Translation of "Durum" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Durum" in a sentence and their japanese translations:

- Durum çirkin.
- Durum tatsız.

状況は最悪だ。

Durum bu.

こんなシチュエーションです

Durum ümitsizdir.

- 情勢は絶望だ。
- 状況は絶望的だ。

Durum ciddileşiyor.

雲行きが悪くなる。

Durum budur.

事情はこの通りです。

Politik durum değişti.

政治情勢が変わった。

Durum umutsuz görünüyor.

状況は絶望的のようだ。

Durum gittikçe kötüleşiyor.

状況はどんどんひどくなる。

Durum böyle değil.

- それは真相ではない。
- それは事実とは違う。

Son durum ne?

- 変わりはないかい。
- 何か変わりはない?
- 何か変わったことは?
- 何か変わったことある?
- 何か変わったことない?

Durum değişmeden kalır.

状況は相変わらずそのままだ。

Durum hiç değişmedi.

事態は少しも変わっていない。

Durum çok ciddi.

事態は非常に深刻である。

- Durum düzeliyor, hadi neşelen!
- Durum düzeliyor, hadi keyiflen!

事態はよくなってきているよ、だから元気出せ。

- Durum düşündüğümüzden daha kötüydü.
- Durum düşündüğümüzden daha kötü.

状況は思っていたより悪い。

- Durum çarpıcı bir biçimde değişti.
- Durum önemli ölçüde değişti.

事態は大きく変わった。

Bu durum hepimize oldu.

すべての人が経験していることですね

Şaşkınlık verici bir durum.

テントの中には 驚きがあります

Hiç beklenmedik bir durum.

‎予想外の相手だった

Maalesef, durum böyle değil.

残念ながら現実はそうではありません

Durum onların kontrolünden çıktı.

- 状況は彼らではどうにもならなくなった。
- 状況は彼らではどうしようもならなくなった。

Durum sert önlemler gerektiriyor.

情勢は荒療治を必要とする。

Acil durum odasına görününüz.

緊急室へ。

Japonya'da durum bu değil.

日本はそうではない。

Telefonsuzluk sıkıntılı bir durum.

- 電話がないのは不便なことだ。
- 電話がないのは不便だ。

Durum artık kontrolden çıktı.

既に手に負えない状態だ。

Durum düşündüğümden daha kötü.

状況は思っていたより悪い。

Bu özel bir durum.

今回は特別な行事なんです。

O acil bir durum.

緊急事態なのです。

Çünkü mevcut durum kötü.

自分の感覚を麻痺させるのと一緒です。

Durum sandığımızdan daha kötü.

状況は私たちが思っていたよりも悪い。

Acil bir durum var.

緊急事態だ。

Durum düşündüğümden de kötü.

状況は思っていたより悪い。

Japonya'da durum böyle değil.

日本ではそうではない。

Burada iki durum olabilir.

ここで2つのケースがある。

Sizin durum analiziniz doğrudur.

あなたの状況分析は正確なものである。

Durum son derece kritik.

事態はきわめて深刻です。

Durum günden güne kötüleşiyor.

情勢は日増しに悪化している。

- Her dakika durum kötüleşiyordu.
- Durum her dakika daha da kötüleşti.

状況は刻々と悪くなった。

Bu durum frenolojik paradoks gibiydi,

それは言わば 骨相学的矛盾のようなもので

Bu durum çok endişe verici.

これでは非常に心配です

Bu durum 1991 yılında değişti.

事態は1991年に一変しました

Bu yüzden karmaşık bir durum.

だから良し悪しがあります

Durum gitgide daha da kötüleşti.

情勢はますます悪くなった。

O çok tehlikeli bir durum.

どちらに転ぶか、微妙なところです。

O acil durum butonuna bastı.

彼は非常ボタンをおした。

Sözleri tuhaf bir durum yarattı.

彼の言葉が困った事態を引き起こした。

Genel durum bizim için avantajlı.

- 全般的な状況はわれわれに有利だ。
- 全体的な状況は私達に有利だ。

Durum ile bir ilgim yok.

私はその件とは関係はない。

Her durum bireysel analiz gerektirir.

あらゆる事態を個別に分析する必要がある。

Uluslararası durum önemli hâle geliyor.

国際情勢は重大になりつつある。

En kötü durum senaryosu nedir?

最悪のシナリオは何ですか?

Partiye gelememen üzücü bir durum.

あなたがパーティーに来られないのは残念だ。

İlk durum her zaman gerçekleşir

1つ目のシナリオは よく聞きますが

Bu durum sadece savaşla halledilebilirdi.

その状況は戦争を以てしか決着できない。

Tom, şu anki durum nasıl?

