Translation of "Buna" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Buna" in a sentence and their arabic translations:

Buna bayılacaksınız.

‫ستحبها بكل تأكيد.‬

Buna bakma!

لا تنظر إلى هذا!

Buna inanmıyorum!

- لا يمكنني أن أصدق!
- لا يمكنني تصديق ذلك!

Ben buna -

أود أن...

buna değil, buradakine.

ليس هذا، هذا الذي هنا.

buna göre davranacaklardır.

وبالتالي سيتصرفون وفقاً لذلك.

Gelecek buna değer.

إن المستقبل يستحق هذا العناء.

Buna holografi deniyor.

وتسمى التصوير ثلاثي الأبعاد (Holography).

Buna oldukça bağlı.

وهو صبور جدًا.

Buna "kamulaştırma" diyorduk

كنّا نسمّيها "المصادرات"،

Buna ne dersiniz?

كيف ذلك؟

Buna inanıyor musun?

هل تصدّقين ذلك؟

Buna sahip değilim.

أنا لست لديها

Buna ihtiyacın var.

ستحتاج إلى ذلك.

Tom buna katlanamaz.

لا يمكن توم تحملها

Tanrım, buna inanamıyorum.

يا إلهي، أنا لا أصدق هذا.

Biz buna inanmadık.

لم نصدق ذلك

Buna gerek görmedim.

لا أرى لذلك حاجة.

Buna doğrulama yanlılığı denir.

هذا هو ما يسمى بالانحياز التأكيدي.

Buna formal meditasyon denir.

هذا يسمى بالتأمل الشكلي.

Buna Arşimet Spirali deniyor.

إنّها تسمّى بحلزون أرخميدس.

Buna her tanık oluşunuzda

وفي كل مرة تشاهدون ذلك،

Buna bir son verelim.

سنترك هذا الموضوع.

Onlar buna miktarda sahipler.

وهم يملكون الكثير منها.

Kinetik Şehir diyorum buna.

أدعو هذه المدينة الحركية.

Peki buna hazırlar mı?

هل هم على استعداد لهذه المرحلة؟

Duyguların çeşitliliği buna dâhil.

بما في ذلك تنوع المشاعر.

Buna uzaktan cerrahi diyoruz.

نطلق عليها الجراحة عن بعد.

Buna yaptığı açıklamada ise

في تصريحه لهذا ،

Buna ilişkin kanıtım var.

وأملك برهانًا على ذلك.

Buna fomit bulaşma denir.

فيما يُعرف ب "الانتقال الفوميتى" *انتقال عن طريق أجسام غير حية*

Buna ben sebep oldum.

- هذا بسببي.
- أنا سببّت هذا.

İşte buna üçgen diyeyim, buna kare diyeyim, işte bu yuvarlak olsun.

فلنقل لهذا مثلث، وهذا مربع، وليكن هذا مستديراً.

Buna inanın ve onlara uzanın.

كن مؤمنًا بذلك وتواصل معهم.

Ve buna göre hareket ettim.

وهذا ما تصرفته على أساسه

Basit bir formül ve buna

إنها معادلة بسيطة

Buna emin olmak da zor.

لو أنه لم يتلقى كل ذلك الضرب على رأسه

Biraz buna benzeyen bir şeydi.

كان ذلك كهذا الشيء قليلا.

Çünkü sanırım buna cevabımız var

لأنني أعتقد أن لدينا الإجابة عن ذلك...

buna doğru özelliklere odaklanarak başlamalıyız.

يجب علينا البدء من خلال التركيز على السمات الصحيحة.

Ama ben buna varım, hadi.

‫ولكنني أهل له، هيا بنا.‬

Acaba buna bakmaya değer mi?

‫تُرى هل هذا يستحق الفحص؟‬

Hayatımı buna bağladığım için mutluyum.

‫أنا سعيد بأنني ائتمنته على حياتي.‬

şapşal dilin buna bağlı kalmaz.

لغتك التافهة لن تلتزم بها

Ve buna güvenilen bitiş sözlerine

ذلك الجزء حيث يتوقع الكوميديين ويثقوا بنكاتهم

Birleşik Krallık'ta buna tahsis diyoruz.

التي نطلق عليها في بريطانيا المخصصات.

Ben buna aitlik politikası diyorum.

وأسمي كل هذا سياسة الانتماء.

Buna sadece okuma testleri değil,

ليس فقط الإختبارات والقراءة

Işte biz buna tsunami diyoruz

هذا ما نسميه تسونامي

Belediyelerde hala daha buna benzer

لا يزال مثل هذا في البلديات

Ateistler buna ne diyecek? İnanmıyacak

ماذا سيقول الملحدون؟ لن تصدق

Buna günümüzden örnek verecek olursak

إذا أعطينا مثالاً على ذلك اليوم

buna ömrümüz yeter mi bilmiyorum

لا أعرف ما إذا كانت حياتنا كافية لذلك

Ve İslamiyette buna yer verilmediğidir

ولم يرد ذكرها في الإسلام

Insanoğlu buna ne yapabilir ki

ماذا يمكن للإنسان أن يفعل ذلك

Buna ihtiyaç var mı bilmiyorum.

