Translation of "​​ve" in Italian

0.015 sec.

Examples of using "​​ve" in a sentence and their italian translations:

Ve hematologlar ve radyologlar

ed ematologi così come radiologi

Ve bizler insanlar ve koşulları

perché non possiamo controllare

Ve evsiz ve gelirsiz kaldı.

senza casa e fonte di reddito.

Ve Ay ve gezegenler oradadır.

E ci sono la Luna e i pianeti.

Ve başlar.

e inizia:

Ve yılanlar.

E serpenti.

Ve bulduklarımız,

Ciò che abbiamo scoperto --

Ve yakınlaşmalarını,

E chiedo loro di avvicinarsi,

Ve zamanla

E con il tempo

...ve sıcacık.

e caldo.

Ve tozlu.

E quanta sabbia!

Ve böbürlenmiyorum,

e non per vantarmi,

Ve Masséna.

E Masséna.

Ve servetiniz.

e delle vostra ricchezza.

Ve nihayetinde...

E alla fine...

Ve işte!

E poi, bang!

Ve şimdi?

- E ora?
- E adesso?

Ve eğlenin.

dobbiamo divertirci.

Ve gitti.

E non c'è più.

Ve sonra?

E dopo?

Ve bu benim ve balinaların arasında

Ed è quello che mi divide dalle balene,

Ve açık ve şeffaf davranarak yaptık.

diventando aperti e trasparenti.

Ve ailemin ve arkadaşlarının bağırıp çağırmalarından,

e dai miei genitori (e loro amici) che urlavano di continuo,

Ve Batı değişmedi ve uyum sağlayamadı.

e l'Occidente non si adeguava.

Ve bu program ve bu rehberlerle

Ed ora con questo programma e questi mentori,

Ve sürekli hırlamasını ve ısırışını duyuyordum.

Sentivo che ringhiava e mordeva.

Ve Hükümeti ve yönetici sınıfının aksine,

e questo nonostante i suoi governi e la sua classe dirigente.

- Yaşa ve öğren.
- Yaşayın ve öğrenin.

- Vivi e impara.
- Viva e impari.
- Vivete e imparate.

Tom ve Mary sarıldı ve öpüştü.

Tom e Mary si abbracciarono e si baciarono.

- İç ve ye.
- Ye ve iç.

Mangia e bevi.

AT ve T ve J ve J gibi isimlere sahiptirler.

e si chiamano P&G, At&T, J&J.

Ve her türden eziyet ve işkenceden kaçan

e migliaia e migliaia di altri rifugiati

Ve bazı çılgın ve cesur fikirleriniz varsa

ed avete delle idee folli o coraggiose

Ve şimdi rüzgar ve güneş enerjisiyle çalışıyor,

Sono alimentati dall'energia eolica e solare

Ve bu şekilde zenginlik ve fırsat yaratarak

e creando ricchezza e opportunità

Fotoğraf ve video ve sensör verilerini gösterirsek

da situazioni di guida in autostrada

Ve hatta tele satışlar ve müşteri hizmetleri

e persino lavori come la televendita, il servizio ai clienti,

Ve bunu örneğin, size ve iklime faydalı

per esempio, con deliziosi burger vegetali,

Kurulumu ve kullanımı kolay ve özelliklerle dolu.

è facile da installare e utilizzare e ricco di funzionalità.

Götürdü ve Ney ve Üçüncü Kolordu devraldı.

Ney e il Terzo Corpo subentrarono.

Ve deniz, nehirler, dağlar ve ovaların görünümü.

di terra e mare, fiumi, montagne e pianure.

Ve araştırma ve inovasyona yatırım yapacak boyuttalar.

e erano abbastanza grandi per investire in ricerca e innovazione.

Tom ve Mary paltolarını ve eldivenlerini giyiyorlar.

Tom e Mary si stanno mettendo i loro cappotti e i loro guanti.