トム、調子はいかがですか?

Desteği reddettiğiniz için durum karmaşıktı.

君が援助を断ったので、事態がややこしくなった。

Durum net bir şekilde değişti.

形勢は逆転した。

- Bu benim için yepyeni bir durum.
- Bu benim için çok yeni bir durum.

それは私には全く新たな状況だ。

Sosyal olarak ölü dediğimiz durum içerisindesiniz.

社会的抹殺と呼ばれる 立場に置かれるのです

Ama durum, her zaman böyle değildi

しかし 常にそうであったわけではなく

Bu durum birçok Afrika ülkesinde böyle.

多くのアフリカ諸国で 同じことが起こっています

Neyse ki acil durum telsizimiz var.

幸い我々には緊急用の 無線があった

Ancak İspanya'daki genel durum giderek kötüleşiyordu.

しかし、スペインの全体的な状況は着実に悪化していました。

Bu, daha da tehlikeli bir durum.

そのことが さらに危険性を高めます

Başka bir durum için onu ayıralım.

それはまたの機会にとっておきましょう。

Acil bir durum için hazırlıklı olmalısın.

非常の場合に備えなければならない。

Onun hikayesi durum için uygun değildi.

彼の話はその場にあまりふさわしくなかった。

Mali durum haftadan haftaya gittikçe kötüleşiyor.

財政状態は週ごとに悪化している。

- Durum böyle değil.
- Olay bu değil.

それは事実とは違う。

Bu durum benim yetki alanımın dışında.

この件は私の管轄外だ。

Böyle bir durum için emsal yok.

このような問題の前例はない。

Mevcut siyasi durum çok istikrarlı değil.

今日の政治状況はそれほど安定していない。

Tabii ki bu durum aile şereflerini lekeleyecekti.

当然 家名に泥を塗ることに なりますからね

Bilemiyorum, bence oldukça rahatsız edici bir durum.

私にはすごく 気にかかる状況です

Eğer şu anki durum aynen devam ederse

この状況が 万一続くなら

Vay canına, bu kötü bir durum çocuklar.

これは状況が悪いな

Neyse ki bu durum çok uzun sürmedi

でも幸運なことに それは長くはかかりませんでした

''Emily'nin evreni'' dediğim zihniyetten bakınca durum şöyle.

私はこの考え方 を 「エミリーの世界」と呼んでいます

Hiçbir şey söylemedi, bu durum onu kızdırdı.

- 彼は黙っていたら、それが彼女を怒らせた。
- 彼は何も言わなかった。それで彼女は腹をたてた。

Bana sadece durum hakkında ne bildiğini söyle.

状況についてあなたの知っていることを教えてください。

Ve bazıları için bu durum ölümcül oluyordu.

死亡者も出るようになった

O, sözünden döndü, bu durum eşini kızdırdı.

彼は約束を破った。そのことが彼の妻を怒らせた。

Bir şey söylemedim, bu durum onu kızdırdı.

私は何も言わなかった。そのことが彼女を怒らせた。

Belirleyen esas unsurun olmaması ilginç bir durum.

これは主要な決定要素が存在していない興味深い例である。

Fakat durum şu ki yaptığım işin sevdiğim kısmı,

さて ここが大事なところ 私が自分の仕事で好きな部分は

Gecenin köründe beslenmesi hiç alışıldık bir durum değildir.

‎夜中に餌を食べる姿は珍しい

Durum ya batarsın ya da çıkarsın noktasına geldi.

のるかそるかの瀬戸際まできた。

Kazada kimsenin kurtarılamaması üzücü bir durum, değil mi?

その事故で誰も助からなかったのは残念ですね。

Onun böyle bir fırsatı kaçırması üzücü bir durum.

彼がこういう機会をのがすのは残念だ。

Bu durum hakkında özellikle söyleyecek bir şeyim yok.

この問題については私が特に述べることがない。

İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.

内戦中その国は無政府状態だった。

O fikrini tekrar değiştirdi, bu durum hepimizi kızdırdı.

彼女はまた決心を覆し、そのことは私たちみんなを怒らせた。

Bu kravat böyle bir durum için uygun değildir.

このネクタイはこのような場にふさわしくありません。

Acil bir durum hariç benden hiç yardım bekleme.

緊急の場合以外は私の援助をあてにしてはいけません。

Bu durum sizin için bir anlam ifade ediyor mu?

わかりますか?

O kadar da zor bir durum değil, haksız mıyım?

全然 難しいことではありませんね

Bu durum da yine en kolay tercih prensibine dayanmakta

これは 安易な選択の原理に 基づいています