Translation of "çıkmış" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "çıkmış" in a sentence and their japanese translations:

- O, aklımdan çıkmış olmalı.
- Aklımdan çıkmış olmalı.

きっともう忘れたと言うことだわ。

Sudan çıkmış balık.

陸に上がった河童。

Zifiri karanlıkta ava çıkmış.

‎暗闇に潜む

- Boyası çıkmış.
- Boya kalkmış.

ペンキが剥げてるよ。

Onun adı aklımdan çıkmış.

彼の名前を忘れてしまった。

O, aklımdan çıkmış olmalı.

きっともう忘れたと言うことだわ。

Yuvasından çıkmış, ormanın kenarında dolaşıyordu.

‎彼女は巣穴を出て ‎森のはずれを移動していた

Onun ismi tamamen aklımdan çıkmış.

わたしはかれの名前をすっかり忘れてしまった。

O, ebeveynlerine karşı çıkmış olamaz.

彼が両親に逆らったはずがない。

O, zaten yola çıkmış olabilir.

彼はもう出発したかもしれない。

- Bu yeni model satışa çıkmış mı?
- Bu yeni model piyasaya çıkmış mı?

- この新しい型は市場で手に入りますか。
- この新しいモデルは市場で入手可能ですか。

Tabiri caizse, sudan çıkmış balık gibisin.

君はいわば陸に上がった魚のようなものだ。

Kitabı getirmeyi unuttum. Aklımdan çıkmış işte.

うっかりして本を持ってくるのを忘れた。

O, adeta, sudan çıkmış balık gibi.

- 彼は、言わば、陸に上がった魚のようなものだ。
- 彼は、言わば、水の外にいる魚のようなものだ。

Bir erkek puma. O da ava çıkmış.

‎オスのピューマもいたのだ

Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.

‎メスが率いる ‎10頭以上のライオンの群れだ

Onu görmeye gittiğim her seferde, o çoktan çıkmış oluyor.

私が彼女に会いにいくときは、いつでも外出していた。

Biraz daha erken çıkmış olsaydın, yoğun trafikten kurtulmuş olurdun.

もう少し早く出かけていたら、交通渋滞を避けられただろう。

2020 yılına kadar, bu şehrin nüfusu iki katına çıkmış olacak.

2020年までには、この市の人口は倍増しているだろう。

- Yeni pişmiş ekmeğin kokusunu severim.
- Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusunu seviyorum.

焼きたてのパンの匂いが好きです。

- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olmasına rağmen hava soğuktu.

陽は出ていたけれど、寒かった。

Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.

その逃亡犯はここから50マイル離れた小さな町に現れたが、それからまた姿を消してしまった。