Translation of "Sigarayı" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Sigarayı" in a sentence and their japanese translations:

Sigarayı bırakmalısın.

煙草は止めたほうがいいよ。

Sigarayı bırakmakmalısın.

- 煙草は止めたほうがいいよ。
- たばこはやめたほうがいいよ。
- たばこやめた方がいいよ。
- タバコは止めた方がいいよ。
- 禁煙するべきです。
- 禁煙すべきだ。

Sigarayı bırakamam.

タバコがやめられないんだ。

Sigarayı bırakamıyorum.

- 私は煙草をやめられない。
- タバコが止めれなくてね。

Sigarayı bıraktı.

- 彼は禁煙した。
- 彼は喫煙をやめた。
- 彼は煙草をやめた。
- 彼はタバコを吸うのをやめました。
- 彼はたばこをやめた。

Sigarayı bırakıyorum.

私は禁煙している。

- O sigarayı bıraktı.
- O, sigarayı bıraktı.

- 彼女は喫煙をやめた。
- 彼女はたばこを吸うのをやめた。
- 彼女はタバコを止めたよ。

- Bill sigarayı bıraktı.
- Bill sigarayı kesti.

ビルはたばこを止めた。

- O, sigarayı bıraktı mı?
- O, sigarayı bıraktı.

- 彼女は禁煙した。
- 彼女は喫煙をやめた。
- 彼女はたばこを吸うのをやめた。

Öncelikle sigarayı bırakmalısınız.

君は煙草を吸うのをやめるのが先決だ。

Sigarayı bırakmak zordur.

禁煙は難しい。

Ben sigarayı bırakacağım.

禁煙するつもりだ。

Neden sigarayı bırakmıyorsunuz?

- たばこ止めたら?
- たばこをやめたらどうなの?

Sigarayı içmeyi bırak.

たばこを吸うのをやめなさい。

Tom sigarayı bırakamıyordu.

- トムは禁煙に失敗した。
- トムは煙草をやめることができなかった。

Babam sigarayı bıraktı.

父はタバコをやめた。

Keşke sigarayı bırakabilsem.

- 私は煙草をやめればいいのだが。
- 私はたばこをやめたい。
- 私はタバコをやめたいとおもっている。
- 私はタバコをやめることが出来ないかと願っている。
- できるものならタバコはやめたいんだよ。

Doktor sigarayı bırakmasını önerdi.

医者は彼に禁煙するよう勧めた。

O sigarayı bırakmak zorundadır.

彼女はタバコを止めざるをえない。

O, sigarayı bırakmakta haklıydı.

彼が禁煙したのは正しい事だった。

Sigarayı bırakabileceğime artık eminim.

賭けてもいいが、今からタバコは止める。

Yoko'nun sigarayı bırakmasını umuyordum.

私は洋子がタバコを止めるだろうと思った。

Ben sigarayı bırakmaya çalışıyorum.

禁煙しようとしてるんです。

Sigarayı bırakmaya karar verdi.

- 彼はタバコをやめることを決意した。
- 彼は禁煙すると決めた。

Sigarayı bırakmanı tavsiye ediyorum.

- 禁煙を勧めます。
- 禁煙をお勧めします。

Sigarayı bıraksan iyi olur.

たばこはやめたほうがいいよ。

Tom sonunda sigarayı bıraktı.

トムはとうとうタバコをやめた。

Sigarayı bırakman gerektiğini düşünüyorum.

禁煙したほうがいいと思います。

Ne zaman sigarayı bırakacaksın?

あなたはいつタバコを止めるつもりですか。

Tom sigarayı bırakacağını söyledi.

トムは煙草をやめると言った。

Ne zaman sigarayı bıraktın?

- いつから禁煙してるの?
- いつタバコやめたの?

- Ben sigarayı bırakmak için ikna edildim.
- Sigarayı bırakmaya ikna oldum.

私はたばこを止めるように説得された。

Karısı ve çocukları onun sigarayı bırakmasını istedikleri için o sigarayı bıraktı.

彼は妻と子供たちにお願いされたのでタバコをやめた。

Sigarayı bırakmak için gayret etmelisin.

君は禁煙するよう努力すべきだ。

Doktor ona sigarayı azaltmasını söyledi.

医者は彼に煙草を減らすように言った。

Doktor sigarayı bırakmamı tavsiye etti.

医者は私に禁煙するように助言した。

Doktorum sigarayı bırakmamı tavsiye etti.

医者は煙草をやめるようにいった。

Doktor sigarayı bırakmanı tavsiye etti.

医者はあなたにタバコを辞めるようにと勧めた。

Sigarayı bırakma kararını takdir ediyorum.

よくまあ禁煙を決意しましたね。

Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.

たばこをやめなさい。

Babam sigarayı bırakmaya karar verdi.

父は禁煙を決意した。

O, sigarayı bırakmam gerektiğini söyledi.

彼女は私に禁煙すべきだと言った。

Sigarayı bırakmak onun için olanaksızdır.

彼がたばこをやめることは不可能だ。

Uzun yaşamak istiyorsan sigarayı bırak.

- 長生きをしたければ、煙草をやめなさい。
- 長生きしたいんだったら、タバコをやめなよ。

O, doktorunun tavsiyesiyle sigarayı bıraktı.

彼は医者の勧めでたばこをやめた。

O. sigarayı bırakmam gerektiğini belirtti.

彼女は私に禁煙すべきだと言った。

Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.

