Translation of "Bırakmak" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Bırakmak" in a sentence and their japanese translations:

Düşünmeyi bırakmak;

考えるのをやめること

Sigarayı bırakmak zordur.

禁煙は難しい。

İşimi bırakmak istiyorum.

今の仕事やめたいんだ。

O sigarayı bırakmak zorundadır.

彼女はタバコを止めざるをえない。

Onu şansa bırakmak istemiyorum.

運を天に任せるつもりはない。

Kumar oynamayı bırakmak zorundasın.

ギャンブルはやめなさい。

Sağlığımızı ikili olarak görmeyi bırakmak,

自分の健康状態を 病気か 健康か

Sigarayı bırakmak için gayret etmelisin.

君は禁煙するよう努力すべきだ。

Bir mesaj bırakmak ister misiniz?

- 伝言を承りましょうか。
- 伝言をうけましょうか。
- 何か伝言はありますか。

Ekmek parçaları bırakmak kaybolmalarını önledi.

彼らはパンのかけらを置くことによって道に迷わなかった。

Sigarayı bırakmak onun için olanaksızdır.

彼がたばこをやめることは不可能だ。

Trende şemsiyeni bırakmak senin dikkatsizliğindi.

電車にかさを置き忘れるなんてあなたは不注意だった。

Ben geçmişi arkamızda bırakmak istiyorum.

もう過去のことは水に流したいんだ。

Bu kitabı sana bırakmak istiyorum.

この本を預けておきたいのですけど。

Anahtarı arabada bırakmak senin dikkatsizliğindi.

車にキーを置き忘れたのは不注意でしたね。

Her neyse, futbolu bırakmak zorunda kaldım.

でも 辞めざるを得えませんでした

Benim görevim onu gelecek nesillere bırakmak

私はしばらくの間 預かっているだけです

Umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz.

私たちの義務です

Hiçbiri sürünün güvenli ortamını bırakmak istemez.

‎群れの中が一番安全だからだ

O, sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor

彼はタバコを辞めようと努力している。

Sigarayı bırakmak için hangi yöntemi kullandın?

禁煙するためにどんな方法を使いましたか。

Gelecek ay işini bırakmak zorunda kalabilir.

彼女は来月退職しなければならないかもしれません。

Sigarayı bırakmak için çok gayret ediyor.

彼はタバコを辞めようと努力している。

Ona bir mesaj bırakmak ister misiniz?

その方に伝言をご希望ですか?

O, sigarayı bırakmak için söz verdi.

彼は禁煙を心に誓った。

Onu o şekilde bırakmak ister misin?

そんなのでいいと思ってるの?

Tom'un niçin okulu bırakmak istediğini anlayamadım.

トムがなぜ学校をやめたがっているのか、私には理解できなかった。

Hava gazını açık bırakmak benim dikkatsizliğimdi.

ガスをつけっぱなしにするなんて私も不注意でした。

Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum.

今の仕事やめたいんだ。

Çoğu sigara içen, bırakmak istediklerini söylüyor.

大概の喫煙者は禁煙したいと言う。

Gece, yumurta bırakmak için en güvenli zaman.

‎夜のほうが安全に産める

Hayatının onun ellerine bırakmak istediğinden emin misin?

君の命を彼女に委ねていいのか。

Bebekleri güçlü güneş ışığına maruz bırakmak tehlikelidir.

赤ちゃんを強い日差しにさらすのは危険です。

- Bırakmak istemiyorum.
- Vazgeçmek istemiyorum.
- Pes etmek istemiyorum.

わたしは投げ出したくないんです。

Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.

ボブはたびたびタバコを止めようとしている。

O, sigara içmeyi bırakmak için karar verdi.

タバコをやめようと彼は決心した。

Dışarı çıkmadan önce kapıyı kilitlemeden bırakmak onun dikkatsizliğiydi.

外出の戸締まりしないなんて彼女は不注意だった。

Sigarayı bırakmak kolay değildir, fakat sağlığının uğruna bırakmalısın.

たばこをやめるのはつらいけど、健康のためにやめるべきだ。

Aslında şu anda bırakmak gibi bir niyetim yok.

今のところ別にやめる気は全然ない。

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

その男の禁煙のための3度目の試みは失敗した。

Bir kez kumarın tadını alırsan, onu bırakmak zordur.

ギャンブルで味を占めるとなかなか止められない。

Torunlarımıza temiz ve yeşil bir dünya bırakmak istiyoruz.

子孫にきれいな、緑の地球を残したい。

Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.

‎交尾が終わると ‎メスは地中に潜り産卵する

O birkaç kez sigarayı bırakmak için çalıştı, ancak başarısız oldu.

彼は何度かたばこをやめようとしたがだめだった。

- Ben sigarayı bırakmak için ikna edildim.
- Sigarayı bırakmaya ikna oldum.

私はたばこを止めるように説得された。

Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin

このライトを置いておいて―

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.

例えばジャック・パインの松かさは、高温により影響を受けるまでは自ら開いて種子を放出しない。