Translation of "çıkan" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "çıkan" in a sentence and their japanese translations:

Artık, son çıkan kameralarla...

‎最先端のカメラが‎―

Aslında eseri, sadece ''Şömineden çıkan

仮に「暖炉から汽車が出てきて 暖炉の上に燭台がある」と

Dışarı çıkan adam kaşlarını çatıyordu.

出てきた男は眉をひそめていた。

çıkan zerrelerle kontağımızı önlemeye çalışıyoruz.

くしゃみ、せき、唾液からの飛沫です

Karşı çıkan herkes kötü olarak görülürdü.

これに反対する者は悪人と見なされました

Dağın yan tarafından çıkan dumanı görürsünüz.

山から煙柱が立ってるのが 見える

Sizce hangisi umduğumuz medeniyete çıkan kestirme?

だがどちらかが 文明への近道かもしれない

Doğruca şehir merkezine çıkan ana yol.

‎繁華街へと続く大通りだ

Büyük arabalarla trafiğe çıkan insanlara karşıyım.

私は人が大きな車を乗り回すのに反対だ。

Bu bıçağa sahip çıkan var mı?

このナイフの持ち主はいませんか。

Çileden çıkan işçi derhal istifa etti.

かんかんに怒った社員は、即刻会社を辞めた。

Bundan çıkan süt benzeri şeyi görüyor musunuz?

乳白色の樹液が出てるだろ

Yeni plana karşı çıkan başkaları var mı?

誰か新計画に反対していますか。

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.

海外へ出かける日本人が年々増えている。

Ya da sürünerek karaya çıkan bir balık hayal ederiz.

陸地に上がろうとする魚 かもしれませんが

Anneleri çalışmak için dışarı çıkan bir sürü çocuk var.

母親が働きに出ている子供達がたくさんいます。

Bir de ortaya çıkan paramiliter polisler hakkında konuşmamız çılgınca.

Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.

賄賂は、権力機構の成立に付随して出現する。

Çoğu insan ortaya çıkan yeni fikirlere bakar ve onları yargılar.

多くの人は新しいアイデアが 出てきた時に評価をします

Kate genellikle TV ekranında çıkan yeni bir şarkıcı için çıldırıyor.

ケイトはよくテレビに出演する新人歌手に夢中になっています。

Bu sadece ortaya çıkan değerlerle yaklaşma yaklaşımı çok mu fazla olur?

視聴者からの評価に頼るアプローチが過ぎると リスクもありませんか?

Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.

‎闇に姿を隠しても‎― ‎足音は氷を伝って ‎響いてしまう

Donuk geceden sağ çıkan tüm hayvanlar için müjdeli bir değişimdir bu.

‎こごえる夜を乗り越えた ‎動物には喜びの時だ

Şehirden çıkan tek köprü çok erken yıkıldığında 30.000 adam esir düştü.

街から出る唯一の橋が早く吹き飛ばされたとき、3万人の男性が囚人になりました。

Her şeyi düşürdüm ve bunun için Boston'dan çıkan ilk uçağı yakaladım.

彼女は人生に対して否定的な態度をとっている。

Nikolas, Avusturya egemenliğine karşı çıkan bir Macar isyanını bastırmak için asker gönderdi

ニコライはオーストリアに軍を送り、 ハンガリー独立運動の鎮圧に協力する

Geçenlerde bir arkadaşımın evinin yanında durduğumda, ön kapıdan çıkan arkadaşım değil fakat kocasıydı.

先日友達のところに立ち寄ったとき、玄関からは友達でなく、その旦那が顔を出した。

Şaşırtıcı ama gece ortaya çıkan bu görüntülere sıkça rastlanır. Tüm deniz hayvanlarının üçte biri biyolüminans yaratır.

‎このような光は ‎夜の海では珍しくない ‎海洋生物の4分の3が ‎発光する性質を持つ

- Dün çıkan yangında iki yüz ev yanıp kül oldu.
- Dünkü yangında iki yüz ev küle döndü.

- 昨日の火事で二百戸が全焼した。
- きのうの火事で200戸が全焼した。