Beklenmedik olayları öngörmeliyiz.

予期せぬ出来事に備えなければなりません。

Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.

私たちのところに、不意の来客があった。

Adalet beklenmedik yollarla çalışır.

意外な効果をもたらします

Hiç beklenmedik bir durum.

‎予想外の相手だった

Beklenmedik bir zorlukla karşılaştık.

私たちは予期しない困難にあった。

Oradayken beklenmedik bir hediye aldım.

滞在中 私は思いがけず ある物を譲り受けました

Mücevher beklenmedik bir yerde bulundu.

宝石は思いがけない場所で見つかった。

Teklifim beklenmedik bir muhalefetle karşılaştı.

私の提案は思わぬ反対にあった。

Gezimiz sırasında beklenmedik olaylarımız olmadı.

我々の旅には異常な出来事はなかった。

Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.

予期せぬ困難が起こった。

Bu beklenmedik sonuçlara yol açtı.

このことが思わぬ結果を招いた。

O beklenmedik bir engelle karşılaştı.

彼は予期せぬ障害に出会った。

beklenmedik bir olay dizisi yaşanması gerekti.

一連の奇跡的な出来事が もたらしたものかもしれません

Beklenmedik bir şekilde onun mektubunu aldım.

突然、彼の手紙を受け取った。

Amcam Kobe'den beklenmedik bir şekilde geldi.

おじが神戸よりひょっこりやってきた。

George beklenmedik bir anda tırmanmaya başladı.

ジョージは何も知らずに階段をのぼり始めた。

Onunla oldukça beklenmedik bir şekilde tanıştım.

私は全く思いがけなく彼と出会った。

Bazen vahşi doğada işler beklenmedik şekilde sonuçlanabilir.

自然界(しぜんかい)の中では 予想外(よそうがい)のことも起きる

Beklenmedik bir şey olmazsa seni yarın görebileceğim.

何か思いがけないことが起こらなければ、明日あなたに会えます。

Dün hava durumu beklenmedik bir şekilde gerçekleşti.

意外にも、昨日は天気予報があたった。

Biraz şans bazen beklenmedik bir başarıya götürür.

ちょっとした幸運が予期せぬ成功につながるときもある。

Dün havaalanında beklenmedik bir anda onunla karşılaştım.

- 僕は昨日空港で偶然彼に会った。
- 私は昨日空港で偶然彼に会った。

Onun beklenmedik sorusuna nasıl cevap vereceğimi şaşırdım.

私は彼の思いがけない質問にどう答えたらよいかわからなかった。

Fakat, hikayem burada yine beklenmedik bir şekil aldı.

しかし ここで再び 思いがけないことが起こります

Mary eve giderken beklenmedik bir biçimde John'a rastladı.

家に帰る途中、メアリーはジョンにばったり会った。

Bir sabah, o, caddede beklenmedik şekilde onunla karşılaştı.

ある朝突然、彼女は通りで彼に会った。

Büyükanne beklenmedik bir şekilde öldüğünde aile derinden sarsıldı.

おばあちゃんが突然死んで家族一同驚いた。

Ben dün beklenmedik bir şekilde otobüste benim eski bir arkadaşla karşılaştım.

私は昨日バスでたまたま旧友に会った。