لا أعرف إن كنا نحتاج ذلك.

buna ne kadar bağışıklığımızın olduğu.

مدى عرضة الجميع له

Unut gitsin. O buna değmez.

انسه. لا يستحق.

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

الآن، يمكن لمثل هذه القضايا أن تنقذ حياة الملايين

Ve buna "bankacılık problemi" adını verdiler.

وسميت بـ"المشكلة المصرفية".

Buna nasıl tepki vereceğimizi düşünebilir miyiz?

وهل يمكننا التفكير حول كيفية تجاوبنا معهم؟

Gelişiyordu ve hepimiz de buna şahittik.

كان مشاركًا وكنا جميعًا شهودًا.

Mimari muhteşemdir, buna hiç şüphe yok.

العمارة مدهشة، لا شك في هذا.

Okyanusun büyük bölümü buna hiç benzemiyor.

معظم المحيطات لا تبدو هكذا إطلاقًا.

Buna ilişkin iki genel yaklaşım var.

حسنًا، هناك توجهان عامان:

Buna nasıl başladın ve nasıl geliştirdin?

كيف بدأت وكيف تطور عملك هذا؟

Buna "kamulaştırma" diyorduk, gerçekten de kamulaştırmaydı.

كنّا نسميها "المصادرات"، وهذه كانت حقيقتها.

İşe yarıyor, buna "buharlaşma serinlemesi" deniyor.

‫إنها ناجحة‬ ‫ من جهة ما يسمي بالتبريد التبخري.‬

Spor buna karşıt bir görüş sunuyor.

الآن، الرأي المناقض يأتي من الرياضة.

Biz de bir ekleme yaptık buna,

كان علينا أن نضيف هذا،

Cebimde buna uygun bir şey var.

وأعتقد أن لدي واحدا هنا،

Fakat insanlar buna alışıyor ve sonra

لكن الناس تتعود الأمر ثم --

Buna öncülük edenlerden birisi Christina Bu.

واحد من الأشخاص الذين يترأسون هذا هي (كريستينا بو).

Ancak ben buna hep devam ettim

لكني استمريت في تحسين نفسي فحسب

buna rağmen Marmara Denizinde tsunami oluşmaz

ومع ذلك ، لم تحدث تسونامي في بحر مرمرة

buna da ergenekon terör örgütü denmişti

هذا كان يسمى منظمة ergenekon الإرهابية

buna benzer sloganı hep duyduk biz

سمعنا دائما شعار مثل هذا

Kut kuymak adı da verilir buna

يطلق عليه أيضًا Kut Kuymak.

Veya buna benzer tören yapmak haramdır

أو يحظر إقامة مثل هذا الاحتفال

Zoom da biraz buna benzemiyor mu?

ألا يبدو الزوم قليلا هكذا؟

Amerika'nın buna cevabı ise şöyle oldu

كان رد أمريكا على ذلك على النحو التالي

Buna da "Project '87" adını verdim.

كتبت شيئًا يدعى "مشروع 87"

Buna neden ihtiyacın olduğunu bilmem lâzım.

يجب أن أعرف لماذا تحتاج هذا.

Ben buna kesin bir biçimde karşıyım.

أنا أعارض ذلك بشدة

- Onlar ona inanıyorlar.
- Onlar buna inanır.

- هم يصدقونه.
- هم يصدقونها.
- هن يصدقنه.
- هن يصدقنها.

Yapmak istesek bile buna vakit yok.

حتى وإن أردنا القيام بذلك فليس لدينا وقت.

Tom ve Mary'nin buna ihtiyacı var.

توم و ماري يحتاجان لهذا

Buna kendine hizmet eden ön yargı denir.

هذا هو ما يسمى بالتحيز الذاتي.

İşte buna geri görüş ön yargısı denir.

حسنًا، هذا هو ما يسمى تحيز الإدراك المتأخر.

Ama buna geçmeden önce, muhtemelen senin de

ولكن قبل أن أفعل ذلك، دعونا نركز على استراتيجية واحدة

Senaryoyu okudu ve dedi ki, "Buna gülmezler"

قرأ النص وقال: "إنهم لن يضحكوا عليه"

Tamam, seni buradan çıkartacağız. Ne diyorsun buna?

‫حسناً، سننقلك من هنا.‬ ‫ما رأيك في هذا؟‬

Buna bayılmamak elde değil. Bu bir ilk.

‫لا بد وأن تحبها.‬ ‫هذه أول مرة لي.‬

Buna büyük bir kuş bulutu da denilebilir.

بشكل عام مشكّلة سحابة كبيرة

Sonradan buna İran Yeşil Hareketi adı verildi.

ما أصبح يعرف باسم الحركة الإيرانية الخضراء،

Kuzey Amerika boyunca buna benzer şeyler yapan

يوجد أكثر من 30 مصيدة للأسماك في كل أنحاء أمريكا الشمالية

Buna sebep olan en büyük sorunlardan birinin

أعتقد أن أحد الأسباب المساهمة في ذلك

buna karşı Ruslar, Mir Uzay İstasyonu'nu geliştirmişlerdi.

بينما أحضر الروس محطة فضاء مير.

S-400 ve Patriotları buna örnek gösterebiliriz

يمكننا أن نذكر S-400 و Patriots كأمثلة.