Translation of "Yetenekli" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Yetenekli" in a sentence and their japanese translations:

Ben yetenekli miyim?

私には才能があるのだろうか。

Aşırı yetenekli insanlar, sıralama

最高に有能な人材 その配置

Takım yetenekli ve koordineydi.

チームはスキルに長け 連携が取れていました

Nancy yetenekli bir hemşiredir.

ナンシーは有能な看護婦です。

O yetenekli bir bankacı.

彼は有能な銀行家である。

O yetenekli bir mühendistir.

- 彼は有能な技師です。
- 彼は腕利きのエンジニアさ。

O yetenekli bir şarkıcı.

彼女は歌を歌うのが上手です。

O yetenekli bir avukat.

彼は有能な弁護士だ。

O, yetenekli bir avukattır.

彼は有能な弁護士だ。

Kimin en yetenekli olduğunu düşünüyorsun?

誰が一番有能だと思いますか。

O, yetenekli genç bir yönetmen.

彼は才能のある若い監督だ。

Sanırım o yetenekli bir insan.

彼はやり手だと思う。

Tom yetenekli bir kriket oyuncusudur.

- トムは有能なクリケット選手だ。
- トムは優秀なクリケット選手だ。

Tom çok yetenekli bir sanatçı.

トムはとても才能のあるアーティストなんだ。

Tom senin kadar yetenekli değil.

トムはあなたほど才能はないよ。

Yetenekli bir sporcu cesur olmalı.

有能なスポーツマンは勇敢であるべきだ。

Tom çok yetenekli bir müzisyendir.

トムは才能の高い楽士です。

Tom yetenekli bir hokey oyuncusudur.

トムは才能のあるホッケープレーヤーです。

Mary çok yetenekli bir kadındır.

メアリーは才能あふれる女性だ。

O hiç kuşkusuz yetenekli bir lider.

彼は明らかに有能な指導者だ。

Erkek kardeşi çok yetenekli bir doktor.

- 彼の兄はとても有能な医者だ。
- 彼の兄はとても優秀な医者だ。

Onun karısı oldukça yetenekli bir kadındır.

彼の奥さんはなかなかの才女だ。

Yetenekli bir tamirci makul ücretler kazanır.

熟練した機械工はかなりの賃金を稼ぐ。

Bay Thomas gerçekten çok yetenekli bir öğretmen.

トーマス先生はとても有名な先生です。

- O, bir doğuştan sanatçı.
- Yetenekli bir sanatçıdır.

彼女は才能豊かな画家さ。

O benim arkadaşlarımdan yetenekli olan tek kişidir.

私の友人の中で才能があるのは彼だけだ。

Bu aktör hem yakışıklı hem de yetenekli.

あの俳優はハンサムだし、演技もうまい。

Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.

有能な探偵がその悲劇の原因を調査する任務に当てられた。

İstediğiniz kadar yetenekli olabilirsiniz ama ben sihirbaz değilim.

たくさんスキルがあっても 俺は手品師じゃない

Lembeh, en yetenekli tuzak avcısına ev sahipliği yapıyor.

‎究極の ‎待ち伏せ型ハンターがいる

Yetenekli ve gayretli bir kurmay subayı olduğunu kanıtladı.

彼は、才能があり勤勉な参謀将校であることを証明しました。

Biz onun yetenekli bir adam olduğunu kabul ediyoruz.

我々は彼がやり手だと言う事を認める。

Aktörün çok yetenekli olduğu konusunda seninle aynı fikirdeyim.

その俳優がとても才能があることについては、あなたと同じ意見です。

O ünlü bir şair ve yetenekli bir diplomattı.

彼は高名な詩人であるとともに有能な外交官でもあった。

İki ya da üç tane oldukça yetenekli asistanı vardı.

彼には2、3のかなり優秀なアシスタントがいた。

Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok.

彼が才能のある芸術家であるということには疑いの余地がない。

Raporları, Ney'i aktif, cesur ve yetenekli bir taktikçi olarak tanımladı.

彼の報告では、ネイは活発で勇敢で熟練した戦術家であると説明されていました。

Yetenekli maliye bakanının yaratıcılığı batmış ulusunun kurtulması için yardımcı oldu.

有能な大蔵大臣の創意になる処置は、行き詰まった国の財政から赤字をなくすのに役立った。

Orada çok yetenekli ve özverili bilim insanlarından oluşan bir ekip buldum

そこには 非常に有能で献身的な 科学者達から成るチームがいて

Kişisel ofisi veya kabine, çoğunlukla asker hareketlerini yöneten yetenekli sivil katipler,

転写受注、提出された報告書、および上の照合インテリジェンス

Sert, yetenekli bir çavuş oldu ve Devrim Savaşları'nın oluşumunda yeni bir

。 彼はタフで有能な軍曹になり、革命戦争に向け て新しい 軍曹に加わりまし

Berthier, kıskançlıkları ve kinleri ile de ünlüydü: Ney'in yetenekli genelkurmay başkanı Jomini'ye

ベルティエはまた、彼の嫉妬と恨みで悪名高い 。ネイの才能ある参謀長であるジョミニ

O yetenekli bir adam ama diğer taraftan o bizim hakkımızda çok soru soruyor.

彼は有能な人だが、他方では、私たちに要求が多すぎる。