Translation of "Karanlıkta" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Karanlıkta" in a sentence and their japanese translations:

Karanlıkta ışıyorlar.

‎闇で光るのだ

Karanlıkta uyumak tehlikelidir.

‎暗闇で眠るのは危険だ

Baykuş karanlıkta görebilir.

- ふくろうは暗闇で目が見える。
- ふくろうは暗闇が見える。

Karanlıkta yolunu hissetti.

彼は暗闇の中を手探りで進んだ。

O, karanlıkta kayboldu.

- 彼女は暗闇の中に姿を消した。
- 彼女は暗闇の中に消えていった。

Baykuşlar karanlıkta görebilirler.

- ふくろうは暗闇で目が見える。
- ふくろうは暗闇が見える。

Karanlıkta kaybolmaktan korkuyordum.

暗闇で迷子になるんじゃないかと思った。

Karanlıkta yürümekten korkuyorum.

私は怖くて暗闇を歩けない。

Karanlıkta sandalyeyi arıyorum.

私は暗がりでいすを探している。

Köpekler karanlıkta görebilirler.

犬は暗い所でも目が見える。

O, karanlıkta yalnızdı.

彼は暗い中、一人でいた。

Kediler karanlıkta görebilirler.

- 猫は暗闇の中でもものを見ることができる。
- 猫は暗闇でも見える。
- 猫は暗がりでも目が見える。
- 猫は暗いところでも目が見える。
- ネコは暗がりでも物が見える。
- 猫は夜目が利く。

Işık karanlıkta parlar.

光は闇の中に輝いている。

Zifiri karanlıkta ava çıkmış.

‎暗闇に潜む

Maymunumuz zifiri karanlıkta kayboldu.

‎暗闇に取り残された

Biz bu karanlıkta göremeyiz.

‎人間には何も見えない

Karanlıkta doğru yola çıktık.

我々は暗闇の中で正しい道に行き当たった。

Karanlıkta yolumuzu dikkatle hissetmeliyiz.

我々は暗闇の中では注意深く手探りで進まなければならない。

Karanlıkta bir şey kıpırdıyordu.

暗闇の中で何かがもぞもぞと動いていた。

Karanlıkta biri adımı seslendi.

暗闇で誰かが私の名前を呼んだ。

Oğlan karanlıkta yatmaktan korkar.

その少年は暗い中では恐くて寝ることができない。

Bir kedi karanlıkta görebilir.

猫は闇で物が見える。

Bütün kediler karanlıkta gridir.

夜中の猫はどれも灰色。

Karanlıkta bir şekil belirdi.

暗闇の中に人影が見えた。

Karanlıkta bir şey arıyordu.

彼は暗いところで何か捜し物をしていた。

Karanlıkta yalnız olmaktan korktum.

私は、暗闇の中に一人でいるのがこわかった。

Kediler karanlıkta da görebilirler.

猫は暗闇でも見える。

Bir köpek karanlıkta görebilir.

犬は暗い所でも目が見える。

Karanlıkta gizlenen şeyleri ortaya çıkarır.

‎闇の中の世界を映し出す

Karanlıkta uzun mesafeli çağrı yapıyorlar.

‎暗闇の中の長距離通話だ

Karanlıkta loş bir ışık gördük.

暗闇の中にほのかな光が見えた。

Onlar karanlıkta el yordamıyla ilerliyorlar.

彼らは手探りで暗闇を歩いて行った。

Kedilerin karanlıkta görebildiğini fark ettim.

猫は暗闇で目が見えると気がついた。

Neden kedilerin gözleri karanlıkta parlar?

猫の目はなぜ暗闇で輝くのですか。

Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.

私は暗闇の中で手探りで電気のスイッチを探した。

Kedilerin karanlıkta görme yetileri vardır.

- 猫は暗闇でも目が見える能力を持っている。
- 猫は暗闇でも見える。
- 猫は夜目が利く。

O, karanlıkta bir mum yaktı.

彼は暗がりでろうそくに火をつけた。

Karanlıkta beyaz bir şey gördük.

私たちは暗闇の中に何か白いものを見ました。

Çocuklar karanlıkta dışarı çıkmayı sevmezler.

子供は暗がりには出て行きたがらないものだ。

Çocuk karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkuyordu.

