Translation of "Inanmıyor" in Italian

0.005 sec.

Examples of using "Inanmıyor" in a sentence and their italian translations:

Kimse ona inanmıyor.

Nessuno le crede.

Bize inanmıyor musun?

- Non ci crede?
- Non ci credi?
- Non ci credete?

Ona inanmıyor musun?

- Non gli credi?
- Non gli crede?
- Non gli credete?

Kimse bana inanmıyor.

Nessuno crede in me.

Onlar bana inanmıyor.

- Non mi credono.
- Loro non mi credono.

Tom'a inanmıyor musun?

- Non credi a Tom?
- Tu non credi a Tom?
- Non crede a Tom?
- Lei non crede a Tom?
- Non credete a Tom?
- Voi non credete a Tom?

Onlara inanmıyor musun?

- Non credi a loro?
- Non crede a loro?
- Non credete a loro?

Ona inanmıyor musunuz?

- Non le credi?
- Non le crede?
- Non le credete?

Tom evrime inanmıyor.

Tom non crede nell'evoluzione.

Tom Allah'a inanmıyor.

Tom non crede in Dio.

Tom buna inanmıyor.

Tom non ci crede.

Bana inanmıyor musunuz?

Non mi credi?

Tom hayaletlere inanmıyor.

Tom non crede nei fantasmi.

- Neden bize hiç kimse inanmıyor?
- Niye bize kimse inanmıyor?

- Perché nessuno ci crede?
- Perché non ci crede nessuno?

Hiç kimse ona inanmıyor.

- Nessuno gli crede.
- Non gli crede nessuno.

Hiç kimse sana inanmıyor.

- Nessuno ti crederà.
- Nessuno vi crederà.
- Nessuno le crederà.

Artık kimse ona inanmıyor.

Nessuno ci crede più.

Hâlâ buna inanmıyor musun?

- Continui a non crederci?
- Tu continui a non crederci?
- Continua a non crederci?
- Lei continua a non crederci?
- Continuate a non crederci?
- Voi continuate a non crederci?

Hiç kimse bana inanmıyor.

Nessuno mi crede mai.

Tom onun olacağına inanmıyor.

- Tom non crede che succederà.
- Tom non crede che capiterà.

Tom Mary'nin kazanacağına inanmıyor.

Tom non crede che Mary vincerà.

Neden insanlar bize inanmıyor?

- Perché le persone non ci credono?
- Perché la gente non ci crede?

Birçok insan artık kimseye inanmıyor.

Molte persone iniziano a non credere più a nessuno

Tom ölümden sonraki hayata inanmıyor.

Tom non crede nella vita dopo la morte.

Tom Mary'nin mutlu olduğuna inanmıyor.

Tom non crede che Mary sia felice.

Bugünlerde hiç kimse hortlaklara inanmıyor.

Al giorno d'oggi nessuno crede ai fantasmi.

O, babasının geri geldiğine inanmıyor.

Lui non crede che suo padre stia tornando.

Tom hayaletlerin var olduğuna inanmıyor.

Tom non crede che i fantasmi esistano.

Senin suçlu olduğuna kimse inanmıyor.

- Nessuno crede che tu sia colpevole.
- Nessuno crede che lei sia colpevole.
- Nessuno crede che voi siate colpevoli.

- O Tanrıya inanmıyor.
- O Allah'a inanmaz.

- Non crede in Dio.
- Lui non crede in Dio.

Artık Tom'un söylediğine hiç kimse inanmıyor.

Nessuno crede più a quello che dice Tom.

Polis artık Tom'un Mary'yi öldürdüğüne inanmıyor.

La polizia non crede più che Tom abbia assassinato Mary.

Tom Mary'nin ona sadık olduğuna inanmıyor.

Tom non crede che Mary gli sia stata fedele.

Tom Mary'nin gerçekten bunu yaptığına inanmıyor.

Tom non crede che Mary l'abbia fatto veramente.

Tom'un hâlâ hayatta olduğuna hiç kimse inanmıyor.

Nessun altro crede che lui sia ancora vivo.

- Tom Allah'a inanmıyor.
- Tom Tanrı'ya iman etmiyor.

Tom non crede in Dio.

Tom Mary'ye inanmıyor. Onun yalan söylediğini düşünüyor.

- Tom non crede a Mary. Pensa che stia mentendo.
- Tom non crede a Mary. Pensa che lei stia mentendo.

Tom o saçmalığa gerçekten inanmıyor, değil mi?

Tom non crede in realtà a queste sciocchezze, non è vero?

Sık sık yalan söylediği için hiç kimse onun söylediğine inanmıyor.

Dal momento che lui mente spesso, nessuno crede a ciò che dice.

Cocks işte bu yüzden, sebepsiz ve intikam amaçlı toplu saldırı hikâyelerine inanmıyor.

Ecco perché Cocks è scettico sui racconti di attacchi di gruppo immotivati o per vendetta.