Translation of "Alışık" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Alışık" in a sentence and their japanese translations:

Yalnız yatmaya alışık değildi.

その子は1人で寝ることに慣れていなかった。

Tom erken kalkmaya alışık.

トムは早起きには慣れている。

Alışık olduğu bir eylem bu.

‎慣れた様子だ

Böyle bir davranışa alışık değilim.

私はこのような扱いには慣れていない。

Annem zor işe alışık değildir.

私の母は重労働には慣れていない。

Ben herkesin önünde konuşmaya alışık değilim.

人前で話すことに慣れていないの。

Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.

トムは裸足で歩くのに慣れていない。

Bir yabancı tarafından konuşulmaya alışık değiliz.

私達は外国人に話しかけられることに慣れていない。

John gece yarısına kadar yatmamaya alışık.

ジョンは夜中まで起きている習慣である。

Herkesin önünde konuşmalar yapmaya alışık değilim.

私は人前で演説することに慣れていない。

Henüz bir iş mektubu yazmaya alışık değilim.

私はまだビジネスレターを書く事に慣れていない。

O,tüm gece boyunca ayakta kalmaya alışık.

彼女は徹夜するのに慣れている。

- Bana gülünmesine alışkın değilim.
- Komik duruma düşmeye alışık değilim.

- 人から笑われるのに慣れていない。
- 笑いものにされるのは好きじゃない。

Bir nevi düşüyor gibiydi, tam bir usta, ortamına tamamen alışık.

ほとんど自由落下だ 環境に慣れきって 支配していたよ

Bu yarasalar hızlı ve uzun mesafe uçmaya alışık... ...havada cambazlığa değil.

‎コウモリが得意なのは ‎高速での長距離飛行だ ‎曲芸飛行じゃない