父は健康のためにタバコをやめた。

Babam sağlığı uğruna sigarayı bıraktı.

父は健康のためにタバコをやめた。

İki yıl önce sigarayı bıraktı.

彼は2年前に煙草をやめた。

Tom sigarayı bırakmaya karar verdi.

トムは禁煙を決意した。

Babam geçen yıl sigarayı bıraktı.

私の父は去年たばこをやめた。

Doktor ona sigarayı bırakmasını önerdi.

医者は彼が禁煙するように勧めた。

Sağlıksız olduğu için sigarayı bırakmalısın.

- 喫煙は不健康だからやめるべきである。
- 健康に悪いから、タバコはやめた方がいいよ。

Derhal sigarayı bıraksan iyi olur.

すぐにタバコを止めなさい。

Altı ay önce sigarayı bıraktım.

私は六ヶ月前に煙草を止めた。

- Doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- Doktoru ona sigarayı bırakması tavsiyesinde bulundu.

彼の医者は彼にタバコをやめるよう忠告した。

O, sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor

彼はタバコを辞めようと努力している。

Sigarayı bırakmak için hangi yöntemi kullandın?

禁煙するためにどんな方法を使いましたか。

Doktor sigarayı ve içkiyi bırakmasını söyledi.

医者は彼に喫煙と飲酒をやめるよう言った。

Doktor babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

医者は私の父に禁煙するように忠告した。

Doktor, babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

医者は私に父にタバコをやめなさい、と忠告した。

Doktor, babama sigarayı azaltmasını tavsiye etti.

父は医者からタバコの量を減らせといわれた。

O, toplantıda sigarayı bırakmamız gerektiğini önerdi.

彼は会議では禁煙しようと提案した。

Bazı insanlar sigarayı bıraktıklarında kilo alır.

人によって禁煙すると体重が増える場合がある。

Yoko'yu sigarayı bırakması için ikna ettim.

私は洋子を説得してタバコを止めさせた。

Doktor Bay Smith'e sigarayı bırakmasını söyledi.

医者はスミスさんに喫煙を止めるようにと勧めた。

O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.

彼はタバコをやめようとしたが無駄だった。

Sigarayı bırakmak için çok gayret ediyor.

彼はタバコを辞めようと努力している。

O, sigarayı bırakmak için söz verdi.

彼は禁煙を心に誓った。

Sigarayı neden bıraktığım gerçekten umurunda mı?

何故私がタバコを止めたかがあなたにとって本当に重要?

İlk ve son defa sigarayı bıraktım.

私は永久にタバコを吸うのを止めた。

- Sigarayı bıraktı.
- O, sigara içmeyi bıraktı.

- 彼は禁煙した。
- 彼はタバコを吸うのをやめました。

Doktor sigarayı bırakması için onu ikna etti.

医者は彼を説得してタバコをやめさせた。

Ben 3 ay önce sigarayı tamamen bıraktım.

タバコは3ヵ月前にきっぱりやめたんだよ。

- O sigara içmekten vazgeçti.
- O, sigarayı bıraktı.

- 彼女は禁煙した。
- 彼女は喫煙をやめた。
- 彼女はたばこを吸うのをやめた。

Yemin ederim John. Bugün itibarıyla sigarayı bırakıyorum.

ジョン、私は今日から煙草をやめると誓います。

Doktor hastayı sigarayı bırakması için teşvik etti.

医者はその患者に禁煙するよう促した。

Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.

ボブはたびたびタバコを止めようとしている。

Doktor bu hastaya sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

医者はその患者に禁煙するよう促した。

Ne yapsam da sigarayı bir türlü bırakamıyorum.

- 何をやってみたとしても、私はタバコをやめられそうにない。
- 何をやってみたところで、私は禁煙できそうにない。

Sigarayı bıraktım ve yeni bir insan gibi hissediyorum.

喫煙を止めて私は生き返った。

Sigarayı bırakmak kolay değildir, fakat sağlığının uğruna bırakmalısın.

たばこをやめるのはつらいけど、健康のためにやめるべきだ。

Sigarayı neden bıraktığım gerçekten senin için önemli mi?

何故私がタバコを止めたかがあなたにとって本当に重要?

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

その男の禁煙のための3度目の試みは失敗した。

- Sağlığının hatırına sigara içmeyi bıraktı.
- Sağlığı için sigarayı bıraktı.

彼は健康のため煙草をやめた。

Ona sigarayı bırakmasını tavsiye ettim ama o beni dinlemedi.

私は彼に禁煙するように勧めたのですが、彼はどうしても私の言うことをきこうとはしませんでした。

O birkaç kez sigarayı bırakmak için çalıştı, ancak başarısız oldu.

彼は何度かたばこをやめようとしたがだめだった。

- Sigarayı bırakmaya nasıl karar verdin?
- Sigara içmeyi bırakmaya nasıl karar verdin?

どうして煙草を止める決心をしたのですか。

- Tom sigara içmekten vazgeçti.
- Tom sigara içmeyi bıraktı.
- Tom sigarayı bıraktı.

- トムはたばこをやめた。
- トムは煙草をやめた。

Sigarayı bırakma sözü her yıl ilk on Yeni Yıl kararı arasında yer alıyor.

- 連年、禁煙の誓いは、新年の抱負ランキングのトップ10にランクインしている。
- タバコを止めるという誓いは、毎年、新年の抱負ランキングのトップ10に入っている。