Translation of "Havaya" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Havaya" in a sentence and their japanese translations:

Hayalim havaya uçtu.

私の理想は白昼の夢と消えてしまった。

Duman havaya yükseldi.

煙は空中へと舞い上がった。

Elini havaya kaldır.

その手を空へ突き上げろ。

Yapraklar havaya uçtu.

木の葉が風で飛んだ。

Gezimiz havaya bağlı.

私達の旅行は天候次第である。

Soğuk havaya alışkınım.

私は寒さになれている。

Planör havaya yükseldi.

グライダーは空高く舞い上がった。

Sanırım havaya bağlı.

天気次第だと私は思う。

- Ben soğuk havaya alışkınım.
- Ben soğuk havaya alışığım.

私は寒さになれている。

İşimizin başarısı havaya bağlıdır.

我々の仕事の成功は天候に支配されやすいものです。

O, tamamen havaya bağlıdır.

それはすべて天候に依存している。

Çiçekler havaya karşı korunmaktadır.

その花は雨風にさらされないように保護されている。

Barutla köprüyü havaya uçurdular.

彼らは火薬で橋を爆破した。

Kazayı kötü havaya bağladı.

彼は事故を悪天候のせいにした。

Bu sıcak havaya katlanamam.

- 私はこの暑い気候に耐えられない。
- この暑い天気にはもう我慢できない。

Bu sıcak havaya dayanamıyorum.

- 私はこの暑い気候に耐えられない。
- この暑い天気にはもう我慢できない。

O, elini havaya kaldırmadı.

彼は手を挙げなかった。

Gidip gitmeyeceğimiz havaya bağlı.

行くか行かないかは天気次第です。

Soğuk havaya hazır mısın?

寒波への備えはできてる?

Bu soğuk havaya çabuk alışırsınız.

- 君はこの寒さにすぐ慣れるだろう。
- 君のこの寒さにすぐ慣れるだろう。

Parti kötü havaya bakılmaksızın düzenlendi.

一行は悪天候にもかかわらず出発した。

Yarın için planlarımız havaya bağlı.

明日の予定は、天候によるね。

Uçak korsanlar tarafından havaya uçuruldu.

飛行機はハイジャック犯たちによって爆破された。

Bana havaya kimin keşfettiğini söyle.

誰が空気を発見したのか、教えて下さい。

Bizim temiz havaya ihtiyacımız var.

- 私達には新鮮な空気が必要だ。
- 私たちは新鮮な空気を必要とする。

Yeni perdeleri bugün havaya kaldırdı.

彼女は今日新しいカーテンをつけた。

Ulusal bayramlarda bayrakları havaya kaldırmalıyız.

私たちは国民の祝日に旗を立てる。

O, kötü havaya rağmen geldi.

彼は悪天候をついて来た。

Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.

‎リズムを刻みメスを誘う

Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.

晴天にもかかわらず、空気は冷え冷えとしていた。

Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.

悪天候にもかかわらずお年寄りたちは御機嫌だった。

Güzel havaya sahip olacağımızı düşünüyor musun?

よい天気になると思いますか。

Yarın tenis oynayıp oynamayacağımız havaya bağlı.

私たちが明日テニスをするかどうかは天候による。

Bu sıcak havaya daha fazla katlanamıyorum.

この暑い天気にはもう我慢できない。

Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.

私達は巨大な岩をダイナマイトで爆破した。

Bu lastiğin biraz havaya ihtiyacı var.

このタイヤは空気を入れる必要がある。

Kısa sürede kendini soğuk havaya alıştırdı.

- 彼は寒い天候にすぐに慣れた。
- 彼は寒い気候にすぐ慣れた。
- 彼は寒い気候にすぐに慣れた。

Kötü havaya aldırmadan dışarı çıkmaya karar verdim.

天気が悪かったけれど出かけることにした。

Bu sıra, bizim onu havaya kaldırabileceğimizden ağır.

この机は重すぎて持ち上げられない。

Onlar kötü havaya rağmen arabayla gitmeye karar verdiler.

悪天候にもかかわらず、彼らは車で行く決心をした。

İnsanların ne kadar bira içtiği genelde havaya bağlıdır.

ビールの消費量は天気におおいに左右される。

Bira bahçelerinin çok müşteri alıp almadığı havaya bağlı.

ビアガーデンに客がたくさんいるかどうかは天気次第だ。

Ne tür spor yaptığımız havaya ve mevsime bağlı.

どんなスポーツをするかは天候と季節によります。

"Ne zaman geri döneceksin?" "Bu tamamen havaya bağlı."

「いつ戻りますか」「天候次第です」

Onun purosundan bir duman halkası havaya doğru uçtu.

彼の葉巻から煙の輪が空中に漂っていた。

Ne zaman geri geliyorsun? Bu tamamen havaya bağlı.

「いつ戻ってくるの?」「お天気次第だよ」

O ünlü bir şarkıcı ile karşılaştığında külahını havaya attı.

- 彼女は有名な歌手に会って我を忘れた。
- 彼女は有名な歌手に会って、うれしくて我を忘れた。

- Yakında buradaki havaya alışacaktır.
- Kısa sürede buradaki iklime alışacaktır.

彼はまもなく、ここの天候に慣れるでしょう。

Tom biraz taze havaya izin vermek için pencereyi açtı.

- トムは新鮮な空気を入れるため窓を開けた。
- トムは新鮮な空気を取り込もうと窓を開けた。

Bizim temiz havaya ihtiyacımız olduğu gibi, balıkların da temiz suya ihtiyacı var.

私たちが新鮮な空気を必要とするように、魚はきれいな水を必要とする。

- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- Çiçek ve ağaçlar temiz hava ve taze suya ihtiyaç duyarlar.
- Çiçekler ve ağaçlar, temiz hava ve tatlı suya ihtiyaç duyarlar.

花や木にはきれいな空気と新鮮な水が必要だ。