Ve sonra televizyonu kapattım ve uyumaya gittim.

- E poi ho spento la TV e sono andato a dormire.
- E poi ho spento la TV e sono andata a dormire.

Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.

Le formiche e le api sono esempi di industria e armonia.

Bekledim ve bekledim ve sonunda John geldi.

Ho aspettato e aspettato e alla fine John è arrivato.

Tom ve Mary erkek ve kız kardeşler.

Tom e Mary sono fratello e sorella.

Tom ve Mary birbirlerine baktı ve gülümsedi.

- Tom e Mary si guardarono e sorrisero.
- Tom e Mary si sono guardati e hanno sorriso.

Sahip olduğumuz ve

Rappresenta un divario fondamentale

Ve oldukça yalnızlaştım.

e rimasi molto solo.

Ve ilişkilerimizi ayrıştırıyor

e ciò finisce per atomizzare le nostre relazioni,

Ve kılıcını kırdılar.

e rotto in due la sua spada.

Ve moralin düzelir.

e ci sentiamo meglio,

Ve rakibini görüp

comportandosi come un pilota mediocre di auto da corsa.

Hanımlar ve beyler,

Signore e signori,

Ve diğer insanları,

e dobbiamo smettere di incolpare gli altri

Ve yanıltıcı olacaktır.

e illusoria.

''Mutluluk ve mutsuzluk,

"La felicità e l'infelicità

Ve burnunuzun ucundan

e fare attenzione alle sensazioni del vostro respiro,

Ve nefes alırken

E mentre inspirate

Ve insanlar baktığında,

E quando le persone vi guardano

Ve antivirüs şirketleri.

e società di antivirus.

Ve kendini süslemek.

e la decorazione del corpo.

Ve hepsi olağanüstü.

e sono tutti straordinari.

Oynama ve gülüşmeler,

Passava da giocare e ridere

Ve adaleti geliştirmeli.

e deve essere per promuovere la giustizia.

Ve atlatmayı başardık.

Ce la siamo cavata.

Ve gözleri doldu.

e pianse.

Ve kendi kendine

e ha pensato:

Ve saldırıyı gerçekleştirdi.

e ha portato a termine l'attacco.

Kadınlar ve çocuklardır.

donne e bambini.

Ve bitkin düşmüştüm.

ed ero esausta.

Ve sonuçlardan memnunum.

e sono felice del risultato.

Kurucusu ve CEO'su.

del Center for Policing Equity,

Ve tekrar Chicago.

di nuovo Chicago.

Bölgeleri ve şehirleri

dai bilanci della polizia,

Ve o şimdi,

E quindi ora ha,

Ve hüsrana uğramıştım.

e io ero frustrato.

Ve ben sabırsızım.

e io sono impaziente.

Yavaşça ve sessizce.

Zitto e buono.

Ve temizledikten sonra

e una volta pulito

Ve bunları yiyebilirsiniz.

E le puoi mangiare,

Ve bu yenebilir.

Ed è commestibile.

Ve işte hazırız.

E siamo pronti.

Ve ülkemizin geleceğini

che si sentivano lontani dalla guida politica

ölmesi ve ayrışması

quando una vespa depone le uova in un fiore,

Ve sevmeyi öğreniyorum.

senza ragioni e assicurazioni che nulla andrà perso.

Ve hemen sonra

Poco dopo,

Ve temelli kapatmaktı.

e chiuderlo per sempre.

Ve boya alacağız.

e compreremo della pittura.

Yaşıyor ve büyüyor.

menti che non sono la mia.

Ve ne gördük?

E cosa abbiamo visto?

Ve çok basitleştirirsek

E la spiegazione più semplice è questa:

Ve cevap evet.

E la risposta è: "Sì".

Değersiz ve yanıltıcıdır.

se non sostenuta da dati su larga scala.

Ve Bilimsel Devrim,

Attraverso la rivoluzione scientifica,