子供は暗闇に一人残されるのを恐れていた。

Kediler karanlıkta görme kapasitesine sahiptirler.

猫は暗闇でも目が見える能力を持っている。

Karanlıkta bir kırmızı ışık parlıyordu.

暗闇で赤いライトが光っていた。

Karanlıkta yaptıkları şeyler hiç filme alınmamıştı.

‎撮影されたことのない ‎彼らの夜の姿

Timsahların karanlıkta iyi gören gözleri vardır.

‎ワニは夜でも ‎よく見える上に‎―

Ve tüm bu referandum karanlıkta gerçekleşti

この国民投票は 暗闇の中で行われました

Yumurtalar arka tarafta, karanlıkta. Görülmeleri imkânsız.

‎卵は見えないけれど ‎後ろの暗がりにある

Küçük çocuklar karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkuyorlar.

小さな子供は暗闇に一人にされるのを怖がる。

Küçük bir nesne karanlıkta hareket etti.

暗闇の中で小さな物が動いた。

Işık söndü ve biz karanlıkta kaldık.

- 明かりが消えて、私たちは闇の中に取り残された。
- 明かりが消え、私達は暗闇に残された。

Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını aradı.

彼女は暗がりで明かりのスイッチを手探りで捜した。

Karanlıkta kapı kolunu el yordamıyla aradı.

彼は暗闇の中でドアの取っ手を手探りでさがした。

Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.

彼は暗闇で電灯のスイッチを手探りで探した。

Tom Mary'yi beklerken karanlıkta yalnız oturuyordu.

トムは暗闇の中一人座ってメアリーを待っていた。

Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.

早くランプを消してくれ、闇に姿を沈めたい!

Karanlıkta iki kez adımın söylendiğini duydum.

私の名前が暗闇の中で二度呼ばれるのが聞こえた。

Çitaların karanlıkta avlanabileceğine çok az kişi inanırdı.

‎夜は狩りをしないというのが ‎通説だった

Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.

‎姿は見えないが ‎闇に潜む動物の声だ

Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.

‎匂いもまた ‎暗闇での道しるべになる

Karanlıkta keşfe çıkarak... ...yeni davranışlar da ortaya çıkarıyoruz.

‎夜の観察によって ‎新たな行動も明らかになった

Karanlıkta yol alırken üstüne yapışan remora kortejini saymazsak.

‎だが まとわりつく ‎コバンザメは常に一緒だ

Bunu birkaç saat açık bırakıp alaca karanlıkta kontrol edeceğiz.

数時間おいて 夜明け前に見にこよう

Bunu birkaç saatliğine bırakacağız ve alaca karanlıkta kontrol edeceğiz.

数時間おいて 夜明け前に見にこよう

Fakat bu engin, tekdüze kumullarda karanlıkta yol bulmak zor.

‎真っ暗な砂丘で ‎メスを探すのは大変だ

Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.

‎母親は安全を優先して ‎子供たちのそばに戻った

Oselolar karanlıkta daha da iyi görür. Eve dönme vakti.

‎オセロットのほうが ‎夜目は利く ‎帰る時間だ

Gözlerini pek kullanmaz. Onun yerine karanlıkta yolunu koklayarak bulur.

‎ほぼ視覚は使わずに ‎嗅覚を使って夜の海を泳ぐ

İyi de eder. Karanlıkta nelerin gezindiği hiç belli olmaz.

‎闇の中に どんな敵が ‎潜んでいるか分からない

Ay'sız bir gecede termal görüntüleme yapan bir kamera karanlıkta görebilir.

‎月明かりのない夜は ‎赤外線カメラが闇の中を映す

Filler karanlıkta bizden iyi görür ama aslanın yanına bile yaklaşamazlar.

‎ゾウは人間より夜目が利くが ‎ライオンには遠く及ばない

Bu ayı, karanlıkta iki kat daha iyi balık tutabildiğini öğrenmiş.

‎このクマは夜のほうが ‎倍も魚を捕れると知っている

Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.

‎暑いジャングルなら ‎夜でも動き回れる

Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.

‎チスイコウモリたちは ‎夜に最も活動的になる ‎闇の中で血を求める

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

‎熱を感知する ‎赤外線カメラが‎― ‎その頭上に ‎別のハンターをとらえた

Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.

‎夜でも見える大きな目 ‎暗闇でも すばしっこい