Translation of "Avukat" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Avukat" in a sentence and their japanese translations:

Avukat durmaksızın konuştu.

その弁護士はどんどん話を続けた。

Kayınpederim bir avukat.

私の義理の父、弁護士なんだ。

Avukat onu bekliyordu.

弁護士は彼を待っていた。

Avukat Ben'i bekliyordu.

弁護士はベンを待っていた。

Avukat savunmada niçin kaybetti?

どうしてその弁護士はその議論で負けたのだろうか。

Avukat benim vasiyetimi düzenledi.

弁護士が私の遺言書を作成した。

O, bir avukat olmalıydı.

彼は弁護士になるべきだった。

O yetenekli bir avukat.

彼は有能な弁護士だ。

Avukat birçok müşterisi vardır.

弁護士はたくさんの依頼人を持っている。

Tom bir avukat arıyor.

トムは弁護士を探してるんだ。

Ve patent yenilikçisi avukat kızı

特許を保有している科学者と

Avukat, sekreteriyle birlikte dışarı çıktı.

その弁護士は秘書と一緒に出かけた。

Avukat adil bir gelire sahiptir.

その弁護士はかなりの収入がある。

Avukat onun masumiyetinden şüphe etti.

- 弁護士は彼の無実に疑問を持った。
- 弁護士は彼の無罪に疑問を持った。

Onun bir avukat olduğuna inanmıyorum.

彼は弁護士ではないと思います。

Bir avukat olmaya karar verdim.

私は弁護士になろうと決心した。

O bir avukat olarak eğitildi.

彼は法律家になる教育を受けた。

Onun amacı bir avukat olmaktır.

彼の目標は弁護士になることだ。

Onun tutkusu bir avukat olmaktır.

彼の大望は弁護士になることだ。

Avukat olan bir kuzenim var.

私には弁護士のいとこがいる。

Bir avukat arasan iyi olur.

弁護士を呼んだほうがいい。

O, nişanını avukat arkadaşına duyurdu.

彼女は弁護士の友人との婚約を発表をした。

O bir avukat gibi davrandı.

彼は弁護士のふりをした。

Avukat kuzenim şu anda Fransa'da.

私のいとこは、弁護士ですが、現在フランスにいます。

Avukat davaya başvurmaya karar verdi.

弁護士は事件を上告することを決めた。

Tom başarılı bir avukat oldu.

トムは弁護士として成功を収めた。

Ben bir avukat olmaya niyetliyim.

私は法律家を志している。

Bir avukat olarak kariyer yapacağım.

私は弁護士として身を立てるつもりです。

O adam Perry Mason, avukat.

あの男は弁護士のペリー・メースンだ。

Avukat, müvekkilinin masum olduğuna inanıyordu.

弁護士は依頼人が無罪であることを当然とおもった。

Avukat yeni yasayı bize açıkladı.

弁護士は新しい法律を説明した。

Bana bir avukat bulur musunuz?

弁護士をお世話願えませんか。

Ona bir avukat olduğunu söyledi.

彼は弁護士のふりをした。

- Avukat müşterisinin masum olduğunu göstermeye çalışacak.
- Avukat müvekkilinin masum olduğunu kanıtlamaya çalışacak.

弁護士は依頼人の無罪を証明してみせる。

Avukat, Bay Smith adına konuşacağını söyledi.

その弁護士はスミスさんの代理として話すと言った。

Avukat onun suçsuzluğu konusunda ısrar etti.

弁護士は彼の無罪を強く主張した。

O bir avukat olmaya karar verdi.

彼は弁護士になろうと決心した。

Onun oğlu bir avukat olmak istiyor.

彼の息子は弁護士になりたがっている。

O, bir avukat olmak için niteliklidir.

彼には弁護士の資格がある。

Ben onun bir avukat olmadığına inanıyorum.

彼は弁護士ではないと思います。

Babası avukat olan bir kız tanıyorum.

- 私はお父さんが弁護士である女の子を知っています。
- 父親が弁護士の女の子と知り合いだよ。

Avukat beni cuma günü görebilir mi?

弁護士さんに金曜日に会えますか。

Babam beni bir avukat yapmak istiyor.

父は私を弁護士にしたがっている。

Onun avukat olmuş üç oğlu var.

彼には弁護士になった息子が3人いた。

O bir avukat olarak iyi değil.

彼は弁護士としては無能だ。

Onun bir avukat olup olmadığından şüpheliyim.

彼を弁護士でないと思う。

Avukat yeni bir kanıt gündeme getirdi.

弁護士は、新しい証拠を提出した。

Avukat müvekkilinin masumiyeti konusunda ısrar etti

弁護士は依頼人の無罪を主張した。

- Jim bir avukat değil fakat bir doktordur.
- Jim, bir avukat değil, ama bir doktordur.

- ジムは弁護士でなく医者だ。
- ジムは弁護士ではなく、医者です。

Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.

弁護士は依頼人に法的手段を取るように勧めた。

Onun bir avukat olarak başarılı olacağını düşünüyorum.

彼女は弁護士として成功するだろうと思う。

Fransız bir avukat tarafından bana iş verildi.

私はフランス人の弁護士に雇われています。

Hukuk öğrenimi yapan her öğrenci avukat olamaz.

法学を学んでいる学生が皆法律家になれるというわけではない。

O bir politikacı değil, fakat bir avukat.

彼は政治家でなく弁護士です。

Bir avukat olma düşüncesiyle gece gündüz çalıştı.

彼は弁護士になるために日夜勉強に励んだ。

Jim bir avukat değil fakat bir doktordur.

ジムは弁護士でなく医者だ。

Jim, bir avukat değil. O bir doktor.

- ジムは弁護士でなく医者だ。
- ジムは弁護士ではなく、医者です。

Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu.

弁護士は依頼人のために説得力のある発言をした。

Er ya da geç iyi bir avukat olacak.

彼は遅かれ早かれ、よい弁護士になるでしょう。

Bu çocuk gelecekte bir avukat olmaya can atıyor.

この子の将来の夢は弁護士です。

Avukat yargıca suçlananların yaşlarını göz önünde tutmasını rica etti.

- 弁護人は裁判官に被告人たちの年齢を考慮するように求めた。
- 弁護士は裁判官に被告人達の年齢を考慮するように求めた。

İyi bir avukat müşterisini savunmak için yeri göğü titretecektir.

良い弁護士は弁護依頼人を守るために、あらゆる手をつくすだろう。

Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi.

もっと経験のある弁護士なら、その件は違ったやり方で処理しただろう。

Senin çok iyi bir avukat olacağına dair içimde bir his var.

君は非常に優秀な弁護士になれる気がする。

O bir avukat olduktan kısa süre sonra, o bile eski arkadaşlarıyla muhatap olmadı.

彼女は弁護士になった途端に古い友達を見向きもしようとしなかった。