Translation of "çalışmaktan" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "çalışmaktan" in a sentence and their japanese translations:

Çalışmaktan yoruldum.

私は勉強に疲れた。

Beni çalışmaktan alıkoyma.

- 勉強から僕の気をそらさないでくれ。
- 勉強の邪魔をしないでください。

Çalışmaktan nefret ederim.

仕事は嫌いだ。

Çalışmaktan nefret ediyorum.

- 私は勉強が嫌いだ。
- 勉強が嫌いです。

Saatlerce çalışmaktan yoruldum.

私は何時間も働いて疲れた。

- Ders çalışmaktan keyif alıyor musun?
- Ders çalışmaktan hoşlanır mısın?

あなたは、勉強が好きですか。

Çalışmaktan başka alternatifimiz yok.

- 働くより仕方ない。
- 働くしかない。

Katip aşırı çalışmaktan öldü.

その事務員は過労がもとで死んだ。

O, çok çalışmaktan yıpranmıştı.

彼女は過労でくたくたになっていた。

O fazla çalışmaktan hastalandı.

彼は過労が原因で病気になった。

Bütün gün çalışmaktan yoruldum.

私は1日中仕事をして疲れきっている。

Ders çalışmaktan nefret ediyorum.

私は勉強が嫌いだ。

Ben burada çalışmaktan bıktım.

私はここで働くのもううんざりだ。

Tom burada çalışmaktan hoşlanıyordu.

トムはここで働くのがすきでした。

O, fazla çalışmaktan öldü.

- 彼は働きすぎで死んだ。
- 彼は過労のせいで死んだ。

Tom burada çalışmaktan hoşlanmaz.

トムはここで働くことが好きでは無い。

Tom yalnız çalışmaktan hoşlanmaz.

トムは一人でやるのが嫌いだ。

Sizinle çalışmaktan gurur duyuyorum.

- 私は皆さんと仕事を共にすることを誇りに思います。
- 私はみなさんとともに仕事をすることを誇りに思います。

Onun çalışmaktan nefret ettiğini söylüyorlar.

噂では勉強が嫌いだそうだ。

Çocuklar çalışmaktan çok oynamayı severler.

子供達は勉強することよりも遊ぶことの方が好きである。

Tom'u bulmaya çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

我々は、トムを探す出すことを決してやめたりはしません。

Dokuz-beş işinde çalışmaktan bıktım.

- 私は普通の仕事に飽きた。
- 9時5時勤務の仕事にうんざりしている。

Baş ağrın aşırı çalışmaktan kaynaklanıyor.

あなたの頭痛は過労のせいだ。

çalışmaktan gelen bir kahramanlıksa o zaman bunu yapamayan,

勤勉さや合法的な労働から来る 英雄主義ならば

Tom'un babası beş yıl önce fazla çalışmaktan öldü.

トムの父親は5年前に過労死した。

Herhangi bir ilerleme yapmadığım için ders çalışmaktan zevk almıyorum.

勉強、進歩がないから楽しくないんだよな。

O çok cana yakın birisi bu yüzden onunla çalışmaktan keyif alıyorum.

彼はとても親切なので、いっしょに仕事をするのは楽しい。

Birkaç yıl öncesine kadar, ben bütün gün ve gece çalışmaktan başka hiçbir şey düşünmedim.

数年前までは四六時中仕事のことばかり考えていました。

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.

人生を通じて、私は世界中を旅して回り、多種多様な国々で働くという、素晴らしい喜びを得てきました。