Translation of "Işlerine" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Işlerine" in a sentence and their japanese translations:

- Başkalarının işlerine karışmayın.
- Başkalarının işlerine burnunu sokma.

他人のことに首を突っ込むな。

Başkalarının işlerine karışmayın.

他人のことに干渉するな。

Kendi işlerine bak.

そんなことは余計なお世話だ。

Onun işlerine karışmayın.

彼に干渉するな。

İşlerine karışmaya niyetim yok.

君の事に干渉するつもりはない。

Diğer insanların işlerine karışmayın.

- 他人のことに干渉するな。
- 人のことに干渉するな。

O, akademik işlerine konsantre olamaz.

彼は学業に専心できない。

İşlerine burnumu sokmaya niyetim yok.

私はあなたのことに首をつっこむつもりはない。

Öldüğün zaman, senin işlerine ben bakacağım.

君が死んだら骨を拾ってあげる。

O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.

その国はわが国に内政干渉をした。

O bugünlerde tamamen tenis işlerine daldı.

この頃は彼女はテニスに熱中している。

Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.

あなたは他人のことに干渉する権利はありません。

- Kendi işlerine bak.
- Sen kendi işine bak.

- 自分の頭の上のハエを追え。
- 自分の頭の上にいるハエを追え。

Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi.

ボブはジェーンに自分の個人的な事を干渉しないよう言った。

Onlar başka bir ülkenin iç işlerine karışmamalılar.

彼らは他国の内政に干渉すべきではない。

- Başka insanların işine karışmamalısın.
- Başka insanların işlerine karışmamalısınız.

他人の事に干渉しないほうがいいよ。

Benim senin işlerine karışmak gibi bir niyetim yok.

君の問題に立ち入るつもりは全然ないよ。

Takip eden kanlı savaşta, Davout'un birlikleri, Fléches toprak işlerine önden saldırıyı yönetti.

その後の血なまぐさい戦いで、ダヴーの軍団はフレッシュの土工所への正面攻撃を主導しました。

Borodino katliamının ortasında Ney, Rus toprak işlerine yapılan saldırının ardından kolorduyla birlikte saldırıya geçti

土工 への攻撃の後、彼の軍団を攻撃に導いた 。 彼らがついに連れて行かれ、ナポレオンは 彼らの苦労して獲得した利益を追跡する