Translation of "Duymaz" in Italian

Tom bir SUV'a ihtiyaç duymaz.

- Tom non ha bisogno di un SUV.
- A Tom non serve un SUV.

Avrupa hiç kimseye ihtiyaç duymaz.

L' Europa non ha bisogno di nessuno.

Kim ona hayranlık duymaz ki?

Chi non lo ammira?

Tom, Mary'nin görüşüne saygı duymaz.

Tom non rispetta le opinioni di Maria.

O, onu duyar duymaz buraya geldi.

Lei è venuta qui appena l'ha sentito.

Ben haberi duyar duymaz cesur kaldım.

Rimasi imperterrito appena sentii la notizia.

Ağlamanın yararı yok. Hiç kimse seni duymaz.

È inutile piangere; non ti sentirà nessuno.

- Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
- Yaşından dolayı, büyükbabam iyi duymaz.

A causa della sua età avanzata, mio ​​nonno non ha un buon udito.

- Bush petrolle ilgili değildir.
- Bush petrole ilgili duymaz.
- Bush petrolle ilgilenmez.

Bush non è interessato al petrolio.