Translation of "Başkalarının" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Başkalarının" in a sentence and their japanese translations:

- Başkalarının işlerine karışmayın.
- Başkalarının işlerine burnunu sokma.

他人のことに首を突っ込むな。

Başkalarının acılarını görüp

他人の痛みを見る勇気と

Başkalarının yardımlarını beklememelisiniz.

人の力を借りることを考えてはいけない。

Başkalarının işlerine karışmayın.

他人のことに干渉するな。

Başkalarının başarılarını kıskanmamalısın.

他人の成功をねたんではならない。

Başkalarının önünde gülünmeye katlanamam.

- 人前で馬鹿にされるのは我慢ができない。
- 私は他人の前で嘲笑されるのに耐えられない。

Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.

人の話に割り込むのは失礼だぞ。

Başkalarının talihsizliğini nakletmek istemiyorum.

人の好意に付け込むのはいやだね。

Başkalarının duygularına dikkat etmelisiniz.

他人の気持ちを大切にするべきだ。

Başkalarının duygularına dikkat etmez.

彼は他人の感情など全くおかまいなしだ。

Başkalarının söyledikleri hakkında üzülme.

他人のいうことを気にかけるな。

Başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek

あなたのような過ちを 人々が犯さないようにし

Başkalarının eksikliklerine karşı çok hassasınız.

君は他人のあらさがしをしすぎるよ。

Oturanlar başkalarının işleri hakkında meraklılardı.

そこの住民達は他人の事にやたらと興味を持つ人たちだった。

O, başkalarının gizliliğini ihlal ediyor.

- 彼は他人の私事を妨害する。
- 彼は他人の私事を侵害する。

Başkalarının işinde hata bulmak kolaydır.

他人のやることにけちをつけるのは簡単である。

Başkalarının benim hakkımda düşündüğü ile ilgilenmiyorum.

みんなが私のことをどう思うかに興味がありません。

Çocuk annesi tarafından başkalarının huzurunda azarlandı.

その子供は母親に人の面前で叱られた。

O her zaman başkalarının hatalarını buluyor.

- 彼は人のあら探しばかりしている。
- 彼はいつも他人のあら捜しをしている。
- 彼はいつも他人のあら捜しばかりしている。
- 彼はいつも他人のあらばかり探している。

Başkalarının hakkımızda ne düşündüğünü umursuyor musun?

人にどう思われてるかって気になる?

O başkalarının dinsel inançlarına karşı hoşgörülüdür.

彼はほかの人の宗教心には寛大だ。

Her zaman başkalarının duygularını dikkate almalıyız.

いつも自分以外の人の気持ちを思いやらなくてはならない。

Başkalarının işine burnunu sokan biri gibi hissediyorum.

遅くに 真剣に女性として生きている 皆さんの世界に入りました

Akıllı insanlar başkalarının hatalarıyla kendi hatalarını düzeltirler.

人の振り見て我が振り直せ。

Başkalarının hakkında kötü konuşmaya gereğinden fazla hazırsın.

君はよく人の悪口を言う。

Başkalarının hakkında kötü konuşarak bir şey kazanamazsın.

人の悪口を言っても何の得にもならない。

- Bir aptal her zaman başkalarının aptal olduğuna inanmaktadır.
- Bir aptal her zaman başkalarının da aptal olduğuna inanır.

阿呆はいつも彼以外のものを阿呆であると信じている。

Başkalarının hayatının arka planında duran kartonumsu figürleri değil.

誰かの背景に置かれた飾り みたいな存在ではありません

O her zaman başkalarının iyi tarafını görmeye çalışır.

彼はいつも他人の良いところを知ろうとする。

O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.

彼は、とても優しく、他人の悪口を言いません。

Başkalarının söyleyeceği ne olursa olsun, planı uygulamaya koymaya kararlıyım.

他人が何と言おうと、私はその計画を実行する決意である。

Başkalarının sağlığı için çok büyük bir iyilik yapmış oluyorsunuz.

人々の健康に対してできる、最も素晴らしい貢献のひとつをしているのだと

Başkalarının bu özelliğine hayranlık duyup onları takip etme eğiliminde oluruz.

リスクを省みない他人の特質に憧れ 追従したがる傾向にあるので

- Başkalarının hakkında asla kötü konuşma.
- Başkaları hakkında asla kötü konuşma.

- 他人のかげで悪口を言ってはなりません。
- 決して他人の悪口を言うな。
- 人の悪口を言うのは駄目だぞ。

Zaman hayatınızın parasıdır. Onu harcayın. Başkalarının sizin için harcamasına izin vermeyin.

時間というのは、あなたの人生の貨幣です。あなた自身が使うのです。あなたの為だからといって他人に消費させてはいけません。

- Sana nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına aynı şekilde davran.
- Başkalarının sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de başkalarına öyle davran.

- 他人からしてもらいたいように他人にしなさい。
- 自分がしてもらいたいと思うように他人にしてあげなさい。
- 己の欲するところを人に施せ。

- Başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran.
- Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma.
- Başkalarının sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de başkalarına öyle davran.

己の欲するところを人に施せ。