Translation of "Fiziksel" in Italian

- Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir.

La superconduttività è una proprietà fisica.

Fiziksel olarak imkânsız.

Fisicamente impossibile.

Tom fiziksel testi geçti.

- Tom ha superato il test fisico.
- Tom superò il test fisico.
- Tom ha passato il test fisico.
- Tom passò il test fisico.

O iyi fiziksel durumda.

- È in buone condizioni fisiche.
- Lei è in buone condizioni fisiche.

Ruh sağlıklarını, fiziksel sağlıklarını geliştiriyorlar,

la loro salute mentale e quella fisica vanno migliorando

Beynin fiziksel yapısındaki değişiklikler gibi

per esempio i cambiamenti nella struttura fisica del cervello,

Kendimi fiziksel olarak hasta hissediyorum.

- Mi sento fisicamente malato.
- Mi sento fisicamente malata.

Fiziksel açıdan  zorlayıcı olacağı şimdiden belli.

Posso anticiparti che sarà un grande sforzo fisico!

Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.

Le donne sono fisicamente più deboli degli uomini.

Joe fiziksel olarak Shane'den daha güçlü.

Joe è fisicamente più forte di Shane.

Fiziksel olarak iki erkek çok farklıydı.

Fisicamente, i due uomini erano molto diversi.

Olimpiyat sporcuları fiziksel olarak çekici olma eğilimindedir

Gli atleti olimpici tendono ad essere fisicamente attraenti.

Yuvasına dönmesi için fiziksel olarak yardım etmeyi düşündüm.

Ho pensato di aiutarla a tornare fisicamente nella tana.

Genel olarak, erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.

In generale, gli uomini sono fisicamente più forti delle donne.

Ve aslında, ikisinin de fiziksel bir ögesi vardır, yani ses

e, come tale, è composto da un elemento fisico, il suono,

Fiziksel dünya olayların karmaşık ağıdır ve hiçbir şey tek bir sebeple gerçekleşmez.

Il mondo fisico è una rete complessa di avvenimenti, e nulla accade per un’unica, semplice ragione.

Fiziksel dünya; olayların karmaşık bir ağıdır ve hiçbir şey tek bir nedenden ötürü gerçekleşmez.

Il mondo fisico è una rete complessa di avvenimenti, e nulla accade per un’unica, semplice ragione.