Translation of "Olayları" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Olayları" in a sentence and their japanese translations:

Beklenmedik olayları öngörmeliyiz.

予期せぬ出来事に備えなければなりません。

Olayları olduğu gibi kabullen.

- 物事をあるがままに受け取れ。
- 物事はあるがままに受け入れなさい。

Olayları oldukları gibi gör.

物事はあるがままに見よ。

Olayları oldukları gibi görmeliyiz.

私達は物事をあるがままに見なければならない。

Dünün önemli olayları neydi?

昨日の主な出来事は何でしたか。

Olayları olduğu gibi kabul etmelisin.

君はものごとをあるがままに受け入れなければいけない。

1990'ın başlıca olayları nelerdi?

- 1990年の主な出来事は何でしたか。
- 1990年の主要な出来事といえば何でしょう?
- 1990年の重大事件といえば何でしょう?

Geçen yılın önemli olayları nelerdi?

昨年の主な出来事は何でしたか。

Olayları gerçekten oldukları gibi görmeye çalış.

- 物を有るがままにみようよしなさい。
- ものごとをあるがままに見るようにしなさい。

Tom'un çoğunlukla olayları hatırlama sorunu var.

トムはしばしば物を覚えるのに苦労する。

(Olayları)Anlatıyor ama çok iyi değil.

「合格」レベルですが、あまり良くはないです。

Bütün gün sandalyede oturdu, geçmiş olayları düşündü.

昔のことを思い出しながら、彼女は1日中いすに座っていた。

Bilimci son bilimsel bilgiler ışığında garip olayları açıkladı.

その科学者は、最新の科学知識に照らしてその奇妙な現象を説明した。

- Yardımı reddetmen olayları karıştırdı.
- Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı.

君が援助を断ったので、事態がややこしくなった。

Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.

‎変わった視界を持つ動物は ‎他にもいる

- 1990'lar çeşitli olayları gördü.
- 1990'lar muhtelif hadiseleri gördü.

九〇年代にはいろんな事件が起こった。

Önsezi, gelecekte olacak olayları görebilmek için tinsel gücü kullanma eylemidir.

予知能力とは霊力を使って、未来に起こることがらについて知ること。

Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.

‎そして潮の変化が ‎海の生物の営みを支えている

Biz zengin ya da fakir olup olmadığımıza göre, olayları farklı görürüz.

- 金持ちか貧乏かによって、ものの見方が違うものだ。
- 我々は貧富に応じて物事を見る。