Translation of "Yan" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Yan" in a sentence and their japanese translations:

Yan tarafımda yatarım.

横向きに寝る。

Yan komşu gürültülü.

隣の部屋がうるさいのです。

Kızlar yan yana oturuyorlardı.

- 少女たちは並んで座っていました。
- 女の子たちは並んで座っていました。

Masaları yan yana koy.

- テーブルを縦一列に並べなさい。
- テーブルを一列に並べなさい。

Erkeklerle yan yana çalıştı.

彼女は男たちに伍して働いた。

Tesadüfen yan yana yürüdüler.

彼らはたまたま並んで歩いた。

Üçü yan yana yürüyorlardı.

彼らは3人横に並んで歩いていた。

Onlar yan yana yürüyordu.

彼らは2人肩をならべて歩いていた。

Onlar yan yana oturdular.

彼らは並んで座った。

Battı balık yan gider.

- 一度始めたことは、最後までやり通せ。
- 賽は投げられた。

Onlar yan yana yürüdüler.

彼らは並んで歩いた。

Üçümüz yan yana yürüdük.

私達は三人並んで歩いた。

Biz yan yana yürüdük.

私達は並んで歩いた。

- Yaşlı çift yan yana oturdu.
- Yaşlı çift yan yana oturuyordu.

その老夫婦は並んですわった。

yan yana çalışma imkânı ediniyorlar,

若い専門家と肩を並べて 仕事をする機会があり

Evin yan tarafı sarmaşıkla kaplıydı.

家の横はつたで覆われていた。

Yan tarafımda bir ağrı var.

わき腹が痛い。

İki ev yan yana durur.

- その二軒の家は並んでたっている。
- その2軒の家は並んで建っている。

İki ev yan yana duruyor.

2軒の家が並んでたっている。

Michael yan kapıdan çıkarken görüldü.

マイケルは横の出口から出ていくところを見られた。

Yan odadaki sesi duymadın mı?

隣の部屋の声が聞こえませんでしたか。

Bütün askerler yan yana durdu.

兵士が全員並んで立っていた。

Bu işlevin yan etkileri yoktur.

関数が副作用を持たない。

Tom'un yan odada güldüğünü duydum.

トムが隣の部屋で笑っているのが聞こえた。

Bu ilacın yan etkileri nelerdir?

この薬の副作用は何ですか?

Yan yana koyduğumuzda parlak sarı rengin

横に並べてみると

Dağın yan tarafından çıkan dumanı görürsünüz.

山から煙柱が立ってるのが 見える

Yan yana olmaktan pek hazzettikleri söylenemez.

‎一緒にいて ‎居心地がいいわけではない

Yan yatan bir araç geçişi engelledi.

横倒しになった自動車が通行の妨げになった。

Yan odada onun sesini duyduğuma şaşırdım.

隣の部屋に彼女の声を聞いて驚いた。

O, yan tarafında bir ağrı hissetti.

彼女はわき腹に痛みを感じた。

Onlar cadde boyunca yan yana yürüdü.

彼らはとおりを並んで歩いていた。

Onun yan tarafında bir ağrısı var.

彼は脇腹が痛いのです。

Yan yana iki oda almanı istiyorum.

二組隣同士の部屋でとってください。

Yan odada dolaşan birini duyuyor musun?

隣の部屋で誰かが動き回っているのが聞こえますか。

Yan tarafımda ani bir ağrı hissettim.

- 私は急にわきばらに痛みを感じた。
- 突然脇腹に痛みが走った。

Yan tarafımda hafif bir ağrı var.

脇腹が少し痛い。

Bu ilacın zararlı yan etkileri yok.

この薬には有害な副作用がありません。

Tom, ilacın yan etkilerini öğrendiğinde endişelendi.

トムは薬の副作用の説明を聞いて不安になった。

Bu ilacın hiçbir yan etkisi yoktur.

この薬に副作用はありません。

Burada, yan yana duran iki evrene bakıyoruz.

ここで2種類の宇宙を並べて見てみましょう

Onlar yol boyunca üçü yan yana yürüdü.

彼らは3人横に並んで道を歩いた。

- İki bina bitişik.
- İki bina yan yana.

二つの建物は隣りあっている。

Yan odada devam eden bir toplantı var.

隣の部屋では会議中です。

Tom ve Mary, John'la birlikte yan odadalar.

トムとメアリーなら、ジョンと一緒に隣の部屋にいるよ。

Farklı insanların yan projesi gibi olduğunda hata yapıyoruz.

私たち全員が 協力して 取り組むべき課題なのです

Yan sokaktaki küçük ve rahat bir evde yaşıyoruz.

我々は横町の住み心地のよい小さな家に住んでいる。

Yan odada yanan bir şeyin kokusunu almıyor musun?

何かが隣の部屋で燃えている匂いがしませんか。

Git ve yan odadan bir sandalye getir, lütfen.

- 隣の部屋から椅子を持って来て下さい。
- 隣の部屋からいすを1つ取ってきてください。

- Almanya, Hollanda ile bitişik.
- Almanya, Hollanda'yla yan yana.

ドイツはオランダと接している。

Yan etkisi olmadan aylarca süren ani bir rahatlama sağlıyordu.

すぐに心の安定が戻り 効果は数ヶ月持続します

Bu seçimler aslında bizi iki tehlikeli yan etkiyle bıraktı.

こうした選択をした結果 2つの危険な副作用が出ています

Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.

審判はコートのかたわらにある高い椅子に座る。

Gelişmiş tıbbi teknoloji, uzay programının yan ürünlerinden biri oldu.

改良された医療技術は、宇宙開発計画の副産物として派生したものの一つである。

Yan gelip yatarsan ve dinlenirsen çok daha iyi hissedersin.

ゆったり座って休みなさい。そうすればずっと気分が良くなるでしょう。

Yan odadaki kişinin Tom ya da Mary olduğunu biliyorum.

となりの部屋にいるのはトムかメアリーだと知っている。

Vay canına, burası dağın yan tarafında bulunan devasa bir mağara.

デカいほら穴だ 山腹に続いてる

Bugün ise bomba korumalı bir kamyonette bombayla yan yana duruyorsunuz.

現在では爆発物処理車に 2人は隣同士で座ります

Perde duvar, düzenli aralıklarla inşa edilmiş yan kuleler tarafından güçlendirilmelidir.

カーテンウォールは等間隔に建てられた 側防塔によって守られる

- O, kocasından boşandı.
- Ol öz yan yoldaşy bilen nikasyny bozdy.

彼女は夫と離婚した。

Kapıyı açtım ve yan yana duran iki erkek çocuk gördüm.

- ドアを開けると2人の少年が並んで立っているのが見えた。
- ドアを開けると、男の子が2人並んで立っていた。

Mary John'la çalışmış olan otobüs şoförünün yan dairesinde mi oturuyor?

メアリーはジョンが一緒に働いたバスの運転手の隣に住んでいるのですか。

Yan taraftaki insanlar dün gece çok gürültü yaptığımız için bizden rahatsız olmuştu.

隣の家の人々は我々が昨夜大騒ぎをしたので閉口した。

- Oturma odası yemek odasına bitişiktir.
- Oturma odası, yemek odasına bitişiktir.
- Oturma odasıyla yemek odası yan yanadır.

居間は食堂に続いている。